Bir yılı aşkın bir süre önce www.brtv.com.tr internet sitemizin bu köşesinde “Yolsuzluk Haberleri ve Bölgemiz” başlıklı bir yazı yazdık. Yazı tahminimizden çok daha fazla ilgi uyandırdı. Bir anda, Karabük Belediyesi hareketlendi, yazı üzerine Belediye Başkanı Rafet Vergili konuyu adli makamlara taşıdı.
Yazı ile ilgili bizim polis ve savcılık tarafından ifademize başvuruldu. Bildiklerimizi anlattık. Konu sonuçta Karabük Sulh Ceza Mahkemesi’nde bizim “sanık” olarak yargılandığımız davaya kadar gitti. Uzunca sayılabilecek bir süreden bu yana devam ediyordu dava ve bugün bizim BERAAT’ımızla sonuçlandı. Defalarca mahkemeye davet edilen Rafet Vergili bir türlü mahkemeye gelmiyordu. Ancak, bugün hukuki terimi İHZAREN olan şekilde mahkemeye getirildi. Google’den İHZAREN’in ne anlama geldiğine baktık. Ve, kopyala yapıştır yaparak aynen yazıyoruz İHZAREN mahkemeye getirilmenin anlamını… “ZOR KULLANARAK, EMNİYET MENSUPLARINCA ZORLA MAHKEMEYE GETİRİLMEK.” Evet, kopyaladık ve yapıştırdık. Aynen bu şekilde yazıyor.
Merak ettik, İHZAREN de mahkemeye getirilmeseydi ne olurdu diye bu sefer de YAKALAMA emri çıkacakmış…
Bunları şunun için belirtiyoruz. Belediye Başkanı bizim gözümüzde ŞEHR-İ EMİN’dir. Belediye Başkanı’nın davacı olduğu bir konuda mahkemeye ZORLA GETİRİLMESİ pekte hoş olmamıştır.
Kim nasıl kafasına soktuysa, nasıl ikna ettilerse Sayın Vergili uzunca bir süredir bizi kendisine hasım olarak görüyor. Kendi yüzüne de söylüyoruz, dost meclislerinde de belirtiyoruz. Bizim Belediye Başkanı Rafet Vergili’ye karşı bir hasımlığımız yok. Tam tersi, 17 yıl önce biz BRTV televizyonunu VERGİLİ ve ÇAPRAZ ailelerinden satın aldık. O tarihten bu yana bizim bu aileye karşı hep saygımız ve sempatimiz vardır. Kaldı ki, yerel seçimlerde de yaptığı seçim çalışmalarında elimizden geldiğince hatta haddinden de fazla yardımcı olmaya çalıştık. Karabük’te cümle alem bunu bilir. İnsanlar cemiyet yaşamı içinde zaman zaman birbirleri ile çok yakın ilişki içinde olabildikleri gibi, zaman zaman fikir ayrılığına düştüğü konular da olabilir, hatta yanlış anlaşılmadan, ya da önyargılardan kaynaklanan durumlar olabilir. Biz hiçbir zaman kimseye karşı kin ve garez içinde olmadık, olmayızda… Ancak, belli makam ve mevkiiye gelmiş kişilerin yanına o ya da bu şekilde yanaşan, bir takım yalakalar kendi menfaatleri için makam sahiplerini birileri aleyhine kışkırtmayı öyle güzel beceriyorlar ki, sonuçta da dostlar arasına nifak sokulabiliyor. Makam sahibi kişilerin oturdukları koltuk ve bulundukları makam nedeniyle bu yalakaların oyunlarına geldiklerini hep gördük ve yaşadık. Son dönemde de buna benzer şeyler yaşandığına tanık oluyoruz. Olaylara ve gelişmelere iyi bakıldığında herkes tarafından da bu fark edilecektir. Her dönemde birilerine yaklaşanlar, onlara “baba” “babacığım” diyenler onlar makam ve mevkilerini bıraktığında, hemen bir başka baba buluveriyorlar. Sevgili dostumuz Rafet Vergili’nin bu tür tiplere dikkat etmesini öneriyoruz.
Şimdi bir “yanaşma” gibi yanına yaklaşanlardan kendisine bir fayda gelmeyeceğini, hatta bu yalaka tiplerin kendisine büyük zararlar vereceğini zaman içinde anlayacağını umuyoruz.
Her neyse, bugün Rafet Vergili ile olan davamız sonuçlanmış ve YÜCE TÜRK ADALETİ davayı bizim BERAAT’imizle sonuçlandırmıştır. Bizim üzüldüğümüz bir hiç uğruna, yaklaşık 1,5 yıldan bu yana Belediye Başkanı ile mahkemelik oluşumuzdur. Bizim kendimize göre bir çizgimiz vardır. Küçük beyinlerin kişileri konuştuğunu, orta beyinlerin olayları, büyük beyinlerin fikirleri tartıştığını biliriz. Buna inanırız. Rafet Vergili Belediye Başkanı olduktan sonra da hep kendisi ile bu kent adına fikir alışverişlerimiz olmuştur. Bu kentin yönetiminde olan herkesle olduğu gibi bundan sonra da o makamda Vergili ya da bir başkası kim olursa olsun, bu kentin gelişmesi, kalkınması için fikirlerimizi biz her zaman o makama yazılarımızla, görüntülerimizle ve bizzat sohbet ortamlarında iletmeye devam ederiz.
VERGİLİ’YE BAZI ÖNERİLER….
Biz Sayın Rafet Vergili’yi KarabükTicaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptığı dönemden bu yana tanır ve severiz. O Heyecanlı ve başarılı bir Ticaret Odası Başkanlığı dönemi geçirirken, biz de genç bir gazeteci olarak hep onun Karabük ve Ankara’daki çalışmalarında, temaslarında yanında olmuştuk. Son yerel seçimlerde de O’nun Karabük’e çok faydalı olacağına, çok başarılı hizmetler yapacağına inandık ve yürekten destekledik. O makama oturduktan sonra da elimizden gelen moral desteğini hep vermeye çalıştık. Halen Karabük gündeminde olan çok önemli konularda fikirlerimizi paylaştık. DDY arazileri fikrini biz kendisine önerdik ve birlikte çalışmalar yaptık. İlgili makamlara taşıdık.
Ancak, her ne olduysa belki onun, belki bizim yanımızdaki bir takım tipler kendi hırs ve ikballeri için bir yanaşma gibi onun etrafını sardılar ve sonunda da muratlarına erdiler. Bu ve benzeri tiplerden ne bu kente, ne de Sayın Vergili size asla hayır gelmez. Bunu zaman içinde hep birlikte göreceğiz. Bizim ne kişisel ne de BRTV kurumu olarak size karşı bir ard niyetimiz, ön yargımız ve kinimiz söz konusu değildir. Bunu size böylemmiş gibi yansıtanlar, lanse edenler bilin ki, kendi ikbal ve konumlarını güçlendirmek için yapıyor. Son kez dostça ve tüm kalbi duygularımızla sizi bu konuda bilgilendirmek istedik.
Bizim etrafımızda çok ŞÜKÜR, yalaka kalmadı. Geçmişte belki olmuş olabilir. Eğer, o yalaka tipler yanımızda olsa bizi bugün bir basın toplantısı düzenlemeye ve mahkeme tutanaklarını basınla paylaşmaya ikna edebilirlerdi. Dileriz bir gün siz de yanınıza, bir yanaşma gibi yaklaşan etrafınızı saran bu tiplerden o ya da bu şekilde kurtulur, etrafınıza, dostunuza düşmanınıza kendi gözlerinizle bakma imkanına kavuşursunuz.
