WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

23 YIL ÖNCE, 23 YIL SONRA… (1)

Bu haber 20 Ağustos 2024 - 10:32 'de eklendi ve 2.086 kez görüntülendi.

AK Parti kuruluşunun 23. yılını Ankara’da ve tüm illerde çeşitli etkinlikler ile kutladı. Ülke genelindeki kutlamalar, övgüler ve eleştirileri ulusal basına bırakıp biz AK Parti’nin, Cumhuriyet kenti Karabük’teki 23 yıllık geçmişini özet olarak hatırlatmak istiyoruz. Birkaç gün sürecek yazı dizimizin ilk bölümünde, AK Parti’den önceki Karabük’ü kısaca özetlemek istiyorum. Bir takım trollerin yaptığı gibi, AK Parti’den önce Karabük’te hiçbir şey yoktu, demeyeceğim elbette; çünkü Karabük Cumhuriyet’in ilk ağır sanayi kuruluşu Karabük Demir Çelik Fabrikaları ile birlikte gelişmiş bir CUMHURİYET KENTİ’dir.

1980’li ve 90’lı yıllar ülke genelinde olduğu gibi Karabük’te de çok zor geçen yıllardı. Özellikle Karabük için özel bir durum daha vardı ki, Karabük için adeta var olma ya da yok olma mücadelesiydi. Türkiye’nin ilk Demir Çelik fabrikası olan Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nda 1989 yılında 137 günlük tarihi bir grev yaşanmış, grev sonrasında da sürekli zarar ediyor gerekçesi ile dönemin hükümetleri artık ülkemizin ilk ağır sanayi tesisi olan fabrikamızı ülkenin sırtında bir kambur olarak görüyordu.  5 Nisan 1994 tarihine gelindiğinde ise, dönemin Başbakanı Prof.Dr. Tansu Çiller ile Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın kameraların karşısında, ünlü 5 Nisan kararlarını açıklarken Karabük Demir Çelik fabrikalarının sürekli zarar ettiğini bir kez daha tekrarlayıp, “Yıl sonuna kadar özelleştirilemezse, kapatılacak” demişlerdi. Karabük adeta atom bombası düşmüş gibi sarsıldı. Büyük şok yaşandı, büyük bir umutsuzluk yaşanırken, Karabük halkı olarak sendikası, Ticaret ve Sanayi Odası, siyasi partileri, STK’ları, esnafları, iş insanları, yerel basını  ve halkımız ile birlikte fabrikamıza sahip çıkmak için çok büyük mücadele verdik. 8 Kasım 1994 tarihine gelindiğinde, Türkiye tarihinde daha önce hiç görülmemiş, duyulmamış “Hayatı durdurma eylemi” yaptık. Karabük’te o gün hayat durdu. Çocuklar okula gönderilmedi, esnaflar kepenk kapattı, işçi, memur işlerine gitmedi. Bu büyük eylem hem Ankara’da, hem de ülke kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bir şehir bütün olmuş, Cumhuriyet’in ilk ağır sanayi eseri fabrikalarına sahip çıkıyor, fabrikamız bizim “ekmek teknemiz” diye haykırmıştı. Dönemin DYP-SHP hükümeti, o yılın sonunda Karabük Demir Çelik fabrikalarını 1 TL sembolik bir ücret ile Karabüklülere devir etti. Türkiye’de ilk, Dünyada da belki de eşine az rastlanan bu özelleştirme modeli başarısız olursa Karabüklülerin ekmek tekneleri, Cumhuriyet’in ilk ağır sanayi eseri kapanacak, başarılı olursa Karabüklüler olarak Cumhuriyet’imizin ilk ağır sanayi eserine sahip çıktığımız gibi ülke ekonomisine katkımız devam edecekti. 1995 yılı başından itibaren artık fabrika “KARDEMİR” adı ile Karabüklülerin olmuştu. İlk yıllar çok zor geçti, bir ara hammadde temin edemez hale bile gelmiş, fabrikanın işleyemez hale gelmesinden endişe edilmeye başlanmıştı. Dönemin hükümetleri elinden geleni yapıyor ancak taşıma su ile değirmen çok zor dönüyordu. Bu arada, 1999 ve 2001 krizleri ülkeyi kasıp kavuruyor, Ankara ülkeyi kurtarmanın telaşına düştüğü için Karabük ve Kardemir pek kimsenin umurunda olmuyordu. Elbette, dönemin rahmetli Başbakanı Bülent Ecevit, Yardımcıları Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli bütün zor şartlara rağmen yine de Kardemir’i ayarta tutabilmek için olağan üstü çaba harcıyorlardı. Bölgemizin Devlet Bakanı Hasan Gemici, dönemin Başbakanı rahmetli Ecevit’in görevlendirmesi ile Kardemir ile bizzat ilgileniyor, Kardemir’i kurtarmak için Bakanlar Kurulu’nda bir kararname imzaya açılıyordu. Karabük’te ve Kardemir’de bu zor günler yaşanırken, ülkede ciddi bir siyasi çalkalanma yaşanıyordu. İşte, böyle bir ortamda 14 Ağustos 2001 tarihinde AK Parti kuruldu. İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde ülke genelinde tanınmış, ülkenin içinde bulunduğu büyük ekonomik kriz ve bunalım döneminde bir umut, bir kurtarıcı olarak görülen Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve aralarında Karabüklü hemşehrimiz, Mehmet Ali Şahin gibi önemli isimlerin de yer aldığı AK Parti’nin kuruluşu ile birlikte Karabük’te müthiş bir değişim yaşanmaya başlandı. O günlerde, Kardemir yine büyük sıkıntı içindeydi. Hammadde tedarikinde zorluklar yaşanıyor, yönetimde zafiyetler baş gösteriyordu.

