Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti bugün Karabük’te idi. İlimizde çeşitli ziyaretlerde bulunan ve toplantılara katılan heyette KTÜ Rektör Yardımcısı Yusuf Şevki Hakyemez heyet başkanlığını yaparken, başkan yardımcısı Prof. Dr. Vedat Bilgin, sekreter Avukat Fatma Benli, TESK Genel Bşk. Bendevi Palandöken, Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Kürşat Bumin, Taraf Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Oral Çalışlar ve Taraf Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur yer aldı. Sanatçı Orhan Gencebaş ve TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar Karabük ziyaretlerine katılmadı.
Prof. Dr. Vedat Bilgin Öğretmenevinde basın mensuplarının sorularını yanıtlarken Yusuf Şevki Hakyemez, grup üyeleri Kürşat Bumin, Oral Çalışlar, Yıldıray Oğur ve Bendevi Palandöken’le Karabük Valisi İzzettin Küçük’ü ziyaret etti.
Ziyaretin ardından Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu, Büyük Kulüp’te sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, “Türkiye’de insanlar, artık gelinen noktada sorunlarını çözmek için çok karşıt görüşlere sahip olsalar da oturup konuşabiliyorlar. Bu ,mükemmel bir ortamdır” dedi.
Burada konuşan Hakyemez, çözüm süreci kapsamında Karadeniz’deki bütün illeri ziyaret edeceklerini söyledi.
Süreci niçin desteklediklerini toplantılarda anlattıklarını belirten Hakyemez, Türkiye’nin, son yıllarda yapısal olarak karşılarına çıkan sorunları çözme noktasında önemli adımlar attığını vurguladı.
Hakyemez, bunlar için de eleştirecekleri değişik boyutların olabileceğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Ama özde olumlu gördüğümüz nokta, bu işin siyaset kurumu aracılığıyla yürütülmesidir. Türkiye’de insanlar artık gelinen noktada sorunlarını çözmek için çok karşıt görüşlere sahip olsalar da oturup konuşabiliyorlar. Bu, mükemmel bir ortamdır. Bunu, yeni anayasa sorunu bağlamında da terör sorunu bağlamında da görüyoruz. Eskiden ifade edildiği zaman çok büyük tepkilerle karşılaşılabilecek
olan görüş ve önerileri, şu anda birbirine ‘karşıt’ gibi görünen çok farkı kesimlerce rahatlıkla dinlendirilebiliyor ve bir masanın etrafında sorunlar rahatlıkla konuşulabiliyor. Bunu anayasa sürecinde yaşıyoruz. Bunu, aynı zamanda terör sorununun çözümü noktasında da görüyoruz.”
Hakyemez, protestoların olabileceğini, bundan rahatsızlık duymadıklarını anlatarak, “Buna saygı duyuyoruz. Hiçbir şekilde bunu farklı yorumlamıyoruz” ifadesini kullandı.
-“Şehitlerimizin bizim gözümüzdeki yeri farklıdır”
Sorunun son derece önemli, güncel ve hassas olduğuna işaret eden Hakyemez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“30 yıllık bir terör sorunu ve büyük kayıplar, şehitler var. Şehitlerimizin bizim gözümüzdeki yeri farklı. Halen de öyledir. Bu süreç dolayısıyla biz farklı düşünmüyoruz. Farklı düşünemeyiz. Çünkü bunlar çok ulvi bir değer uğruna bedel ödemiş insanlardır. Bizim bu sürece destek vermemizin bir nedeni de bundan sonra böyle acılar yaşanmamasıdır. Bunu yaparken hiçbir zaman farklı düşünceye sahip
olmuyoruz. Büyük Türkiye için ülkemizin geleceği için hep birlikte bir arada yaşamak için bunu yapıyoruz. En önemli ortak noktamız, akan kanın durmasıdır.
Onun için burada hesaplaşma mantığıyla hareket edersek, aslında çok fazla mesafe kat edemeyiz.”
