“Sen Vefanın Resmini Yapabilir misin Abidin?”
Hürriyet gazetesinde, 31 Mayıs 2013 yılında, Arzu Çakır Morin imzalı “Türkiye’nin 100 yıllık tanığı Güzin Dino hayata veda etti” başlıklı bir haber vardı.
Güzin Dino, Nazım Hikmet’in 1961 yılında yazdığı “Saman Sarısı” şiirindeki “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? dizesinde adı geçen ressam Abidin Dino’nun 50 yıl aynı yastığa baş koyduğu hayat arkadaşıydı.
Hürriyet’teki haberin giriş paragrafı şöyleydi:
“Ressam Abidin Dino’nun eşi dil bilimci, çevirmen, yazar Güzin Dino Paris’te 103 yaşında hayata veda etti. Abidin Dino’nun ölümünden sonra Paris’te yalnız yaşamaya devam eden 1910 doğumlu Güzin Dino, 102 yaşına kadar tek başına bakıma ihtiyacı olmadan yaşadı. Ancak son bir yılda şuuru hâlâ açık olmasına rağmen vücudu yaşlılık nedeniyle pes eden Dino, 103 yaşında hayatını noktaladı.”
Abidin ve Güzin Dino, 1943’te Adana’da evlendi. Dünya birliktelikleri, Abidin Dino’nun 7 Aralık 1993 günü Paris’te ölümüyle sona erdi. Abidin Dino’nun cenazesi İstanbul’a getirilerek Aşiyan’daki aile mezarlığında toprağa verildi.
Abidin Dino, çok yönlü bir sanatçı: Ressam, karikatürist, yazar ve film yönetmeni. Çağdaş Türk resminin öncülerinden. Abidin Dino siyâsî nedenlerle önce Çorum Mecitözü’ne, sonra Adana’ya sürgüne gönderildi. Abidin Dino, baskılar ve kovuşturmalar nedeniyle Türkiye’yi terk ederek 1952’de Paris’e yerleşti. Güzin Dino da 1954’te eşinin yanına gitti.
Abidin Dino, 1954’ten itibaren sekiz yıl boyunca Paris’teki Mayıs Salonu sergilerine katıldı. Fransa, Cezayir ve ABD gibi değişik ülkelerde sergiler açtı. Fransa Plastik Sanatlar Birliği Onur Başkanlığı, New York Dünya Sanat Sergisi danışmanlığı gibi görevlerde bulundu.
1989’da Fransız Kültür Bakanlığının Sanat ve Edebiyat Altın Şövalye Nişanı ile ödüllendirildi.
Güzin Dino (Dikel) dil bilimci, çevirmen, yazar ve öğretim üyesiydi. 1946 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde doçent olarak görev yaptı. Paris’te Ulusal Bilim Merkezi’nde (CNRS) çalıştı, Doğu Dilleri Enstitüsü’nde öğretim üyesiydi. Fransa Uluslararası Radyosu’nun (RFI) Türkçe bölümünü uzun yıllar yönetti. Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal’in eserlerini Fransızcaya çevirerek, Fransızlar’a Türk edebiyatını tanıttı. Çevirileri birçok büyük yayınevi tarafından yayımlandı. Denemeleri, Fransız ve Amerikan dergilerinde büyük ilgi gördü.
Başlıca eserleri arasında şunlar yer aldı:
Türk Romanının Doğuşu, Gel Zaman Git Zaman / Abidin Dino’lu Yıllar, Sensiz Her şey Renksiz, Güzin Dino’nun Nazım Hikmet’li Yıllar, Picasso’lu Yıllar, Aragon’lu Yıllar, Avni Arbaş’lı Yıllar, Yves Montand’lı Yıllar, Çetin Altan’lı Yıllar, Yaşar Kemal’li Yıllar, Orhan Veli’li Yıllar.
