Türker İnanoğlu, doğum yeri olan Safranbolu’ya yaklaşık 3-4 milyon Dolar harcama yaparak, Türkiye’nin en güzel İletişim Fakülteleri’nden birini yaptırdı. Rahmetli İnanoğlu’na okulun yapımı sırasında o kadar zorluklar çıkardılar ki, okulun yapımı 3-4 yıl gecikti. Yaptırdığı muhteşem okulu göremeden aramızdan ayrıldı. Ruhu şad, mekanı cennet olsun diyerek TÜRKER İNANOĞLU İLETİŞİM FAKÜLTESİ’nin öyküsünü özetlemek istiyorum. Sonu Safranbolulular adına mutlulukla, bu muhteşem eğitim yuvasını yaptıran Türker İnanoğlu için okulu görememenin üzüntüsü ile biten Türk filmi gibi bir hikaye…
2014 yılında Karabük Üniversitesi’nin kurucu rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’a, değerli dostum Osman Güldemir’in önerisi ile “Türker İnanoğlu’na Karabük Üniversitemiz FAHRİ DOKTORA unvanı verirse, Türker bey bunun altında kalmaz, Safranbolu’ya bir okul yaptırır” önerisinde bulundum. Rektör Uysal heyecanlandı ve “çok iyi olur, benim diyaloğum yok. Üniversitemiz adına BRTV olarak lütfen siz takip edin, kabul ederlerse biz senato kararı alırız” dedi. O dönemde, ABD’de tedavi gören Türker İnanoğlu’na ulaştım. Önce kabul etmedi, ardından çocukluk arkadaşlarını devreye sokarak, kabul ettirdik. Karabük Üniversitesi Senatosu TÜRKER İNANOĞLU’NA FAHRİ DOKTORA ÜNVANI verilmesi için karar aldı. O dönemin rektörü siyasete girmek için, görevinden ayrıldı. Yerine, son günlerde adı Afrikalı binlerce öğrenciyi Karabük Üniversitesi’ne doldurmakla sıkça geçen Prof. Dr. Refik Polat geldi. Kendisinden önce Türker İnanoğlu’na fahri doktora verilmesi kararını iptal etti. BRTV kanalımızı ziyareti sırasında, kardeşim Osman ve Genel Müdürümüz Zafer Acar’ın da olduğu benim odamda Rektör Refik Polat’a “Türker İnanoğlu’na fahri doktora ne zaman takdim edilecek?” diye sorduğumda, “Civciv çıkacak, kuş çıkacak filmlerini yapan d….e paye mi vereceğiz. Biz o kararı iptal ettik” dedi. Büyük bir şok yaşadık. Aradan, bir iki hafta gibi çok kısa bir süre geçti. Sayın Cumhurbaşkanımız Türker İnanoğlu’na Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde takdim etti. Bunun üzerine, Karabük Üniversitesi’nin o dönemdeki rektörü iptal ettiği fahri doktora kararını yeniden gündeme getirdi. 3 Nisan 2017 tarihinde, Safranbolu’da düzenlenen görkemli bir tören ile Türker İnanoğlu’na nihayet fahri doktora ünvanı takdim edildi. Törende duygusal bir konuşma yapan İnanoğlu “Çocukluğumun geçtiği Safranbolu’ya Türkiye’nin en güzel iletişim fakültelerinden birini yaptıracağım” dedi. Törenin yapıldığı Safranbolu’daki Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yan kısmında bulunan, ilçe Kaymakamlık binasının depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile yıkılacağı, yeni binanın başka bir yere yapılacağı ve bu binanın yerinin kendisine verileceği hem sözlü, hem de protokol ile kayıt altına alındı. Aradan, 2 yıldan fazla zaman geçti. Türker İnanoğlu’na bir türlü yer teslimi yapılmadı. Sonradan anlaşıldı ki, Karabük’e yeni atanan Vali Fuat Gürel “Ben o binayı Türker İnanoğlu’na vermem, gitsin başka bir yere yapsın” diye diretiyordu. Bunun üzerine, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bizzat gittim. Durumu anlattım. Bakan Soylu “Türker bey Safranbolulu mu, bilmiyordum. Kendisini çok severim. Bu yerin kendisine verilmesi için protokol yapılmış, Vali neden diretiyor?” dedikten sonra dönemin Valisi Fuat Gürel’i telefon ile aradı. Binayı derhal boşaltmaları ve Türker beye teslim etmelerini sert sözlerle kendisine bildirdi. Nihayet, eski Kaymakamlık binası yıkılarak, Türker İnanoğlu’na teslim edildi.