Kardemir’in kurtarılma sürecini ve bizzat yaşadığım anıları detayları ile ilerleyen bölümlerde yazacağım. Ancak, AK Parti’nin kurulduğu yıllardaki Karabük’ü ve Karabük’te halkın eğilimini yazmak istiyorum.

AK Parti henüz kurulmadan, birkaç ay önce Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Mehmet Ali Şahin gibi partinin kurucuları ve ağır topları Karabük ve Safranbolu’da bazı temaslarda bulunmuşlar, halkın nabzını tutmuşlardı. O dönemde Refah Partisi milletvekili olan Mehmet Ali Şahin ile henüz AK Parti kurulmadan yakın bir diyaloğumuz vardı. O günlerde Sayın Şahin ile yaptığım bir röportajda, BRTV izleyicilerimize özetle şöyle demişti: “Ülkemizde yeni bir siyasi parti kurulmasına ihtiyaç olduğu ortadadır. Çok kısa bir süre içinde, halkın içinden çıkmış bir lider ile yine halkın içinde çıkmış kurucular yeni partinin adını ve programını açıklayacaklar. Kurulacak bu parti, kötü gidişe dur diyecek, halkımızın umudu olacaktır” Sayın Şahin ile bu röportajımızdan bir süre sonra AK Parti 14 Ağustos 2001 tarihinde kuruldu. Ülke genelinde olduğu gibi, Karabük’te de çok büyük ilgi gördü. Önümüzdeki bölümlerde, AK Parti’nin Karabük’teki başarılarını, milletvekilliği seçimlerini açık ara 3-0, 2-0 kazanırken yerel seçimlerde 3 dönem uğradığı hayal kırıklığını, partinin ilk dönemde günümüze kadrolarını, il başkanlarını, milletvekillerini bir dizi yazısı halinde anlatmaya çalışacağım. Bir sonraki bölümde, AK Parti’nin Karabük il Başkanlığı’nın açılış törenini, törene katılan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşadığımız bir anımızı ve Sayın Erdoğan’ın BRTV’ye yaptığı ve yaklaşık 1.5 saat boyunca bizden Anadolu Televizyonları ve Anadolu Basını ile ilgili detaylı bilgiler aldığı ziyareti yazacağım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Mehmet Çetinkaya
Mehmet Çetinkayamehmet@brtv.com.tr
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunudur. Gazeteciliğe Karabük'te Batı Karadeniz Ekspres Gazetesi'nde başlamıştır. 29 Mart 1996 tarihinde BRTV ile televizyon ve radyo yayıncılığına sektörüne girdi. 18 yıla yakın karasal yayıncılığın ardından; BRTV yayınları günümüzde milli uydumuz Türksat'ın kapsama alanındaki 70 dolayında ülkeden izlenmektedir. BRTV bölgemizin Dünya ya açılan penceresi olarak bilinirken, Mehmet Çetinkaya'da çeyrek asırdan bu yana Dünyayı gezmekte ve gittiği ülkeler ile ilgili yayınladığı gezi notları ile tanınmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.