Güzin Dino, Türkiye Pen Kadın Yazarlar Derneği üyesiydi. Abidin Dino’nun ölümünden sonra, kalan ömrünü eşiyle yaşadığı evde yalnız başına geçirdi.
“BİZ ÇOK MUTLU YAŞADIK” Arzu Çakır Morin, Hürriyet’teki haberinde, Güzin Dino’nun, son ana kadar her gün Le Monde gazetesini okuyup Türkiye’deki siyasi gelişmeleri bütün canlılığı ile takip ettiğini belirtmiş. Dino, Hürriyet’e verdiği bir röportajda ise Nazım Hikmet’in şiirinde, “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” dediği eşi ile hayatını anlatırken, “Eşiniz gerçekten mutluluğun resmini yaptı mı?” sorusuna, “Onu bilmem ama çok mutlu olduk biz, mutlu yaşadı” yanıtını vermişti.
Cenaze Töreni
AA, 5 Haziran 2013’te “Güzin Dino son yolculuğuna uğurlandı” başlıklı bir haber yaptı. Haberin spotunda “Dil bilimci, çevirmen ve yazar Güzin Dino’nun cenazesi bugün Paris’te defnedildi” cümlesi vardı ve şöyle devam ediyordu:
“Dil bilimci, çevirmen ve yazar Güzin Dino’nun cenazesi bugün Paris’te defnedildi. Geçen hafta (30 Mayıs) 103 yaşında hayatını kaybeden Dino için ilk olarak cenazenin tutulduğu Leopold Bellan Hastanesi’nde anma töreni düzenlendi.
Dino’nun cenazesi öğle saatlerinde Paris yakınlarında, annesinin de mezarının bulunduğu Thiais mezarlığında defnedildi.
Törene, Paris Başkonsolosu Turgut Kural, Kültür Müşaviri Kalbiye Noyan, Dino’nun yeğeni Gül Ak, manevi kızı olarak bilinen Gaye Petek, yazarlar Nedim Gürsel, Timur Muhiddin, Türkiye uzmanı yazar Pierre Chevin, öğretim görevlisi Jack Shalom, Paris Ermeni Araştırmalar Merkezi Başkanı Jean Claude Kebapçıyan ve çok sayıda seveni katıldı.”
İHA’nın haberinde ise, “Vasiyeti üzerine tabutu Türk bayrağına sarılan 103 yaşındaki Dino, dualar eşliğinde Thiais Banliyösü’ndeki Müslümanlar için ayrılmış olan bölüme defnedildi. Dino için ayrıca vefat ettiği Leopold Bellan Hastanesi önünde anma töreni gerçekleştirildi.” ifadeleri kullanıldı.
İHA’nın ayrıntılı haberinde şu bilgiler de yer aldı:
“Güzin Dino’yu yakından tanıyan ve birlikte çalıştığı dost ve öğrencilerinden bazıları Dino için anılarını anlatırken Paris’te yaşayan Yazar Nedim Gürsel yaptığı konuşmada, “Çok büyük iyiliğini gördüm” dedi. Gürsel ayrıca Dino’nun Fransa’da Türk Edebiyatı’nın tanıtımında çok büyük katkısı olduğunu söyledi. Yazar ve çevirmen Timur Muhiddin ise açıklamasında Güzin Dino’nun yaptığı bir çok çeviri sayesinde Türk entelektüellerin Fransız okurlar tarafından tanındığını söyledi. Türkiye üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan yazar Pierre Chevin de Güzin Dino ile tanıştığında Paris’te üniversite öğrencisi olduğunu söyleyerek, “Güzin, Türk Edebiyatı dersi veriyordu. O zaman bize Yunus Emre şiirlerini okuttu ve ben çok şaşırdım. Hiçbir zaman böyle bir şiir işitmemiştim ve bundan sonra Türk şiirini öğrenmeye devam etmek istedim” dedi ve Güzin Dino anısına bir şiir okudu.”