TEMELİ ATILDI, AMA BU KEZ DE İSİM SORUNU ÇIKTI.
Türker İnanoğlu, mutevazi bir tören ile İletişim Fakültesi’nin temelini attı. Aradan bir iki ay geçince, dönemin Rektörü Refik Polat, Türker İnanoğlu’nu telefonla arayarak “Türker bey, YÖK ile konuştum, senin adını fakülteye veremeyeceğiz” dedi. Bunun üzerine, Türker İnanoğlu henüz birinci katta iken inşaatı durdurdu. Devreye çocukluk arkadaşı Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Başkanı Şefik Yılmaz Dizdar ve yine biz girdik. İsim sorununu mutlaka aşarız, inşaatı durdurma ricasında bulunduk. Ancak, rahmetli Türker İnanoğlu “Benim ismimde ne varmış, neden vermiyorlar. İsmimin verileceğini bana resmi olarak bildirsinler, inşaatı en kısa zamanda tamamlarım” dedi. TBMM eski Başkanı Mehmet Ali Şahin’e sorunu anlattım. Kendileri “Yüksek İstişare Kurulu toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ederim” dedi. Konuşmamızdan sonraki ilk YİK toplantısının ardından Sayın Şahin beni arayarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız talimat verdi, isim sorunu çözülecek. Türker bey inşaata devam edebilir” dedi. Aradan, 4 ay daha geçti halen isim sorunu çözümlenmeyince, Mehmet Ali Şahin’e ikinci kez adeta yalvararak bir kez daha konuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza arz etmesini rica ettim. YİK toplantısı bitince, tekrar beni aradı. “Bu kez tamam Mehmet kardeşim. Sayın Cumhurbaşkanımız ne oldu bu Türker İnanoğlu’nun isim sorunu? diye Fahrettin Altun’a sordu. O da, “YÖK’ün prensip kararı varmış efendim isim veremiyorlarmış” deyince “Ayet mi varmış, getirin iki satır karar, Resmi Gazete’de yayımlayalım. Türker beyin adını yaptıracağı okula verelim” dediğini söyledi. Gerçekten de, 2-3 gün sonra, Resmi Gazetede KARABÜK ÜNİVERSİTESİ’ne bağlı İletişim Fakültesinin adının TÜRKER İNANOĞLU İLEŞİTİM FAKÜLTESİ olduğu kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Türker bey, bu gelişme üzerine okulu çok hızlı biçimde tamamladı. Safranbolu mimarisine uygun ve son derece modern biçimde yapılan okulda şu anda yüzlerce öğrenci geleceğin gazetecileri, iletişimcileri olarak öğrenim görüyorlar.
Dostları ve yakın çalışma arkadaşları, Türker İnanoğlu’nun sağlığında, o eski rektörün kendisi hakkında söylediği, civcivli, kuşlu sözlerin duymamasını benden rica ettiler. Kendisi ile defalarca konuştum. Asla söylemedim. En son, 3 ay önce konuştuk. Okulu görmeyi çok arzu ettiğini, göremediği için çok üzgün olduğunu belirterek “Beni çok oyaladılar. O okulu ben en az 4-5 sene önce yapacaktım. Ben orayı göremeden öleceğim. Mehmet, lütfen o okula sahip çıkın, tüm Safranbolulular sahip çıksınlar” dedi. Bu da, rahmetli İnanoğlu’nun vasiyeti oldu.
2 Nisan akşamı vefat haberini üzüntü ile öğrendiğimiz değerli büyüğümüz Türker İnanoğlu’nu 4 Nisan Perşembe günü İstanbul’da kendi adını taşıyan Türker İnanoğlu Merkezi (TİM) nde düzenlenen anma töreni ve ardından kılınan cenaze namazı ile ebediyete uğurladık. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
