En büyük eleştirmenim, en önemli çözüm ortağım, en büyük tartışma arkadaşımdı
Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Çaycuma’nın değerli ismi Hamit Kalyoncu, ZOKEV’in Çaycuma Belediyesi ve Eğitim-Sen’le birlikte düzenlediği etkinlikte anıldı. Burada konuşan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Benim için ayrıca değerliydi, çünkü Hamit ağabey, belediye başkanlığına seçildiğim andan itibaren en büyük eleştirmenim, en önemli çözüm ortağım, en büyük tartışma arkadaşım olmuştu” dedi.
Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Eğitimci – Yazar Hamit Kalyoncu Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfının (ZOKEV) Çaycuma Belediyesi ve Eğitim-Sen’le birlikte düzenlediği “Zonguldak’ın Öğretmeni: Hamit Kalyoncu” adlı etkinlikte anıldı. ZOKEV Başkanı Kürşat Coşgun’la birlikte yayıma hazırladığı, ancak basımını göremeden hayatını kaybettiği son kitabı “Zonguldak Yazıları”nın tanıtımının da yapıldığı etkinlikte Kalyoncu’nun yaşamından kesitlerden oluşan sinevizyon gösterimi de yapıldı. Emekli Eğitimci Fikret Kilit ile ZOKEV Başkanı Kürşat Coşgun’un Hamit Kalyoncu’yu anlattığı paneli Ahmet Öztürk yönetirken, kızı Gökçen Kalyoncu Kahraman da duygu dolu bir konuşma yaptı.
DEĞERLİ BİR EĞİTİMCİ, BÜYÜK BİR AYDIN, ÖNEMLİ BİR KÜLTÜR İNSANIYDI
Çok sayıda Çaycumalının katıldığı Çaycuma Belediyesi Konferans Salonu’ndaki etkinliğin açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Son derece zamansız kaybettiğimiz Hamit Kalyoncu, Çaycuma için önemli, çok değerli bir isimdi. Bu topraklarda doğmuş, burada büyümüş, buranın kültürüyle yoğrulmuş, kimliğini, kişiliğini Çaycuma’da oluşturmuş, bu değerlere ömrü boyunca sadık kalmış, yaşadığı toprakları, kültürünü hiç unutmamış değerli bir eğitimci, büyük bir aydın, önemli bir kültür insanıydı. Benim için ayrıca değerliydi, çünkü Hamit ağabey, Belediye Başkanlığına seçildiğim andan itibaren en büyük eleştirmenim, en önemli çözüm ortağım, en büyük tartışma arkadaşım olmuştu. Sunduğu destek ve oluşturduğu motivasyonla gönlümde apayrı bir yere sahipti. Her zaman yan yana gelmemiz mümkün olmasa da, telefonla uzun sohbetler yapardık. O aradığında söze, ‘Reis Bey’ hitabıyla başlar, hal hatırdan sonra konu mutlaka Çaycuma’ya gelir, kentimizin tarihi, kültürü, değerleri üzerine, uzun sohbetler yapardık. Anılarımızı tazeleyip, müşterek dostlarımızı yâd ederken bile üzerinde konuştuğumuz ilçenin kültür özellikleri ve bu alanda yapılması gereken çalışmalar olurdu” dedi.
ONU FARKLI KILAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERDEN BİRİ PAYLAŞIMCI KİŞİLİĞİYDİ
Kalyoncu’nun çok yönlü, çok birikimli bir kişi olduğunu da ifade eden Kantarcı, “Çaycuma için bitip tükenmek bilmeyen hedefleri, projeleri vardı. Kafasında oluşturduğu fikri büyük bir iştahla paylaşır, önerilerini sıralardı. Yalnızca Çaycuma değil, yöre kültürü ve tarihi üzerine herkes gibi benim de çok istifade ettiğim engin birikime sahipti. Yaşadığı topraklara kendini hep borçlu hisseden aydın bir yurttaş olarak, memleketiyle ilgili ulaştığı en küçük bilgi kırıntısıyla bile çok mutlu olur, bu bilgiyi ilgi duyan herkesle büyük bir keyifle paylaşırdı. En önemlisi de, bir ömre yaydığı uzun soluklu çabalarla elde ettiği bilgileri paylaşırken, kimseden, hiçbir karşılık beklemezdi. Onu farklı kılan en önemli özelliklerden biri hiç kuşku yok ki, bu paylaşımcı kişiliğiydi” dedi.
