ALKOL ALMAK, TAKSİM’DE TURLAMAK VE DİĞERLERİ
*
Bugün de bazı konulara şöyle bir değinip geçmeye çalışacağım.
Umarım bazılarının canını sıkmaz bunlar.
*
İKİ AYYAŞ
*
Başbakan Erdoğan’ın “İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da, inancın emrettiği niçin reddedilmesi gerekiyor?” sözleri aklıbaşında ve yüreklerinde hala daha insani duygular taşıyan insanlar üzerinde şok etkisi yarattı.
*
Yoğun tepkilere karşın Başbakandan “çıt” yok.
Günah çıkarmak yine Ak Parti’nin akıldane sözcüsü Hüseyin Çelik’e kaldı.
Ama o da başbakan adına özür mü diledi yoksa farkında olmadan her zamanki potlardan birisini mi kırdı takdiri size bırakıyorum.
*
Hüseyin Çelik dedi ki; “Sözün gelişi olarak söyledi, herhangi bir devlet adamını kastetmedi.”
Allah Allah…
Başbakan önünden akıp giden yazılı metni okuyarak yapıyor konuşmasını.
Konuşmaları danışmanları tarafından yazılıyor O da okuyor.
“Sözün gelişi…” demek, Başbakan konuşmasını ya da okumasını bilmiyor anlamına gelmiyor mu sizce de?…
*
Halkımız ne güzel yanıt verdi bu sözlere…
Dediler ki;”Onların sarhoşken kurduğunu bazıları ayıkken yönetemiyor.”
*
İÇKİ VE ZİNA
*
O yıllar mı muhteşemdi bilemem, bu yıllar mı?
Devir Muhteşem Süleyman’ın devri.
Yani Kanuni Sultan Süleyman Han’ın…
Sadrazamlarından Lütfi Paşa Kanuni’nin damadıdır.
Yani Şahbanu Sultan’ın eşidir…
*
Gün gelir adam saplantı yapar meyhaneleri ve genelevleri…
Gerekçe: İslamiyet…
İşi o kadar ileri götürür ki, bir Müslüman fahişenin cinsel organını dağlatır.
Bir de Şahbanu Sultan’a el kaldırmaya kalkmaz mı?…
*
Cezasını anında keser Kanuni Sultan Süleyman.
Ceza: Kellesinin alınması…
Şahbanu Sultan’ın yalvarmasıyla ceza ömür boyu Dimetoka’ya sürgüne dönüşür.
*
Günümüzde içki yasağı aynı gerekçeyle yasaklanıyor ya da sınırlanıyor.
Zina ise serbest…
Cumhurbaşkanımız ise “içki yasaklanmıyor” diyerek yasakları onaylıyor.
*
İÇKİ VE TRAFİK
*
İçki yasağı gündemde…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tüm şiddetiyle savunuyor bu yasakları.
Hem de laik bir ülkeye yakışmayacak şekilde dini esaslara dayandırarak.
En önemli kozlarından birisi de trafik kazaları…
Trafik kazaları alkoliklerden kaynaklanıyor diyor ısrar ve inatla.
Buyurun bakalım geçen haftadan aldığımız iki habere bakınız:
1-Adıyaman-Gölbaşı karayolunun 12’nci kilometresinde bulunan Çakal Köprüsü’nde meydana geldi: 13 ölü…
2-Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bir pikap kontrolden çıkarak Habur Çayı’na uçması sonucu 6 kişi hayatını kaybetti.
*
İlk kazadaki minibüs 15 kişilik olmasına karşın içinde 25 kişi varmış.
Acaba bu aracın sürücüleri alkol muayenesine gönderildiler mi?
Sonuç ne çıktı dersiniz?
Rakı çıkmıştır diyen varsa iddiaya hazırım zira bana göre ayran çıkmıştır.
*
YAVUZ SULTAN SELİM HAN
*
3. Boğaz Köprüsünün adı açıklandı: Yavuz Sultan Selim Köprüsü..
Hem de bizzat Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül tarafından…
Sayın Gül; “bu ad mutabakatla konulmuştur” dedi.
Ve tartışma başladı anında.
Başlamaması zaten sürpriz olurdu ama kaç kişi anlardı o da belli olmaz.
