WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

“KARABÜK GÜNLERİ”NDE İLK GÜN

Bu haber 27 Nisan 2013 - 11:06 'de eklendi ve 4.260 kez görüntülendi.

“KARABÜK GÜNLERİ”NDE İLK GÜN

 

25 Nisan Perşembe…

Sabahtan Hacettepe Tıp Fakültesi’nde tedavim vardı.

Öğleye doğru bitti.

Öğleyin kardeşim Vural’ın evinde bir-iki saat dinlendikten sonra saat 15’e doğru AnkaraAKM’ye  ulaştık.

Uzaktan görünen “Karabük Günleri” yazısı insanları oraya çağırıyordu adeta.

*

Şunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki bu kadar kalabalık bir katılım olacağını asla düşünememiştim.

Ve eski Karabüklülerin yüreklerinde Karabük sevgisinin bu kadar diri olarak yaşayabileceğini de…

Bunu İstanbul, İzmir ve Antalya’da görüyorduk 3 Nisan’ı kutlamalarından ve sanal medyada yazdıklarından.

Demek ki aynı sevgi ve özlem Ankara için de geçerliymiş.

 

*

İlk bölümde çadırlar vardı. Çadırlarda özellikle yiyecek-içecek ağırlıklı sunumların yer aldığı stantlar yer alıyordu.

Gözlemeden-tandıra, kavurmadan-dönere, peynirden-ayrana her şey vardı. Diğer yanda baharat ve doğal ürünlerden aklınıza elen bir çok gıda maddesinin kokuları insanları kendilerine çekiyordu.

*

Daha girerken gerek satıcılardan gerekse de gezen insanlardan gördüğümüz yakın ilgi bu yiyeceklerden tatmamıza engel oldu.

 Yakından tanıdığımız dostların yanında uzun yıllar öncesinden tanıyıp da o anda anımsadığımız nice insanlar tarafından kucaklandık.

İnanınız çok istememe karşın bir gözleme ya da etli ekmekten tatma şansını bulamadan bir ayran içerek arka kapıdan çıktık.

*

Ana binaya giden yolun sağ kolunda bir konak yapılmıştı. O konağı incelemeye başladığım anda Vakıf başkan yardımcısı değerli kardeşim Nizamettin Yücel hemen beni içeriye çekti.

Girdiğimde önce bir şaşkınlık geçirdim. İçerde TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM eski başkanı ve şimdiki milletvekilimiz Mehmet Ali Şahin, Osman Kahveci ile Ak Parti Genel Başkan yardımcısı bir milletvekili vardı.

Diğer tarafta valimiz İzzettin Küçük, Kalkınma Bakan yardımcısı Mehmet Ceylan, TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, eski milletvekilimiz Cumhur Ünal, Ak Parti İl Başkanı Ömer Ayar ile birkaç bürokrat daha vardı.

*

TRT’ye demeç verdiler Cemil çiçek ile Mehmet Ali Şahin.

Cemil Çiçek’in bir cümlesi etkiledi beni. Dedi ki;

 

“Biz tarihi eserlere önem veriyormuş gibi görünürüz ama onları korumayı da düşünmeyiz. Ama Safranbolular bunu başarmışlar ve tarihlerine sahip çıkmışlardır. Kutluyorum kendilerini”

dedi özetolarak. Gururlandım…

*

Mehmet Ali Şahinde tüm insancıllığıyla hatırımı sordu.

“Hastalığı yendik değil mi zira çok iyi görünüyorsun. Bir ihtiyacın olursa buralardayız”diyerek büyük moral verdi. Sağolsunlar…

*

Oradan çıktım ve AKM’ye girmek için 50-60 metrelik bir mesafe var.

 Hava adeta Temmuz sıcağında kavruluyor. O mesafeyi tam bir saate yakın bir sürede alabildim.

Antalya’dan, Bursa’dan, Çanakkale’den ve Çorum’dan da dahil olmak üzere gelen bir sürü dostla kucaklaşma, söyleşme şansını yakaladım.

Kırk yıl öncesinden günümüze kadar kentimizden ayrılan ve bir kısmını anımsayamadığım insanların sıcak ilgileri bir yandan beni mutlu ederken diğer yandan da ıztırap haline gelmeye başlamıştı. Zira sıkıntıya girmemem, aşırı güneşte kalmamam gerekiyordu.