-“Kürtlerle ve PKK’yı aynı kefeye koymamak gerek”
Hakyemez, Kürtlerle ve PKK’yı aynı kefeye koymamak gerektiğini vurgulayarak, ikna ve karar merci olmadıklarını, karar vericinin hükümet olduğunu söyledi.
Hükümet bu süreci başlattığına dikkati çeken Hakyemez, sürece ilişkin bildiklerinin, kamuoyunun bildikleri olduğunu ifade etti.
Hakyemez, “Süreci başlatmak noktasında, ‘pazarlıkmış, bölünmez bütünlük noktasında tavizler verilmesiymiş.’ Böyle bir şey ben sezmiyorum, düşünmüyorum” diyerek, böyle bir endişe taşıması durumunda heyette yer almayacağını vurguladı.
Bu heyetin çok tartışıldığını anlatan Hakyemez, “Keşke bir sivil toplum, bu süreci sahiplense, desteklese de böyle bir heyete ihtiyaç olmasa. Bu olmadığı için böyle bir yol denendi. Bu, hükümet adımı olduğu için önemlidir. AK Parti değil, başka bir parti olsa bu süreci başlatsaydı, yine aynı önemde olacaktı. Bunun bilinmesi önemlidir.”
Vedat Bilgin: ” Süreç PKK’nın Tasfiye Sürecidir”
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkan Vekili Vedat Bilgin, “2012 yılında 400 kilometrelik alanda hakimiyet sağlanma hedefini ilan eden terör örgütü, bırakınız 400 kilometreyi 400 metrede hakimiyet alanı bulamadı” dedi.
Bilgin, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Müslüman ve demokrat bir ülke olduğunu, kendi tarihi ve kültürüyle yeniden ilişkiler kurmak için önemli adımlar attığını belirtti.
Demokratikleşme sorununun önünde ciddi bir engel olduğunu ifade eden Bilgin, şunları söyledi:
“Bu engellerden birisi, devletin yapılanmasından ve devletin içinden gelmektedir. Devlet içinde oluşan bir yapı, sürekli olarak darbelerle, müdahalelerle milli iradeye, halkın iradesinin siyasete yansımasına karşı tepkiler vermiştir.
Türkiye, son yıllarda bunu belli bir noktaya getirmiştir. İllegal örgütlenmeleri, ‘Ergenekon’ diye ifade edilen oluşumları devlet tasfiye etmiştir. İlerleme devam etmektedir.”
Diğer bir sorunun da “terör” olduğuna vurgu yapan Bilgin, şöyle devam etti:
“Bu sorun, şehit kanı dökmüştür, devlet içinde oluşan yapılar nedeniyle devleti yıpratmıştır ve Kürt akrabalarımızla uzaklaşma yaşanmıştır. Süreç ile bunlara son verilecektir. Terör örgütünün son 2 yılda yaptığı eylemlerde başarısız olması, 2 bin 700 militanını kaybetmesi, siyasi sorunun silahlarla çözülemeyeceğini anlaması, geldikleri son noktadır. Terör örgütü buna mecbur kalmıştır. Türkiye’nin verdiği mücadele çaresiz kalması, onları bu sürece itmiştir. Bu, unutulmamalıdır. 2012 yılında 400 kilometrelik alanda hakimiyet sağlanma hedefini ilan eden terör örgütü, bırakınız 400 kilometreyi 400 metrede hakimiyet alanı bulamadı.”
Bilgin, terör örgütü üyelerinin daha önce işgal ettiği mağaralardan sökülüp atıldığını ve Kuzey Irak’ta rahat edemediğini, karşılarında silahlı yapılanmada başarısız olmuş bir örgütün bulunduğunu kaydetti.
