CHP içinde yaşanan son krizle ilgili açıklamalarda bulunan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Dün itibariyle yaşanan olay bir galibiyet veya bir hezimet değildir. Tam tersi şu ana kadar belediye meclisinde sağlamış olduğumuz uyum ve ahengin bozulmasına ve benim kuşatılmama yöneliktir” dedi.
Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı CHP Çaycuma İlçe Başkanlığı ile arasında yaşanan Belediye Meclis Üyeliği aday listesi tartışmaları sonrasındaki gelişmelerle ilgili videolu bir açıklama yaptı. Belediyenin sosyal medya hesabında yayınlanan videoda konuşan Kantarcı, “Bildiğiniz gibi Aralık 2013’ten beri CHP üyesi ve 2014 Nisan’ından itibaren de Çaycuma Belediye Başkanı’yım. 37 yıl aradan sonra Çaycuma Belediyesini kazandık. Çaycuma’da Cumhuriyet Halk Partililer bir arada hareket ettiler ve sağduyulu Çaycumalıların da desteğiyle ‘yıkılmaz’ denilen belediyeyi yıkarak, CHP’li, adaletli, herkese eşit davranan ve çok büyük projelere imza atan bir belediye yarattılar. Bunun CHP camiasına büyük bir güç katması beklenirken parti içi çekişmeler nedeniyle 5 yılı ziyan ettik. Ben bu arada CHP’nin örgütünü yanımda ve yakınımda maalesef hissetmekte çok zorlandım. Bunda kendimi CHP’li olarak niteleyen ancak sadece kendini düşünen ve parti içinde kamplaşma ve ötekileştirme çabasıyla sadece kendine hizmet eden ve bu partinin başarısını engelleyen, zorlaştıran kişilerin çok büyük payı var. Ben bu 5 yıl dönem içinde kendimi bu gruplardan, bu kişilerden korumaya çalıştım. Belediye çalışmalarına odaklandım, örgüte hiçbir şekilde müdahale etmedim, ağabeylik yapmaya çalıştım, sürekli olarak da onlara birlik ve beraberlik çağrısında bulundum” dedi.
SABIRLI DAVRANDIM VE İŞİMDEN BAŞKA HİÇBİR ŞEYE BAKMADIM
O dönemde iki defa kongre süreci geçirdiklerini de belirten Kantarcı, “Bu kongre süreçlerinde yok sayıldık. Bütün toplantılarda uluorta bana karşı saldırılarda bulunuldu ve ben bunlara hiç cevap vermedim. Yok sayıldık, değer verilmedik. Ama ben bütün bunlara karşı alttan aldım. Sağduyuyla davrandım. Ve en son belediye meclisi aday yapılanmasında da bir çeşit komplo ile karşı karşıya kaldım. Ve bu geçen 5 yıl dönem zarfında özellikle gençler ve partililer mesnetsiz yalanlarla bana karşı kışkırtıldı. Bunlara da sesimi çıkarmadım. Hep sabırlı davrandım ve işimden başka hiçbir şeye bakmadım. Bu sataşmalara, bana karşı yapılan bu düşmanlığa karşı da son derece sağduyulu davrandım. Bu insanlar benim partili olmadığımı, partiye, partililere tepeden baktığımı, örgütü tanımadığımı söyleyerek hiç ilgisiz, mesnetsiz, yaftalarla benim için bir çürütmecilik yapmaya çalıştılar. Parti içindeki oluşmasını istediğim barış ortamını sürekli kundakladılar. Dün itibariyle partinin genel merkezi bir karar alarak mevcut yönetimi görevden aldı. Ben şunu söylüyorum; bugüne kadar son derece sağduyulu davrandım, sataşmalara yanıt vermedim, her ortamda uluorta konuşanlara verilecek en iyi yanıtın da başarı ve başarılı çalışmalar olduğunu söyledim. Örgüt ve örgütlü çalışma aslında benim hayatımın her aşamasında, ayrılmaz bir parçamdır. Ve bu örgütlü çalışmalar hep başarıyla taçlanmıştır. Ben iş hayatımda da çok başarılı organizasyonlar yaptım, nitelikli, niteliksiz işgücünü bir araya getirdim. Sürekli ‘ben, ben’ diyen, ama diğer taraftan da ağzından örgüt lafını düşürmeyen bu kişileri zaten kamuoyu çok iyi tanıyor. O yüzden de ben onların hiçbir sataşmasına yanıt vermedim ama şu an itibariyle bana yüklenen bu sorumluluğun gereği olarak bir takım şeyleri de açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum” diyerek açıklamalarını sürdürdü.
