AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Ne olursa olsun, kim rahatsızlık duyarsa duysun, Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan hiçbir hakkının ihlal edilmesine müsaade etmeyecek ve Akdeniz’deki varlığını en güçlü şekilde sürdürecektir” dedi.
Numan Kurutulmuş, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen ‘Yeni İletişim Teknolojileri ve Yerel Medya’nın Geleceği Çalıştayı’na katıldı. BRTV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Çetinkaya, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen ‘Yeni İletişim Teknolojileri ve Yerel Medya’nın Geleceği’ çalıştayına katılan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’a çalıştay sonunda Safranbolu Lokumu hediye etti. Çalıştayda konuşan Kurtulmuş, Türkiye’nin bir ivme yakaladığını ve yeniden güçlü büyük Türkiye istikametinde önemli adımlar attığını söyledi. Kurtulmuş, “Bu adımlarını attığı için de zaten bazılarının bunlardan ne kadar rahatsızlık duyduğunu hep beraber görüyoruz. Biz kendi içimizdeki farklılıklarımızı konuşur, tartışırız. Siyaset farklılıklarımızı, düşünce farklılıklarımızı, hayat tarzları bakımındaki farklılıklarımızı biz müzakere ederiz. Ama mesele Türkiye olunca, Türkiye’nin milli meseleleri ve geleceğine ilişkin dik duruşumuz olunca, Türkiye’nin bütün aktörlerinin, medyasının, siyasetinin, iş dünyasının, eğitiminin velhasıl Türkiye’nin bütün kültür ve sanat dünyasının hep birlikte bir arada olması lazım” diye konuştu.
TÜRKİYE, ORTADOĞU’DA VE BU COĞRAFYADA OYNANAN OYUNUN FARKINDADIR’
Türkiye’nin Ortadoğu’da oynanan oyunun farkında olduğunu ve bu bölgelerin parçalanıp bölünmesine müsaade etmeyeceklerini ifade eden Kurtulmuş, “Türkiye; PYD, YGP, DEAŞ ile mücadele verdiği zaman, orada bir terör devletinin önlenmesi için her türlü çabayı ortaya koyunca, bir bakıyorsunuz ki, bu örgütün sözde liderleri, dostumuz, müttefikimiz olduğunu zannettiğimiz bazı ülkelerin resmi makamlarında ağırlanıyor. Onların askeri yetkilileri olmak üzere bir takım resmi temsilcileri gelerek, bu örgütün sözde askeri kanat sorumluları ile yan yana fotoğraf veriyor. Bu fotoğraf sadece o örgüte destek vermek değil, Türkiye’nin bu bölgedeki terör devleti oluşturmama iradesine karşı duyulan rahatsızlığın bir tezahürüdür. Yani diyorlar ki ‘Biz bunları destekliyoruz.’ Açıkça söyleyemiyorlar. Ama bizim bir planımız var, bu bölgeyi nasıl bir asır evvel Sykes-Picot ile darmadağın ettiysek, bundan sonra da darmadağın etmek istiyoruz. Siz de bizim arı kovanımıza parmak sokuyorsunuz. Değerli kardeşlerim, kim ne desteği verirse versin, Türkiye Ortadoğu’da ve bu coğrafyada oynanan oyunun farkındadır ve bu bölgenin daha fazla bölünüp parçalanmasına asla müsaade etmeyecektir. Bu istikamette hep birlikte yürüyeceğiz” dedi.
‘TÜRKİYE OYUNU BOZDU’
Türkiye’nin oyunu bozduğunu, Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgelerini ilan ettiğini belirten Kurtulmuş, “Birileri Türkiye’nin varlığından rahatsızlık duyduğu için, Yunanistan’a öteden beri yaptıkları gibi, biraz şımartarak, biraz sırtlarını sıvazlayarak Ege’de ve Akdeniz’de Türkiye’nin kendi egemenlik haklarını savunmasından duydukları rahatsızlığı, Yunanistan’a verdikleri destek üzerinden ifade ediyorlar. Esas mesele, Türkiye’nin Akdeniz’de burnunu çıkaramayacak bir ülke haline getirilmesi için planlar yapılmıştı. Bu münhasır ekonomik bölgeler üzerinden Türkiye’nin sadece kendi karasularında bir miktar varlığını kabul ediyorlar, ama diğer alanları Yunanistan başta olmak üzere, uluslararası alandaki etkin güçler tarafından kullanılacağı bir formül üzerinde duruyorlardı. Türkiye’de zor oyunu bozar diye bir şey var. Türkiye oyunu bozdu. Libya hükümeti ile yaptığı anlaşma ile birlikte, Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgelerini ilan ederek Türkiye’nin egemenlik haklarından, doğu Akdeniz’de var olan hidrokarbon kaynaklarındaki haklarından asla vazgeçmeyeceğini bütün dünyaya gösterdi” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE ULUSLARARASI HUKUKTAN KAYNAKLANAN HİÇBİR HAKKININ İHLAL EDİLMESİNE MÜSAADE ETMEYECEK’
Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hiçbir hakkının ihlal edilmesine müsaade etmeyeceğini belirten Kurtulmuş şunları söyledi:
“Yunanistan’ın bazı ülkelerle yaptığı tatbikat, üst perdeden Türkiye’ye karşı söyledikleri sözler, kendi başlarına söyledikleri sözler değil, birileri tarafından söyletilen sözlerdir. Buradaki esas mesele Türkiye’nin Akdeniz’deki güçlü varlığından duyulan rahatsızlıktır. Ne olursa olsun, kim rahatsızlık duyarsa duysun, Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan hiçbir hakkının ihlal edilmesine müsaade etmeyecek ve Akdeniz’deki varlığını en güçlü şekilde sürdürecektir.”