Bartın Dernekler Federasyonu Başkanı Sabri Avcı Bartın’ın il oluşunun 33. Yıl dönümü dolayışla bir kutlama mesajı yayımladı. Avcı mesajında şu ifadeleri kullandı;
‘’Yeşil ve mavinin kardeş olduğu cennet vatan Bartın’ımız tam 33. Yıl önce il oldu. Tüm Bartınlılar gibi güzel memleketimizin il oluşundan dolayı mutlu ve gururluyuz. İl oluşumuzun 33. Yılı kutlu olsun.
Bartınlı olmak büyük bir onurdur. Eminim cennet memleketimizde yaşayan hemşerilerimiz, Bartın’ın il oluşunun getirdiği imkanları hizmetleri ve olanakları önemli ölçüde hissediyor ve bundan yararlanıyorlardır.
Ama gurbette yaşayan bir Bartınlı olarak çok iyi biliyorum ki oradaki hemşerilerimize değer katan bu imkanlardan ve hizmetlerden bizler ne yazık ki İstanbul’da faydalanamıyoruz. Bartınlı olmanın ayrıcalığını memleketimizdeki hemşerilerimiz gibi burada hissedemiyoruz.
Ülkemizin en büyük metropol şehri İstanbul’da biz Bartınlılar kendimizi azınlıkta hissediyoruz ve öyle de buluyoruz. Çünkü; Siyaset, bürokrasi, ticaret ve sosyal alanda “Taşı toprağı altın.” Dedikleri İstanbul’un nimetlerinden faydalanmak istediğimizde bize buradaki Bartınlı nüfusumuz soruluyor.
Sorulan aslında sayımız değil, İstanbul’daki oy potansiyelimiz. Sayımızı yani oy potansiyelimizi söylediğimizde de suratımıza İstanbul’daki imkanların kapıları bir bir kibarca kapanıyor. Oysaki İstanbul’da siyasette, ticarette ya da bürokraside büyük ve önemli görevlere gelebilecek, o makamı hakkıyla hak edecek o kadar liyakatli Bartınlılar var ki. Neden?” Diye soruyoruz. “Sayınız” pardon “Oyunuz” az deniyor. Bunun içindir ki o görevlere bir çok Bartınlı burada gelemiyor. Ya da getirilmiyor.
Biz İstanbul’da yaşayan Bartınlılar, bir çatı altında birlik olup güçlenerek İstanbul’da artık söz sahibi olmak istiyoruz. İstediğimiz sadece buradaki Bartınlıları bir araya getirmek değil. Bizler, Zonguldak, Bartın, Karabük ve Kastamonu olarak burada Batı Karadeniz Birliğini oluşturmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz “Kara elmas ruhu”yla 33 yıl önce Bartın’ın il oluşuyla birlikte bu iller arasına giren sınırları kaldırıp yeniden bu illerimizle gönül bağımızı kurmak.
Her ne kadar aramıza sınırlar girmiş olsa da gönüllerimize sınırlar hakim olamadı. Aynı coğrafyanın insanıyız. Aile, akrabalık, kardeşlik, gönüldaşlık bağlarımız hala yerli yerinde ve hala güçlü.
Zonguldak, Bartın, Karabük ve Kastamonu bürokrasisi ve siyaseti yerel bazda en iyi yatırımı, en iyi hizmeti, en çok ödeneği kendi iline alabilmek için yarışıyor olabilir. Ama bu yarış bizleri büyütmekten ziyade küçültüyor. Bunu belki bu illerimizde yaşayan hemşerilerimiz hissetmiyor olabilir. Ama bizler bu küçülmeyi İstanbul’da iliklerimize kadar hissediyoruz. Maalesef bunun içindir ki İstanbul’da istediğimiz yerlerde hakkımızla olamıyor, istediğimiz hizmetleri yine hak etmemimize rağmen alamıyoruz.
Bu nedenle Zonguldak, Bartın, Karabük ve Kastamonu olarak artık İstanbul’da Batı Karadeniz Birliğini oluşturmak istiyoruz. Kendi aramızda yarışmak yerine birlikte daha güçlü olarak Türkiye’de Batı Karadeniz’in sesini duyurmak istiyoruz. Tek tek güçlü olmak yerine aramızdaki il sınırları kaldırıp hem İstanbul’da hem de ülkemizde sarsılmaz bir kale olmak istiyoruz. Gayemiz ve tüm çalışmalarımız güçlü ve söz sahibi Batı Karadeniz olmak içindir.’’