Haberde Türkiye’nin Paris Başkonsolosu Turgut Kural’ın konuşmasının ardından manevi kızı Gaye Petek’in söyledikleri şu şekilde:
“O benim manevi annemdi. Dostluğun ötesinde ben Dino ailesinin çocuklarıydım. O zamanlarda Paris’te sürgündeyken bütün bu insanların arasında tek çocuk bendim. Çocukluğum onlarla geçti. Hayat dolu bir insan hepimize örnek olmalı. Bu yaşa kadar aramızda olmasının da sırrı bu. Çok sevmek, yaşamı çok sevmek. Abidin Dino’ya çok aşık olmak. Her şeye aşık bir insandı.” dedi.
İHA’nın haberine göre Güzin Dino için düzenlenen anma toplantısı ve cenaze törenine katılanlar şöyle:
Gaye Petek, kuzeni Gül Ak, Paris Başkonsolosu Turgut Kural, Türkiye uzmanı Fransız yazar Pierre Chevin, öğretim üyesi Jack Shalom, Paris Ermeni Araştırmalar Merkezi Başkanı Jean Claude Kebapçıyan, Kültür Müşaviri Kalbiye Noyan, yazarlar Nedim Gürsel, Şeyhmuz Güzel, Timur Muhiddin, ressam Onay Akbaş, karikatürist Selçuk Demirel, Dr. Demir Onger, Neyzen Kutsi Ergüner gibi, Fransız sanatçı, yazar ve bilim adamlarının yanı sıra dostları.
Güzin Dino’nun mezarının Paris’te olduğunu bilmiyordum. Bir sosyal medya hesabı (Karaman Arşiv) yöneticisi olan Mehmet Oltan’ın bir paylaşımı ile öğrendim.
İsviçre’nin Zürih kentinde yaşayan Sayın Oltan, Paris’e geldiğinde, Güzin Dino’yu ziyaret etmek için mezarlığa gitmiş. Yazıya “Sen Vefanın Resmini Yapabilir misin Abidin?” başlığını seçme nedenim de Mehmet Oltan’ın mezarlıkta yaşadığı hayal kırıklığı ve hüznün sonucudur. Çünkü Güzin Dino’nun mezarı yok olmak üzeredir. Kabrin üzerinde isim yazılı bir tahta bile yoktur. Mezar yeri 10 yıllığına kiralanmış ve süre 1 yıl sarkmış. Süre yeniden uzatılmazsa kemikler alınıp mezar yeri boşaltılacakmış.
Sayın Oltan’ın hüznü ve üzüntüsü bana da bulaştı. Kemikleri teslim alınarak, Aşiyan’a Abidin Dino’nun yanına mı nakledilir, yoksa aynı yerde kalıcı bir mezar mı yaptırılır bilmiyorum. Bu olaydan kimler haberdar onu da bilmiyorum. Mehmet Oltan’ın paylaşımı şöyle:
GÜZİN ve ABİDİN DİNO
“Paris’te yaşadığım ve Kanser Araştırma ve Tedavi Hastanesi İNSTİTUT CURİE’de çalıştığım yıllarda Abidin Dino’yu hastalığı nedeniyle kontrol için geldiği bir gün tanıma fırsatım olmuş, kısa bir sohbet etme şansına sahip olmuştum. Bu hastalığı yenememiş, maalesef 1993 yılında onu kaybetmiştik.
Eşi Güzin Dino, Abidin Dino’nun ölümünden 20 yıl sonra 2013 yılında Paris’te vefat etmiş ve Paris’in banliyösünde annesinin de bulunduğu Thiais mezarlığında toprağa verilmişti.
Paris’e bu gidişimde fırsat yaratıp Güzin Dino’yu ziyaret etmek istedim. Mezarlık sekreterliğinden bilgileri içeren plânı alıp gittiğimde iki üç sefer kontrol etmeme rağmen olması gereken sıra ve mezar yerinde Güzin Dino ismine rastlayamadım.
