Dini ve milli değerlerimize saygılı 30 yıldan bu yana televizyon yayıncılığı, 40 yılı aşkın süreden bu yana da gazetecilik yaptığımız bilinir. BRTV’yi uzun yıllardan bu yana izleyenler bilirler ki, biz Diyanet işleri Başkanlığı ve Karabük Müftülüğü ile 30 yıldan bu yana iş birliği yaparak, her yıl Ramazan aylarında ve 30 yıldan bu yana aralıksız her Cuma gecesi çeşitli programlar yaparız. Bu girişi şunun için yaptım. Karabük Müftü Yardımcısı Ekrem Akmanşen ile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndan bu yana bir sorun yaşıyoruz. Aslında hayatımda hiç görmediğim, gördüysem bile dikkatimi çekmemiş olan bir din adamı Ekrem Akmanşen…
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı akşamı, telefonuma bir mesaj geldi. Mesajda, Eflani Müftüsü Salim Güngör tarafından oluşturulan İLİM İRFAN adlı bir grupta Cumhuriyet aleyinde paylaşımlar yapıldığı öne sürülüyordu. Gruptan ekran fotoğrafları da gönderdiler. Eflani Müftümüzü aradım. Olayı doğruladı ve “Bizim grubumuzda böyle şeyler olmazdı. Karabük Müftü Yardımcısı Ekrem Akmanşen, bu paylaşımı yaptı” dedi. Ve, ardından da ekledi “Mehmet bey, ben de tepkiler üzerine İLİM İRFAN GRUBU’nu lağvettim.” Eflani Müftümüze teşekkür ettim. Ardından, grupta paylaşım yapan Karabük Müftü Yardımcısı Ekrem Akmanşen’i aradım. Cumhuriyet Bayramı günü, Eflani Müftülüğü’nün grubunda, neden böyle bir Cumhuriyet karşıtı paylaşım yapma gereği duyduğunu sordum. Kendisi de bana, paylaşımın Halil İbrahim Er adlı bir kişi tarafından yapıldığını, bu paylaşımı kendisinin İLİM HİKMET adlı bir gruba atarken, Eflani Müftülüğü’nün grubuna yanlışlıkla gittiğini belirtti. Ve ardından da yapılan bu paylaşımı savunarak, Cumhuriyet Bayramlarının eskiye sövme günleri olarak kutlandığını belirtti. Mesele anlaşılmıştı, Cumhuriyet ile sorunu olan bir kamu görevlisi ile karşı karşıya idik. Biz, olan biteni son derece objektif biçimde ve tarafların sözlerine yer vererek haber yaptık. Haberimizin ardından Karabük Müftümüz Ali Erhun ve Yardımcısı Ayhan Yalçın, BRTV’yi ziyaret ettiler. 30 yıldan bu yana Karabük Müftülüğü ile BRTV’nin işbirliği yaptığını anlattık. Yeni müftümüzde, bu iş birliğinin devam edeceğini belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kuran’ı Kerim’in Türkçe açıklamasının da yer aldığı “KUR’AN YOLU MEALİ” ni bize hediye etti. Müftü Yardımcısı Ekrem Akmanşen konusu da gündeme geldi. Sayın Müftümüz konuyu yakından bildiklerini, yardımcısının bu konuda biraz problemli olduğunu belirterek “Mehmet bey, sizden ricam konuyu kapatalım, olayın üzerine fazla gitmezseniz iyi olur.” ricasında bulundu. Biz de, öyle yaptık. Hatta, il müftümüzün bize ziyarete geldiği günün akşamında, cep telefonumuza söz konusu Müftü Yardımcısı Ekrem Akmanşen tarafından gönderilen “…Ahiret diye iman ettiğim bir olgu var. Oradaki hesaplaşmanın şahidi ve hakimi Allah. Allah herkese şah damarından daha yakın. O hesap gününde mülaki olmak üzere…” şeklindeki mesaja rağmen Sayın Müftümüzün ricasını kırmayarak konunun üzerine gitmedik. Müftü Yardımcısı demek istiyor ki, seninle öbür Dünya’da hesaplaşacağız. Peki, dedik sineye çektik. Ama, dün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, bütün