Şırnak’ta 1963 yılında sınır hattında vatani görevini yaparken Suriye’den açılan ateş sonrası hayatını kaybeden Ahmet Erim, 55 yıl sonra ailesinin başvurusu üzerine şehit kabul edildi.
Şırnak’ta 1963 yılında sınır hattında vatani görevini yaparken Suriye’den açılan ateş sonrası hayatını kaybeden Ahmet Erim, 55 yıl sonra ailesinin başvurusu üzerine şehit kabul edildi. Buna rağmen mezarı bulunamayan Şehit Ahmet Erim için doğduğu eve anıt mezar yapıldı.
Şırnak’ta 1963 yılında sınır hattında vatani görevini yaparken Suriye’den açılan ateş sonrası hayatını kaybeden Şırnak Jandarma Sınır Tümen Komutanlığında görevli Jandarma Er Ahmet Erim, 55 yıl sonra ailesinin başvurusu üzerine şehit kabul edildi. Erim’in şehitliği, geriye dönük en eski şehit sayılma kararı olarak kaydedildi. Yıllarca oğlu Ahmet Erim’in şehit kabul edilmesi ve mezarının bulunması için mücadele veren baba Abdullah Erim ise oğlunun şehitlik haberini öğrenemeden 2018 yılında hayatını kaybetti. Halen mezarı tespit edilemeyen Şehit Ahmet Erim için ailesinin başvurusu üzerine tek hatırası olan evine anıt mezar yapılması kararlaştırıldı. Anıt Mezar Şehit Ahmet Erim yazılı mermer taşı evinin önüne konulurken, dikilen demir direğe de Türk bayrağı asıldı.
“Babamın vasiyeti var”
Araç ilçesine bağlı Boyalı Karacık köyünde ikamet eden Dilber Erim Yazgan (70), “1963 yılında ağabeyim Ahmet Erim şehit oldu. Ağabeyimin mezarını bulamadık, şehitlik belgesini alamadık. Annem ve babam, “oğlum, yavrum” diye diye vefat ettiler. Babam vefat etmeden önce bana, ‘kızım, ben ölürsem bu evi sen yaptır’ diye vasiyette bulundu. Uğraşa uğraşa bizlere bir bayrak verdiler. Türk Bayrağı’nı diktik. Ağabeyimin mezarı yok, bu yüzden bir anıt mezar istiyoruz. Ağabeyimden bir hatıra, biz başka bir şey istemiyoruz. Bu evin tamirini istiyorum, bakımını istiyorum” dedi.
“55 yıl sonra şehitlik belgesi geldi”
Babasının, şehit ağabeyinin mezarını bulabilmek için çok uğraştığını söyleyen Dilber Yazgan, “Şehitlik belgesini almak için çok uğraştı. Ama bulamadık, elimizden tutan olmadı, bize yol gösteren olmadı. Babam fakirdi, yoksuldu. Ben müracaat ettim sonrasında. Eşim Kıbrıs gazisi, o da müracaat etti. 2-3 yıldır uğraşıyoruz, Allah razı olsun buraya kadar gelebildik. İnşallah bundan ötesi de olur. Uzun uğraşların ardından ağabeyime 55 yıl sonra şehitlik belgesi verildi. Şehitliğini kabul ettiler ama mezarını bulamadılar. Bizde, şehit ağabeyim için bir anıt mezar yapılmasını istiyoruz. Şırnak’ta mezarı olmadı, en azından evinde olsun istiyoruz” diye konuştu.
“Göremeden öldü”
Kıbrıs gazisi Dursun Yazgan ise kayınpederinin şehitlik belgesi için çok uğraştığını belirterek, “Rahmetli kayınpederim Abdullah Erim, 2018 yılında vefat etti. Şehitlik belgesi bizlere geldi. Ama rahmetli kayınpederim bunu göremeden, duyamadan öldü. Jandarma Genel Komutanlığına Şehit Ahmet Erim için evinin önüne anıt mezar yapılsın diye müracaat ettim. Araç Boyalı Jandarma Komutanlığından gelerek evin önüne Türk bayrağını çevirdiler. Ayrıca evinin önüne anıt mezar yapılması da uygun görüldü. Fakat anıt mezarı yapamadık, sadece taşını yazdırabildik. Bu yüzden anıt mezarın tamamlanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.