Hüseyin Kalpar, “Transferlerimiz yavaş yavaş takıma katılmaya başladı. Takımın iskeletini oluşturma anlamında bu güzel. Çok zor bir bizi bekliyor. Bu ligde yukarılara oynamak çok çalışmaktan geçiyor. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız ile güzel bir ortam yakalayıp bunu da başarıyla birleştirip tekrar lige çıkmak istiyoruz” dedi.
Sezon başında takımların başındaki bazı teknik adamların daha ligler başlamadan istifa etmelerinin doğru olup olmadığını sorduğumuzda Hüseyin Kalpar, “Türkiye’de ortam bu şekilde devam ediyor. Bu bizim elimizde olan bir şey değil. Sadece bir kişinin elinde olan birşey değil. Şartlar, şekiller, küçücük bir konuşma bile olumlu olumsuz yönde etkileyebiliyor teknik adamı ve ayrıca başka ortamlar etkileyebiliyor.
Dolayısı ile Türkiye’de teknik adamlık kolay değil kabul etmek lazım. Peki sizin hakkınızı kim koruyacak?
Biz hakkımızı kendimiz koruyoruz, korumaya çalışıyoruz. Başka bir koruyacak şekil, merci şuana kadar olmadı.
Peki yabancı antrenörleri bu kadar kolay silemezler. Böyle bir düşünceye katılıyor musunuz?
Tabi ki dışardan gelmiş anlaşmaları değişik bir şekil de, ortamı değişik bir şekil de onların kolaylığı daha fazla bize göre. Ama olay şudur ki Türkiye’de sadece bu sene değil, yıllardır böyle devam ediyor. Bizde böyle devam etmesini istemiyoruz ama bizimde elimizde olan bir şey yok. Yani bir maç kaybediyorsun bu maç sanki her şeyi bitirmiş gibi görünüyor istifa edebiliyorsun veya bir maç kazanıyorsun o hafta şampiyon olmuş gibi hiç öyle değil . Belli bir şekil de iyi gitmeyen bir şey varsa karşılıklı oturup konuşup halledebiliyorsun. Bu bir maçla, iki maçla halledilebilecek bir şey değil. Nerden biliyorsun 10 maç üst, üste kazanamayacağını? Ama o halkayı zayıflatıyorsan zaten olmuyor. Hocayı zayıflatmak anlamında düşünüyor ama takım zayıflıyor öyle kabul etmek lazım. İstikrar çok önemli doğruysa önemli” dedi