19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
Dağlarında çiçekler açmaz olmuş ülkemin, denizlerinde martılar suskun kalmış. Bereketli Anadolu ekinleri küsmüş, güdük kalmış, yağmurlar döllemez olmuş toprağını.
Güneş küsmüş, çekilmiş dağların ardına.
*
İnsanlarım aç, insanlarım yorgun, yılgın ta 1914’lerden.
Dedelerin, ninelerin gözlerinde yüzyıllar öncesinin utkularına, destanlarına duyulan sonsuz özlem…
Çocuklar karanlıklara açmakta gözlerini, umutsuzca.
Gelinler, kızlar yol beklemekteler yıllardır; acılı, özlemli…
Ve alabildiğince türküsüz, suskun…
*
Hayın eller bir karabasan gibi çökmüş üstüne yurdumun.
Doymayan hırsları, uygarlık kisvesi altında “tek dişi kalmışlığın” hıncları, kinleri ile amansız saldırıları…
*
Zaman kan ve ölüm noktasında çakılmış kalmış…
Ağrı suskun, Erciyes kan ağlamakta, Toroslar ise yas içinde.
Kanlı akmaktadır Dicle, Fırat ve Sakarya.
Analar ağlamakta, gebe kadınlar süngülenmekte, genç kızların ırzına geçilmektedir.
*
İşbirlikçiler azdıkça azmakta bu da yüzyıllardır onlara gözleri gibi bakanların yüreklerini dağlamaktadır.
Ekmeği aşı paylaştığımız, yeri gelince gardaş deyip bağrımıza bastıklarımızın hayınlıkları…
*
Oy Anadolum oyyy…
Gözü yaşlı, bağrı dağlı Anadolum oy…
*
Susar mı Anadolum, durur mu be?…
Gardaşım, bacım susar mı?…
Dağı-taşı , kurdu-kuşu susar mı?…
Boynu bükük kalır mı ekinler, tarlalar?
Dönmez mi koca öküz harmanda düveniyle, değirmenler öğütmez mi buğdayaları?
Durur mu milyon yıllık koca Anadolu?
Bir nara patlatır Köroğlu..
Dadaloğlu çoktan indirmiştir sazını duvardan…
Çakmaksızoğlu da çekmiştir tetiğini tek kırmasının..
Diz vurdukça Ege’nin zeybekleri, bir kan yürür damarlarına ki halkımın kabaran ayranı büyük olayların beklentisinin işaret fişeği gibidir.
Dağlar ses vermeye başlar.
Yıldızlar gibi bitiverir üçlü, beşli, onlu gruplar bu atlasta.
Sonra elliler, yüzler, binler olur.
*
Ve bir gün güneşin şavkı vurur ülkemin dağına taşına…
Bir ışık yayılır ki herkes anlar Samsun’dan bir güneşin doğduğunu.
Kemal, derler… Kemallllllll…….
Dalga dalga yayılır bu ses.
Çoğalır giderek: “Kemalım” diye yankılanır o ses düşman karargahlarında.
Sarı Kemalim, yiğidim, Çanakkalelim…
*
Ve vurur dedem örsün çekicine, ninem sarılır iğine, ipliğine iş işler, çorap örer Mehmet’inin ayaklarına, düşmanların başlarına.
Atları gem tutmaz, öküzler kendileri koşulur kağnılara…
Halkım toplanır etrafında “baş” diyerek.
O bir dev gibi kaldırır başını ve seslenir düşmana “yavaş” diyerek. Masmavi gözlerini diker Akdeniz’e ve uzatır işaret parmağını Mehmedine “uğraş” diyerek.
Öper bayrağını, atar üniformasını, yırtar saray fermanlarını ve 19 Mayıs’ı doğum günü sayarak, mandacıları iter bir kenara.
Seslenir halkına: “kurtuluşa kadar savaş” diyerek.
*
Ve savaşır halkıyla elele…
Örgü örer gibi…
Çatı çatar gibi…
Yuva kurar gibi…
Kuruyan damarlara yeni bir kan katar gibi…
Ulusal egemenliğe uzanan bir yol yapar gibi.
Yücelir geceler, gündüzlerce destansı savaşı.
Atamın, ulaşır başı taa bulutlara kadar, tanrılar gibi…
Ve anlatılır bu olay tüm dünyada çocuklara hiç bitmeyen bir masal gibi…
*
Hedef TBMM ve halkımla birlikte uzar yolu özgürlüklere…
Kutlu olsun 19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik Ve Spor Bayramımız.
*
Saygıyla anıyoruz Atamızı …
Şehitlerimizi, gazilerimizi…
Anadolu kadınını, kızını, kızanını…
*
Ve bu bayramı o yıldan bu yana stadyumlarda en üst düzeyde katılımla kutlayan devlet adamlarımızı, gençlerimizi, halkımız…
Son yıllardaki kutlamaları halkımıza reva görenleri gelecek kuşaklarnasıl anacaklar acaba?
*
19 mayıs
*
gece çekmiş perdesini üstüne ülkemin
kuşlar çoktan unutmuş ağaç dallarını
yankılanmaz olmuş sesleri mavzerlerin
üstünden atamıyor yabancı postalları
kapanmış tünelleri yaşam ışığının
o bir kişidir gözleri çakmak çakmak
geldikleri gibi gidecekler demektedir
zamanlara kurulmuş bir geminin dümeni
el vermek için utkulu günlere
anadolu bir şölenin kavını çakmaktadır
bir bayram yeridir artık anadolu
umudun güneşidir doğan samsundan
nelere gebedir devrimlerin yolu
nice sular akacaktır artık köprülerden
ta yüreğinden solumaktadır Anadolu
*
Bir kere yüreğinden solumasın bu topraklar, denemeye kalkanlar varsa bunu beklemek yerine tarihten ders alsınlar.
*
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını yürekten kutluyorum dostlar…
*
Ve bir şiirim daha verelim mi o yıllardan kalan…
***
ONDOKUZ MAYISLARDAN
bir yürek
ağrı dağınca yüce
sakaryaca coşkulu
bir yürek olmuş atıyor
bin yıllık suskun anadolu
bulutlar ağmış mavisine göklerin
denizde umutlara sancılı gemi güvertesi
bir soluk bekler közler külünde yüzyılların
amasya erzurumda şahlanır özgürlüğün öfkesi
şimşekler çakar özengisinden bir atın
kanat çırpar utkulara yorgun bakışlar
bir eski zaman savaşçısıdır kağnı sesleri
hınçla vurur dedem örsün çekicine
mermiyle paylaşır göğüsleri çocuklar
babam sekiz cephede birden siperde
zamanlar boyu çakılır taşları kavların
umut kılıç kuşanmış bir atmaca yuvasında
tanrısaldır gecelerle gündüzlerin savaşları
kurtlar eyleşemez utku yaylasında
atar izmirden özgürlük savaşları
mavi bakışlar saplanır kıyısına akdenizin
uyanır uykusundan bir bir uluslar
tohumlar serpilir en güzeline çiçeklerin
yücelir ellerinde burçların bayraklar
bitimsiz savaşları başlar devrimlerin