Yaklaşık 8 ay önce, Safranbolu’da yaşanan, yolda bisikleti ile giden 12 yaşındaki çocuğa, ilçede çalıntı bisiklet ihbarını takip eden sivil polis ekipleri tarafından yapılan müdahale, güvenlik kameralarına yansımış, Sivil bir polis aracından inen iki sivil polisin, bisikleti üzerindeki çocuğa yaptıkları müdahale hemen hemen tüm ulusal basında yer almıştı. Olayın ardından, Safranbolu Kaymakamı Mehmet Türköz, olayın mağduru çocuğun ailesinin evine bizzat giderek, ailenin gönlünü almış, Karabük Valiliği’de, bir kamuoyu açıklaması yayınlayarak olaydan duyulan üzüntüyü dile getirmiş ve aileden özür dilemişti. Aradan, 8 ay geçtikten sonra 12 yaşındaki bisikletli Miraç Akgün’ün ailesi, sivil polislerden E.B’nin haklarında açtıkları toplam 30 bin TL’lik tazminat davası karşında şaşkınlık yaşadı.
Olay, 18 Aralık 2021 Karabük’ün Safranbolu ilçesi, Atatürk Mahallesi, Kaya Erdem Caddesi’nde meydana gelmişti. Çalıntı bisiklet ihbarı alan sivil polis ekibi, yolda bisikletli Miraç Akgün’ü görünce durdurdu. Güvenlik kamerası görüntülerine de yansıyan olayda, bisikleti almaya çalışan ekipler, çocuğun direnmesi üzerine yere yatırıp, müdahalede bulundu. Olayın yerel ve ulusal basına yansıması üzerine, Valilik olay ile ilgili soruşturma başlatmış, ayrıca Karabük Valiliği tarafından yapılan yazılı bir açıklamada aileden özür dilenmişti.
Aradan aylar geçtikten sonra, ilginç bir gelişme yaşandı. “Bisikletli çocuk” olayında, sivil araçtan inerek çocuğa müdahale eden sivil polislerden E.B. çocuğun amcası ile babasına toplam 30 bin TL’lik tazminat davası açtı. Bu gelişme üzerine, bugün basın mensuplarına açıklama yapan baba Ferhat Akgün, ‘’Geçtiğimiz yıl Aralık ayında oğlumun başına çok üzücü bir olay geldi. Biz bu konu ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Hukuki yollardan hakkımızı arıyoruz. 2 polis tarafından hiç hoş olmayan bir şekilde gözaltına alındı. Kendi bisikleti olmasına rağmen, kim olduğunu söylemeden 2 şahıs tarafından gözaltına alınıp karakola getirildi. Savcılık birinci mahkemede takipsizlik kararı verdi. Biz buna itiraz ettik. Hukuki süreç devam ediyor. ‘’dedi.
Haklarında tazminat davası açıldığını söylen baba Akgün, ‘’2 gün önce telefonla öğrendik ki bu 2 polisten biri hakkımızda tazminat davası açmış ben ve kardeşim hakkında. ‘Biz hukuki yollardan hakkımız arayacağız, bu işin peşini bırakmayacağız, oğlumuz için mücadelemize devam edeceğiz’ dediğimiz için bizim hakkımızda hakaret ve tehdit davası açmışlar 30 bin TL’lik. Faizliyle birlikte bunu istemektedirler. Bu olay bizi çok derinden yaraladı. Biz haklıyken, hakkımızı aramaya devam ederken, sonuçlanmamış bir mahkeme devam ederken böyle bir şey yapmaları bizi derinden yaraladı.’’diye konuştu.
Yaşananların ardından kaymakam ve vali bey özür dilerken, polislerin bu şeklide gidip maddi çıkar gözetmesi hiç hoş değil diyen baba Akgün, ’’Biz, emniyetin önünde oğlumdan özür dilemesini istedik olayın gerçekleştiği gün. Fakat polisler ‘bacak kadar çocuktan özür mü dileyeceğiz?’ şeklinde bize karşılık verdiler. Bizde hakkımızı hukuki yollardan arayacağımız söyledik. Akabinde olayın ardından kaymakam ve vali özürlerini ilettiler, kamuoyunda da bunu yazılı orak paylaştılar, kendilerine çok teşekkür ediyorum. Ama bizden bu şekilde kaymakam ve vali bey özür dilerken, polislerin bu şeklide gidip maddi çıkar gözetmesi hiç hoş değil. Bu çocukların gözünde polis en iyi şekilde temsil edilmeli. Türk polisi bu mu? Tabi ki değil. Türk polisinin bu şekilde olmadığını da biliyorum. Polisimiz bizim gönlümüzde her zaman yerleri var, başımızın tacı ama bu tür münferit olaylarında oğlumuz başına gelmesi bizi derinden yaraladı.’’ dedi.