Orada yanıma gelen ve kitabımdan edinmek isteyen bir hanımefendi, beni güneşte kalmamam için uyaran kardeşimi benim korumam sanmış.

Kardeşim Vural da bu etkinlikte ön sıralarda görev üstlenerek büyük katkı sağladı. Sağolsun…

*

AKM’nin içindede çeşitli stantlar var. Sırayla hepsini sayma olanağım yok. Zira tam olarak göremedim dostlarla söyleşmekten, kucaklaşmaktan… Zaten sizler de BRTV ekranlarından tüm detaylarına kadar izlemişsinizdir oraları. Mehmet Çetinkaya, OsmanÇetinkaya, Zafer Acar, Tuncay Atay ve kameraman Mehmet  günde 2 saat yaptıkları naklen yayın dışında diğer kayıtlarla da bu işi en iyi şekilde başardılar.

*

Safranbolu Sokağı denilen bölüme geçerek kitap reyonunda dinlenmeye çalıştım. Orada da pek rahat kaldığım söylenemez. Kitap imzalatanlardan birlikte fotoğraf çektirmemizi isteyenlere kadar birçok insanla söyleştik.

Hatta bana kitap satmaya çalışan bir vatandaşla da karşılaştım.

Buradaki görevi gönüllü olarak sanatçı dost İsmet Saraçoğlu üstlenmişti.

*

Bir vatandaş geldioraya ve dedi ki;

 

“Safranbolu türkülerine ve oyunlarına ait CD almak istiyorum.”

 

İsmet’le önce birbirimize baktık “ ne büyük eksiklik” dercesine ve sonra adama “maalesef yok”dedik.

Bu mutlaka  yapılmalı ve sadece burada değil Safranbolu Festivali’nde de hatta piyasada da mutlaka satılmalıdır.

Umarım ilgililerbu notu alırlar…

*

İlginç görüntüler de vardı.

Eski  bakanlarımızdan Hasan Gemici, İlhami Yılmaz, Şükrü Korkmazgider’le birlikt eeskilerden söz ettik. Hepsi de candan dostlardı. İlhami Yılmaz hastalığım süresince büyük destek vermişti. Sağolsun..

*

Bir başka ilginç konu da gözlemecilerin, dönercilerin hatta doğal ürüncülerin önünde sıraya giren onca insan varken kitap stantının önünde kimse görünmemeye gayret ediyorlardı adeta.

 Okumak, kitap sahibi olmak ya da Karabük ve Safranbolu’da eski ve yeni yayınlanmış nice kitaplara bakmak ya da incelemek amacıyla da olsa oraya gelmemeleri ilginçti.

Aynı ilgiyi sergilerde de göremedim

Hatta demircilik, kalaycılık gibi işçiliklerin sergilendiği yerlerde de…

Sadece kentimizde değil, ülkemizde de bir kültür erozyon yaşandığı ciddi olarak gözlemleniyordu.

*

Burada en başta Sayın Mehmet Ali Şahin, Nizamettin Yücel, başta olmak üzere tüm vakıf yönetimini ve tün katılımcı firmaları yürekten kutluyor ve Karabük adına teşekkür ediyorum

*

Afişlerde,panolarda, söylemlerde ve davetiyelerde 

“CumhuriyetKenti”

söyleminin ve sembolünün kullanılmamış olmasını büyük bir eksiklik olarak gördüğümü de vurgulamadan geçemeyeceğim.

*

Bu arada kendilerine bu etkinlikte stant açma önerisi getirilmesine karşın ilgi göstermeyen bazı firmaların olduğu söyleniyor. Bu gerçekse, haklı bir nedenleri olmadan bu görevden kaçınanları da kınamadan geçemiyorum.

Böylesi durumlarda herkes gücü oranında destek vermelidir diye düşünüyor hatta bunun bir görev olduğuna inanıyorum.

*

28 Nisan Pazar günü Kültür Sanat Derneği adına bir imza günü düzenlenmiş ve benim adıma da bir söyleşi konulmuştu. Sağlığım gerekçesiyle maalesef katılamayacağım için ilgililerden ve halkımızdan özür diliyorum.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.