Bu bakımdan “Terör örgütüne ne veriliyor?” sorusunun anlamsız olduğuna dikkati çeken Bilgin, Ortadoğu konjonktüründe gelişen olayların, örgüte, sadece Türkiye’de değil, Suriye, Irak ve İran ekseninde de hayatta kalamayacağını gösterdiğini belirtti.
Oral Çalışlar; ” Çözüm Süreci Türkiye tarihini Değiştirecek”
Oral Çalışlar, “Çözüm sürecinin, Türkiye tarihini değiştirecek önemli, yeni bir dönem olduğu inancındayım” dedi.
Çalışlar, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin yeni bir sıçramanın eşiğinde olduğunu, ekonomik ve siyası olarak son 10-15 yılda çok önemli değişimler yaşadığını söyledi.
Türkiye’nin Kürt meselesini çözmesi gerektiğini vurgulayan Çalışlar, şöyle devam etti:
“Bu kadar büyük bir potansiyeli, enerjisi olan bir ülkenin halen kendi içinde 10-15 milyon nüfusa sahip bir toplulukla çatışma halinde işleri götürmesi ve buna rağmen iddialı bir ülke olması, mümkün değil. Sloganları yıllarca attık. Attığımız sloganlar sonucu birbirimizi de öldürdük. Sonunda ne oldu, zarar eden sağcısı da solcusu da Türkiye oldu. Askeri darbeler geldi, hepimize işkenceler yaptı. Artık bu dönem bitiyor.”
Oral Çalışlar, Türkiye’nin artık dünya çapında iddialı bir ülke olmak durumunda bulunduğunu ifade ederek, “Bir insan milliyetçiyse ülkesinin iddialı bir ülke olmasını ister. Çatışmayla birbirini yiyen ülke iddialı olabilir mi? Ekonomimiz düzelebilir mi? Şimdi yeni bir döneme geçtik. Çözüm sürecinin, Türkiye tarihini değiştirecek önemli, yeni bir dönem olduğu inancındayım. Onun için hepimiz bunun bir tarafından tutmalıyız” diye konuştu.
Grup Üyesi Bendevi Palandöken de herkese birebir sorduklarında “İnşallah bu iş sonlanır” dendiğini belirterek, insanların, bunun nasıl sonlanacağını merak ettiğini söyledi.
“Bu ülke bölünür mü, parçalanır mı?” şeklinde kuşkulanmaya gerek olmadığına vurgu yapan Palandöken, şöyle konuştu:
“Birbirimizden ayrılmış insanlar değiliz. Dolayısıyla bu milletin arasına nifak tohumu saçan teröristler, ülkeyi bu hale getiriyor. Herkese yetecek kadar yiyecek aşın olduğu, müreffeh, insanların güvenle evlerine, işlerine gittiği bir ortama karşı gelen hiç kimse yok. İnşallah bu soruların cevaplarını önümüzdeki süreçte hep beraber birlikte göreceğiz. Gördük bile, 3 aydır Allah’a şükür şehit haberi,
dirliğin ve birliğin üzerinde bir şey yok.’
Heyeti oluşturan 63 kişinin bir siyasi partinin uzantısı olmadığını belirten Palandöken, her bir üyenin, kendine göre ayrı düşünceleri olduğunu belirtti.
Büyük Kulüp’te yapılan toplantıda heyet üyelerinin yaptığı konuşmaların ardından sivil toplum örgütü temsilcilerinin görüşleri alındı.
Yaklaşık 50 kişinin katıldığı toplantıda söz alarak fikirlerini söyleyenler ise Tıp Fakültesi Dekan yrd. Murat Acat, TSO Bşk. Pehlivan Baylan, İşadamı Nazım Çapraz, Safranbolu Şoförler Odası Başkanı Mehmet Deniz ve Karabük Üniversitesi Öğretim üyesi Muharrem Düğenci oldu. Konuşmacılardan bazıları barışa inandıklarını ve bunu istediklerini belirtirken, bu süreci yönlendirenlerin samimiyetine inanmadıklarını belirtti.