İşaretli yerdeki mezarda ismin olması gereken tahta kırılmış. Üzerindeki isim levhası da yoktu.
Uzamış otlar arasında epeyce aradım, bulamadım ve mezarın bu olduğuna dair şüpheye düştüm.
Ben aranırken oradan geçen mezarlık bekçisi yardımıma gelerek benimle araştırdı. İsmi bulamayınca mezarlık sekreterliğine tekrar telefon ederek hemen yanındaki ismi net gözüken mezarı teşhis ettirdi. Ona göre isimsiz mezarın Güzin Dino’ya ait olduğu kesinleşti. Bu beni çok üzmüştü.
Tekrar dönüp mezarlık sekreterliğine gittim ve mezarda ismin kaybolduğunu, yeniden yazılıp yazılamayacağını sordum. Sekreter kontrol ederken bir başka sorun daha ortaya çıktı. Mezar 10 yıllık kiralanmış ve 2024’te bir yıl geçmişti bile zamanı.
Aileden biri uzatmazsa kemikler alınıp mezar yerinin boşaltılması gerekiyormuş. Mezar yeri bilgilerinde bir yakınlarının kaydı olduğunu söylediler.
Bilgileri isteyip, ‘haber edebilir miyim bu durumu?’ dediğimde, gizlilik nedeniyle vermediler. Onlar da kontratın bittiğini haber vermek zorunda değilmiş. Sadece kemiklerin ne olacağına dair bilgi veriyorlarmış, o kadar.
Bu durumla ilgili 78’li arkadaşlar ve Paris’ten dostlarla iletişime geçildi. Umarım kısa zamanda çözüm bulunup bu değerli insanın huzur içinde uyumasını sağlarız.”
Mehmet Oltan, üzülmekle kalmadı, bir yandan Güzin Dino’nun mezarına sahip çıkılması için girişimlerde bulundu, bir yandan “Bu kadar olur mu?” diye kendi kendine şüpheye düştü. Güzin Dino annesinin mezarı olduğu için oraya gömülmek istemişti? Sayın Oltan ertesi gün, “Güzin Dino annesinin üzerine mi gömüldü? O nedenle mezar yeri orası gözükse bile annesiyle bağlantılı olarak başka bir kayıt var mı?” diye araştırdı.
Mehmet Oltan, Güzin Dino’nun mezar kayıtlarında Güzin olarak değil, ilk ismi olan Seniha Dino olarak yer aldığını ve annesinin isminin Feride Dikel olduğunu öğrendi. Feride Dikel adıyla mezarlık sekreterliğini aradı. Yine başka bir isimle karşılaştı. Feride hanımın kızlık ismiyle soyadı farklı çıktı. Eşinin ismiyle doğrulattı. Bu kez bir acı gerçekle daha karşılaştı. Anne Feride Dikel’in kontratı 2022’de dolmuş. Kimse kontratı uzatmadığı için kemikleri mezarından alınmış, mezarlıkta koruma altında tutuluyormuş. İsteyen olursa verilebilirmiş.
Mehmet Oltan’ın Paris’teki arkadaşları Güliz Dino’nun manevi kızı Gaye Petek ile iletişime geçmek için harekete geçmişler. Konu, Güzin Dino ‘nun üyesi olduğu Türkiye Pen Yazarlar Derneği’ne iletilmiş. Mehmet Oltan, Zeynep Altıok’un da Güzin Dino ‘nun akrabası oldugu haberini aldık. Mezar konusuna mutlaka çözüm bulunacak. Bu iş için seferber olduk” dedi.
Yahya Kemal’in, Madrid Büyükelçiliği yaptığı dönemde söylediği “Biz ölülerimizle birlikte yaşarız” sözünü hatırladım. “Nereden nereye?” dedim. Biz ölülerimizi bu kadar çabuk mu unutur olduk. Güzin Dino “Gel Zaman Git Zaman”da ne demişti: Seni yüreğimin dibinden seviyorum.