OLAY BİR İKİ PARTİLİNİN LİSTEYE ALINIP ALINMAMASI DEĞİLDİR
İş hayatımda olsun, belediyecilikte olsun kurumsal yapı, örgütlü çalışma, iş bölümü, paylaşma gibi kavramların en iyi örneklerini hayata geçirdiğini söyleyen Kantarcı, açıklamalarına, “Bu örnekler gerek parti camiasında gerekse kamuoyunda son derece güzel yankılar buldu. Ben de bunun hazzını yaşıyorum. Eğer bu arkadaşlar ellerini partinin üzerinden çekerler, insanları ötekileştirmekten ve kışkırtmaktan vazgeçerlerse bu partideki kurumsallaşma, demokrasi, katılım, örgütlü yapı çok daha hızlı gelişecektir. Dün itibariyle yaşanan olay bir galibiyet veya bir hezimet değildir. Olay aslında şu ana kadar yani örgütü eline geçirdiğini zanneden dayatmacı anlayışın yarattığı tıkanıklığın aşılmasıdır. Olay bir iki partilinin listeye alınıp alınmaması hiç değildir. Tam tersi şu ana kadar belediye meclisinde sağlamış olduğumuz uyum ve ahengin bozulmasına ve benim kuşatılmama yöneliktir. İnanıyorum ki, yeni dönemde belediye meclisimiz gayet güzel bir listeyle seçimlere girecek, hem sayısını, hem gücünü artırarak seçimlerden çok başarıyla çıkacaktır. Ve önümüzdeki 5 yılda Çaycuma’yı güzel projelerle uçuracaktır” diyerek devam etti.
BU PARTİ KİMSENİN MALI VEYA ORGANI DEĞİLDİR
Açıklamasında, kendini CHP’li olarak niteleyen ister üye olsun ister olmasın, herkesi bugün itibariyle ortak aklı hareket geçirmeye davet de eden Kantarcı, konuşmasında, “Kendinden başka bir şey düşünmeyen, kendinden başkasını CHP’li saymayan, partiye her fırsatta ihanet eden siyasi bezirgânların partiden ellerini çekmelerini bekliyorum. Parti içi kamplaşmaya son verilmesini istiyorum. Bu parti kimsenin malı veya organı değildir. En geniş katılımla, demokrasinin hâkim olmasıyla ve de herkesin yıllardır biledikleri savaş baltalarını gömmesi koşuluyla Çaycuma Belediyesindeki örgütlü başarıyı, CHP Çaycuma örgütüne taşıyarak yeni başarılara yelken açılmasını istiyorum. Türkiye’yi kuran bu büyük partinin silkinerek yeniden muhteşem gücüne kavuşması için gerekli her unsurun var olduğunu biliyor ve inanıyorum. Bu meşalenin Çaycuma’dan yakılabileceğinden de eminim. Her zaman ifade ettiğim gibi, ben bir siyasi figür değilim, siyasi bir arayışım, beklentim yok. Bir amacım yok, hedefim yok. Bir ağabey sıfatıyla Çaycuma’ya hizmet ettim ve bir dönem daha hizmet etmek için bana karşı olan ilginin gereği parti tarafından yeniden aday gösterildim. Amacım parti içi barışı sağlayarak demokratik ve rekabetçi bir yapının oluşmasıdır. Partinin hiç kimsenin tekelinde ve elinde olmamasıdır. Partinin herkesin partisi olması, CHP’nin halkın partisi olmasıdır” şeklinde ifadeler de yer verdi.
GAYRETLERİ NEDENİYLE TUNCAY AKYOL’A TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Yerel seçim öncesi bütün herkesi sorumluluğa ve çalışmaya davet de eden Kantarcı, sözlerini,“Şu anda yetkilendirilen önceki ilçe başkanlarımızdan Şeref Köktürk’e başarılar diliyorum. Son zamanlarda büyük bir ahenk sağladığımız, birlikte hazırladığımız belediye meclisi listesini onaylatamamasıyla ortaya çıkan krize kadar da gayet güzel bir frekans yakaladığımız arkadaşım, ilçe başkanım Tuncay Akyol, şu anda da parti sorumluluğunun gereğini yerine getirmektedir. Ben hem bu parti davranışı, hem de son zamanlarda partideki uyumun ve başarının sağlanması için harcadığı gayretler nedeniyle Tuncay Akyol’a da teşekkür ediyorum. Ve demin ifade etmeye çalıştığım bu güzel çabanın ve CHP’nin yeni yapılanmasının oluşumunda kendisinin de yapıcı gayretleri olacağına inanıyorum. Herkese buradan selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. Bazen bir musibet bin nasihat anlamına gelir. Umuyorum çok hızlı bir şekilde bu kriz atlatılacaktır ve Çaycuma’da CHP, bugüne kadar görmediği daha büyük başarıları da 31 Mart’taki seçimde herkese gösterecektir. Ben buradan bütün vatandaşlara, bütün CHP’lilere selamlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.”