Karabük’ün Eflani ilçesinde 571 yıllık Küre-i Hadid Camisi, yıllara meydan okuyor.
Candaroğulları Beyliği döneminde İsmail Bey tarafından 1451 yılında inşa ettirilen Demirli köyündeki cami, kesme ve moloz taştan yapılan dikdörtgen yapısıyla dikkati çekiyor.
Ahşap minaresi bulunan caminin tavanı, kapıdan mihraba kadar uzanan ve iki direkle beslenen ağaçlar üzerine inşa edilmiş.
Tavan ve duvar süslemelerinde kök boyası, mihrabında ise alçı ve kirecin kullanıldığı cami, Karabük’ün ibadete açık en eski camisi olarak biliniyor.
Küre-i Hadid Camisi, 1891’de dönemin Kastamonu Valisi Abdurrahman Nureddin Paşa’nın talimatıyla onarımdan geçiriliyor. 2013 yılında restore edilen cami, yeniden ibadete açılıyor.
“Karabük’ün en eski İslam eserlerinden biri”
Tarih ve kültür üzerine araştırmalar yapan, bu alanda yayınlanmış 10 kitabı bulunan araştırmacı-yazar Hüseyin Lütfi Ersoy, caminin Anadolu’nun en geniş coğrafyasına sahip ve en uzun ömürlü beyliklerinden biri olan Candaroğulları Beyliği’nin son beyi de kabul edilen İsmail Bey tarafından 1451 yılında yaptırıldığını anlattı.
Küre-i Hadid’in kelime anlamının “demir ocağı” olduğunu aktaran Ersoy, “Günümüzde Eflani ilçesine Demirli ismiyle bağlı olan köyümüzün adıdır. Camimiz de bu köyde bulunmaktadır. Karabük’ün en eski İslam eserlerinden biri, Küre-i Hadid Camisi’dir.” dedi.
Ersoy, caminin kesme ve moloz taş ile ahşaptan oluştuğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Özellikle imamın namaz kıldığı mihrap, Selçuklu-Osmanlı mimari geçiş sürecinin önemli örneklerinden biridir. Ahşap direkler ve sundurmaların tamamı kök boyasıyla süslenmiştir. Mihrap ise dönemin alçısından oluşup, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin geçiş dönemini yansıtan önemli figürler ve nişlerden oluşmaktadır.”
Küre-i Hadid’in, Karabük’ün en eski camisi olduğunu vurgulayan Ersoy, son dönemde özgün haline uygun yapılan restorasyonuyla kentin gözde tarihi eser ve alanlardan birisi olduğunu kaydetti.