*
Neden tartışma?
İnternetten ya da ansiklopedilerdenYavuz Sultan Selim maddesine bakarsanız görürsünüz gerçeği ama biz yine de birkaç madde ile özetlemeye çalışalım.
Yavuz Sultan Selim darbeyle başa geçen ilk padişah olmuştur. Siz isterseniz günümüze uyarlayarak bu duruma “ Ergenekoncu” bile diyebilirsiniz.
*
Yavuz Sultan Selim babası )). Beyazıt’a isyan ederek 40.000 kişilik kuvvetle, Çorlu‘da, Ağustos 1511 de savaştı ve 23 Mayıs’ta başa geçti.
*
İlk iş olarak kardeşleri, yeğenleri v amcalarını öldürttü.
Kastamonu Beyi Orhan (1494-1512), Emirhan ve Sinop Beyi Musa (1490-1512)’yı; Şehzade Alemşah‘ın oğlu Çankırı Beyi Osman’ı ve Şehzade Şehenşah‘ın oğlu Mehmet Bey’i ortadan kaldırtmıştır.
*
Daha sonra esir edilen Ahmet’i de boğdurtarak kardeşi Şehzade Korkut‘la aynı kaderi paylaşmıştır. Sadece Şehzade Ahmed’in Kasım adındaki oğlu Memlüklere iltica etmiş ve Murad adındaki diğer oğlu ise Şah İsmail‘in yanında kalmıştır. (Daha detaylı bilgi için Google başvurunuz)
*
Yavuz Sultan Selim’in İran seferine çıkarken geride sorun yaratmasınlar düşüncesiyle Anadolu’da 40.000 ie 70.000 arasındaki Alevi’yi öldürdüğü de tarihte kayıtlıdır. Bazı tarihçiler bu sayıyı abartılı bulmaktdır.
*
Yavuz Sultan Selim, sırtında çıkan Şirpençe denilen bir hastalığa yakalanarak ölürken babasının bedduasını aldığına inanarak büyük acı çekmiştir denilir.
*
Köprü adının açıklaması neden Cumhurbaşkanı’na bırakılmıştır?
Milyonlarca Alevi ve aydının tepkisi kimin üstünde yoğunlaşmıştır?
Gerisi size kalmış…
*
TAKSİM GEZİ ALANI’NDA
*
Halk direniyor Taksim’de…
Birkaç kişiyle başladı giderek çoğalıyor.
Başbakan; “ne yaparsanız yapın biz kararımızı verdik” diyor.
Polisler her zaman olduğu gibi başta biber gazı olmak üzere tüm yöntemleri deniyorlar.
Hatta çadırları bile yakıyorlar…
*
Tam o sırada bir Süperman çıkıyor ortaya ve atlıyor dozerlerin ve polislerin önüne: BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder…
Dozer ve polisler anında donmuş gibi duruyorlar.
Sütliman hale gelen o ortamda sayın vekil bir de nutuk atıyor.
Helal olsun….
*
Geçen yıl 23 Nisan ve 29 Ekim’i anıtlarda ve eski TBMM binasında kutlamak isteyenlerin arasında birçok vekil de vardı ama polis asla geçit vermediği gibi vekiller neredeyse biber gazından kör olacaklardı.
Aynı şey bayrak yürüyüşlerinde de yaşanmıştı.
*
Bu yıl 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak isteyen işçilerin arasında bulunan vekillerin ne hale getirildiklerinin görüntüleri hala daha gözlerimizin önünde. Adamlar hastanelere düşmüşlerdi.
*
Şeytan sor diyor:
BDP’li vekile sağlanan bu özen neden diğer partilerin vekillerine gösterilmiyor?
*
Vur CHP’ye, MHP’ye yap torpilini BDP’ye…
Açılım iyi gidiyor ya bu konuda akiller ne düşünüyor acaba?
*
ÖNEMLİ NOT:
Sırrı Süreyya Önder kendi başınayken iyiydi ama CHP’li vekiller de gelince o da nasibini aldı ve hastanede tedavi görmek zorunda kaldı.
Orada mücadele edenlere selam ve sevgi, yaralananlara da acil şifalar…