18. YILDA VALİLERİMİZ VE BAZI SORUNLAR
“
Vay beee…
18 yıl olmuş il olalı.
06 Haziran 1995’di il oluşumuz.
O tarih sessiz sedasız geçiverdi.
Biz hem o günü hem de o günden bu ana bu kente hizmet eden valilerimizi anmak için bu yazıyı kaleme alma gereği duyduk.
Zorunlu olarak geç kaldık ama umarım hoşgörürsünüz…
*
08.11. 1996’de ilk valimiz Cemal Ayman göreve başlamıştı.
Kulakları çınlasın…
*
İl olmak için ne yoğun çaba harcamıştı, bilemezsiniz.
Ama her zaman kapısı basına da halka da açıktı.
Ve tüm daire müdürlerine talimat vermişti:
“Basın ne sorarsa yanıtlanacak, halk ne istiyorsa en açık şekilde bilgilendirilecek.”
Ve her zaman uygulandı.
Kendisi de her akşam mesai bitiminde çarşıya iner, halkla ve esnafla söyleşerek günü tamamlardı.
*
Rahmetli Kasım Şenol’un cenaze töreninde döktüğü gözyaşlarını büyük bir saygıyla anımsıyor ve anıyorum.
*
2. valimiz Nafiz Kayalı da öyleydi.
O da mesai bitiminde caddede olurdu ama çoğunlukla yanında eşleri Sevda Hanımefendi de bulunurdu.
*
Can Direkçi ayrı bir ekoldü.
İki valimizin ilgililere özgürlükleri tamamen sağladığı gibi kişisel sıcaklığını ve dostluğunu da unutmamız olası değildir.
Görevden alındığı sırada basın da dahil halkımızın nasıl etkilendiğini ve adeta gösteri yaptığını unutmak olası değildir.
*
Can Direkçi valimiz önemli kutlamalarda ve bazı dostlarımızın cenazelerinde bulunmak için kentimize gelmiştir.
Yolu Alanya’ya düşenlere nasıl ev sahipliği yaptığını da herkes bilir.
*
Nurullah Çakır ise sadece Karabük basınını değil geldiği Kastamonu basınını da kentimize davet ederek vefasın gösteren bir yöneticiydi.
Kapısı halka sonuna kadar açık ve onların sorunlarını çözmekten zevk alan bir kişiliğe sahipti.
*
Hepsinden de yöneticilikten öte kişisel dostluk gördüm.
Özgüvenleri çok güçlü kişiliklerdi.
Astlarının hatalarını da üstlenmesini bilen ama onlara sonsuz özgürlük sağlayan yöneticilerdi.
Bizim bir kameraman ve muhabirimiz her günün yarısın valilikte haber peşinde koşarak geçirirlerdi.
*
İki kez gidip gelen Sait Vakkas Gözgügöl!e değinmek istemiyorum
Kendine özgü bir yöneticiydi ve iz bırakmadan gitti.
*
Yine mahkeme kararıyla iki kez gelip giden rahmetli valimiz Cemalettin Sevim de farklı bir kişilikti.
İnsan olarak çok içten ve samimiydi.
Uzun yıllarını devlete vermiş eski bir bürokrat olarak her şeye hakim olmaya çalışırdı. Maiyetindekilere özgürlük tanımaz tabiri caizse dizginleri hep elinde tutmak isterdi.
*
Bir müdürle röportaj mı yapmak istiyorsun, neleri soracağını yazılı olarak bildirerek validen izin almak gerekiyordu.
İzin çıktıktan sonra da o müdürün söyleyeceklerini yine valiye onaylatması gerekiyordu. İlginçti…
Ama o kararlıydı…
*
Şimdi merak ediyorsunuzdur son valimiz İzzettin Küçük için neler yazacağımı ama yazmayacağım.
Kendilerini ta Safranbolu kaymakamlığı zamanından tanıdığım, resmi görüşmeler dışında ailece de bazı güzellikleri paylaştığımız Sayın İzzettin Küçük gerçek bir beyefendidir.
Allah ömür verirse ve valimiz kentimizden ayrılırsa o zaman yazarız ama aksi olursa da kent tarihi gerçek hükmünü zamanı gelince verir.
*
Ben sadece günümüzle ilgili bazı tespitlerde bulunmaya çalışacağım:
Bu konuda valimizin…
Karabük milletvekillerimizin…
İktidar partisi il ve ilçe yöneticilerinin…
Ve de muhalefet partililerin dikkatlerini çekmek istiyorum.
*
1-İl müdürlerinin basına ve halka bilgi vermekten kaçındıkları söyleniyor. Bu onların tercihi midir yoksa bir yasaklama mı söz konusudur?
*
2-Bazı müdürlerin hafta sonlarını kentimizde geçirmedikleri, Cuma günü öğleden sonra kent dışına çıktıkları Pazartesi günü en erken öğleye doğru geldikleri iddia edilmektedir.
Bu durum gerçek midir, gerçekse izinsiz gidenler izlenmekte midir?
*
3-Başbakan RTE: “İl ve ilçe yöneticilerinin kapıları halkımıza 24 saat açık olacak. Benim kapım da sizlere… Artık mesela valilere, kaymakamlara, müdürlere ulaşamadım sözü duyulmayacak” talimatı vermiş olmasına karşın halk bazı makamlara ulaşmakta zorluk çektiklerinden yakınıyorlar.
*
Biz il oluşumuzun 18. Yıldönümünü anmak, maziden bazı anılarla günümüz sorunlarına ve halkımızın yakınmalarına ışık tutmaya çalıştık.
Gerisi ilgililerin takdir ve görevidir.