GERÇEK HER AYDIN GİBİ HEP HAKİKATİN PEŞİNDE KOŞTU
Hamit Kalyoncu bilge kişi olduğunu ve büyük bir tevazu üzerine inşa ettiğini de söyleyen Kantarcı, sözlerini, “Gerçek her aydın gibi hep hakikatin peşinde koştu. Önemli bir hastalığa sahip olduğu halde, son nefesine kadar yeni şeyler öğrenmenin peşinde koştu, büyük bir merakla arşivleri karıştırdı. Araştırmakla yetinmedi, şiirden tiyatroya, folklordan müziğe, resimden sinemaya sanatın neredeyse her alanına ilgi duydu, farklı disiplinlerde pek çok eser verdi. İlgi alanı elbette Çaycuma ile sınırlı değildi. Diğer kitaplarının yanı sıra büyük bir emekle yayıma hazırladığı ‘Kömürde Açan Çiçek’i bir Zonguldak ansiklopedisi olarak bizlere armağan etti. ‘Kömür Kokan Şiirler’ ise dünyanın her yerinden kömür üzerine yazılmış şiirleri evlerimize taşıyan muhteşem bir eser olarak kütüphanelerimizdeki yerini aldı. Bugün tanışacağımız son kitabında da aynı çabayı görüyoruz. 1930’lu yıllardan günümüze, önemli yazarların Zonguldak’la ilgili yazdığı, birçoğu kaybolmaya yüz tutmuş onlarca yazıyı gün ışığına çıkaran Hamit ağabey, kitabın sayfaları arasında bize bütünlüklü bir kent bilgisi de sunuyordu.” diyerek sürdürdü.
İLÇEMİZİN FOLKLORU, KÜLTÜRÜ, TARİHİ, DİL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE İLK BİLİMSEL ÇALIŞMALARI YAPTI
Kalyoncu’nun birleştirici kişiliği, kucaklayıcı tavrı ve engin Çaycuma sevgisiyle, kentlilik ruhu ve bilincinin bileşkesinde oturan bir kişi olduğunu söyleyen Kantarcı, “Çaycuma için önemli bir ilki de başarmıştı. Okuduğu Dil Tarih Coğrafya Fakültesine bitirme tezi olarak sunmak üzere, boynuna teybini takıp, köy köy dolaşarak ilçemizin folklorik değerleri, kültürel birikimi, tarihi, dil özellikleri üzerine ilk bilimsel çalışmaları yapmıştı. 1960’lı yılların ikinci yarısında gerçekleştirdiği o çalışma, alanının en özgün eserlerinden biri olarak, arşivlerdeki yerini koruyor. Son derece çalışkan bir kültür emekçisi, iyi bir arşivciydi. Çaycuma’nın kültür değerlerinin ortaya çıkarılması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için adeta gecesini gündüzüne kattı” dedi.
YAŞARKEN TEŞEKKÜR ETME FIRSATINI BULDUĞUMUZ İÇİN ÇOK MUTLUYUM
Hamit Kalyoncu’nun gerek mesleki başarıları, gerekse öğretmen örgütlerinde verdiği mücadele ile camiasının kentte en tanınan, saygın isimlerinden biri olduğunu dile getiren Kantarcı, “Kendi ifadesiyle yüreği Atatürk sevgisi ile tunçlaşmış bir eğitimci olarak, öğrencilerinin yurt ve insan sevgisiyle yetişmesi için yoğun çaba harcadı. Onlarla tiyatro yaptı, resmi bayramların dışında kutlamalar, şenlikler, düzenleyerek kültürel faaliyetlerde bulunmalarını sağladı. En önemlisi de tutarlı yaşamı, ödünsüz kişiliğiyle onlara örnek oldu. Bunun bedelini, 12 Eylül’de, mesleğinden ihraç edilerek ödeyen Hamit ağabey, ancak uzun yıllar sonra görevine dönebildi. Ne mutlu ki bize, Çaycuma Belediyesi olarak, tüm bu çabaları nedeniyle, Hamit ağabeye, ‘Çaycuma 2019 Eğitim Kültür Ödülü’ vererek, yaşarken teşekkür etme fırsatını bulduk. Bunun benim için ayrı bir gurur olduğunu, yaptığımız diğer belediyecilik hizmetleriyle eş değer gördüğümü bilmenizi istiyorum. Sözlerimi tamamlarken, bu etkinliğin gerçekleşmesini sağlayan ZOKEV’i kutluyorum. Hamit ağabeyle birlikte yürüttükleri son çalışmayı tamamlayarak ortak kitap olarak yayımlayan Kürşat Coşgun kardeşime bu kadirşinaslığı nedeniyle şükranlarımı sunuyorum. Hamit ağabeyin de üyesi olduğu Eğitim-Sen’e, etkinliğin böyle bir katılımla gerçekleşmesindeki çabaları nedeniyle teşekkür ediyorum. Rahatsızlığı nedeniyle şu anda aramızda olamayan hocamızın değerli eşi, Müşerref ablaya geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, acil şifalar diliyorum. Katıldığınız için sizlere sonsuz teşekkür ediyor, Sevgili Hamit ağabeyi bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyorum.” diyerek tamamladı.