yurtta ve dış temsilciliklerimizde saygı ve rahmet ile anılırken, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Ankara’da, Karabük Valimiz Mustafa Yavuz Karabük’te ve içinde Türk ruhunu hisseden Türkiye ve yurt dışındaki milyonlarca Türk ATATÜRK’ü saygı ve rahmetle anarken, Karabük Müftü yardımcısının sosyal medyasında tuhaf paylaşımlar yaptığını bir kardeşimiz bildirdi. Bende kayıtlı değil, ne yazmış dediğimde birkaç ekran fotoğrafı gönderdi. Tam da, 10 Kasım günü “Her canlı ölümü tadacaktır, sonra bize döndürüleceksiniz” ayetini paylaştı. 10 Kasım günü, subliminal çeşitli paylaşımlar yapan Müftü Yardımcısı Akmanşen, 10 Kasım 1983 tarihinde vefat eden Osman Yüksel Serdengeçti için de bir anma mesajı yayınladı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, ülkemizin Cumhurbaşkanı, illerimizde bütün Valiler milyonlarca Türk büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü anarken, Karabük Müftü Yardımcısı ise Atatürk’e “firavun” benzetmesi yapan kişi ile ilgili paylaşım yaparken “Mücadelesine hayran olduğumuz, Anadolu’nun yiğit evladı… Allah sana rahmet eylesin, mekanın cennet olsun.” diyordu. Dikkatlice okunduğunda, “Allah sana rahmet eylesin” bölümü sizin de dikkatinize çekecektir. Günlerden 10 Kasım ve Karabük Müftü Yardımcısı Atatürk ile ilgili bir rahmet dilemediği gibi, Atatürk’e firavun diyen kişi için “Allah sana rahmet eylesin!”diyor. İnsanları tek kelimesi, ya da düşüncelerinden dolayı yargılayan bir yapımız yoktur. Daha önce de ismini duyduğum Osman Yüksel Serdengeçti adlı kişi bir gazeteci, yazar ve siyasetçi. Detaylı bir araştırma yaptım, Adalet Partisi’nden milletvekilliği de yapmış. Kravat karşıtı olduğu için meclise kravat takmadan girince, uyarılmış o da bir gün beline kravat takarak meclise girmiş, bu ne dediklerinde “kravatın nereye takılacağı yazmıyor ki…!” diye aklınca gırgır geçmiş, yazılarında konuşmalarında Atatürk’e “firavun” benzetmesi yapacak kadar ileri gitmiş biri. Neyse, konumuz o değil. Konumuz, Cumhuriyet kenti Karabük’te, Cumhuriyet’in bir kurumu olan Karabük Müftü Yardımcısı Ekrem Akmanşen’in Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım’daki, Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı söylemleri ve sosyal medyadaki eylemleri. Cumhuriyet kenti olarak gurur duyduğumuz KARABÜK ilimizde üst düzey sayılabilecek bir Devlet memuruna bunlar yakışıyor mu?
Müftü Yardımcısının bize attığı mesajda olduğu gibi, elbette bizim de bir Müslüman olarak inandığımız Ahirette Allah huzurunda hesaplaşırız. Ama, önce bu Dünyada bir hesaplaşalım. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Devlet memuruna Cumhuriyet Bayramı günü Cumhuriyet düşmanlığı, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. Yıldönümü olan 10 Kasım gününde subliminal mesajlar ile Atatürk düşmanlığı yapmasının hesabını ilgili kurumlar mutlaka sormalı ve kamuoyu da bu konudan bilgi sahibi yapılmalıdır. İdari olarak Sayın Valimiz, adli olarak da sadece tek bir kurumda başında “Cumhuriyet” olan kamu görevlilerimiz Cumhuriyet Savcılarımız nedir bu Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı diye sormalıdır. Nokta.
