Türk Demir Çelik sektörü son günlerde, “Demir Yumruk” adı verilen dev bir operasyonu konuşuyor. Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından aylar süren titiz bir çalışma sonucu gerçekleştirilen operasyon Maliye ve Emniyet ekiplerinin müthiş koordinasyonu ile başarı ile gerçekleştirildi. İlk belirlemelere göre, Devletin 25 milyar TL zarara uğratıldığı operasyon Ankara’nın yanı sıra 29 ilde eş zamanlı gerçekleştirildi. Demir Çelik sektörü olunca elbette, İskenderun(Hatay) ve Karabük gibi ülkemizin Demir Çelik sektörünün yoğun olan illerine gözler çevrildi. Operasyon kapsamında, tutuklanan şüphelilerden birinin Karabük kökenli olmasa da Karabük organize sanayi bölgesinde fabrikasının bulunması, Karabük’te de yoğun biçimde demir ticareti yapması nedeniyle acaba Karabük’te neler olacak şeklinde sorular sorulmaya ve kamuoyunda geniş biçimde bu konu konuşulmaya başladı.
Her zaman söylediğimiz gibi, Türk Demir Çelik sanayinin ülkemizde başladığı yer Karabük’tür. 3 Nisan 1937’de Karabük Demir Çelik fabrikalarının temelinin atılması, 10 Eylül 1939 tarihinde ilk Türk demirinin üretilmesi ile başlayan süreçte Karabük, her zaman Türkiye’de Demir Çelik sektörü için adeta bir okul olmuştur. Karabük’te Kardemir’in yanı sıra çok sayıda haddehanede inşaat demirinden, profile, kaliteli çelikten, hasır çeliğe kadar çok çeşitli demir çelik ürünleri üretilmekte ve Dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç edilmektedir.
Bugün, başta demir çelik üreticileri haddehane sahipleri olmak üzere demir ticareti içinde olan çok sayıda Karabüklü dostumuz ile görüştük. Karabük’te özellikle haddehane sahiplerinin ortak görüşü, kendilerinin üretici olduğu, hiçbir zaman bu tür haksız ve ahlaksız kazanca Karabük üreticisinin tevessül etmediği yönündeydi. Demir ticareti yapan dostlarımız ise, çok uzun yıllar sektörün içinde olduklarını, geçmiş yıllarda yaşanan bazı sorunlar nedeniyle demir çelik ürünü aldıkları firmaların ciddi, köklü ve sağlam firmalar olmasına önem verdiklerini belirttiler. Ancak, yine de ilerleyen günlerde “naylon” adı verilen sahte fatura kullananların birçok ilde olduğu gibi Karabük’te de çıkabileceğine işaret ettiler.
İskenderun’dan bazı gazeteci dostlarımız ile görüştük. Kendileri de konuyu yakından takip ettiklerini, operasyonun üç gurup üzerinde yoğunlaştığını ve o grupların yetkililerinin de tutuklandığını dile getirdiler.
KARABÜK’TE BİRKAÇ YIL ÖNCE DE BENZER BİR SIKINTI YAŞANMIŞTI…
Birkaç yıl önce, başta Karabük olmak üzere İskenderun, Ankara, İstanbul bağlantılı “naylon fatura” konusunda bir sorun Karabük’te ciddi biçimde yaşanmıştı. Birçok firma yetkilisi yargılanmıştı. O dönemde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, Karabük’te Demir Çelik ticareti ile ciddi biçimde iştigal eden sektör temsilcilerinin, yaptıkları ticaret sırasında temkinli davranmış olabilecekleri ve Karabük’ün bu sınavdan yara almadan ya da en az hasar ile çıkabileceği kanaati ağır basıyor. Bugün, Genel Müdürümüz Zafer Acar ile birlikte çok sayıda sektör temsilcisi ile yaptığımız görüşmeler sırasında, genellikle haddehane sahibi olan dostlarımızın son derece rahat oldukları ve üretim yaptıkları hammaddeleri olan kütük demiri Kardemir gibi çok köklü ve adı hiçbir zaman şaibeye karışmamış bir şirketten aldıkları için tedirgin olmadıklarını hissettik.
Görüştüğümüz Demir Çelik sektöründeki dostlarımızın tamamı, “Devlet tüm birimleri ile zaten konunun üzerine gidiyor. Karabük sanayicileri ve demir ticareti yapanları olarak bizler haksız kazanca ve devleti zarara uğratacak kirli işlere tevessül etmeyiz. Aramıza o ya da bu şekilde sızmış olanlar varsa da bu ve benzeri operasyonlar sayesinde de temizlenmiş olur.” şeklinde ifadeler kullandılar. Demir Çelik sektörünün Türkiye’deki okulu olan Karabük’te, sektör temsilcilerinden duyduğumuz bu sözler bölgenin bir yayın kuruluşu olarak bizi de mutlu etti.
Sonuç olarak, Devletimiz güçlüdür. Devleti zarara uğratanları bulup, tespit eder ve yüce Türk adaletinin önüne çıkarır. Bağımsız Türk yargısı da suçlu ve suçlulara gereken cezayı verir. Bu duygularla, aylardan bu yana büyük bir titizlikle “Demir Yumruk” operasyonunu başarı ile gerçekleştiren başta Ankara Cumhuriyet Savcılığı olmak üzere, maliye birimlerimizi ve son olarak operasyonu gerçekleştiren Emniyet Genel Müdürümüz Mehmet Aktaş başta olmak üzere operasyonda görev alan teşkilat mensuplarını yürekten kutluyoruz.
