Anadolu Aslanları İş İnsanları Derneği ABD Bölge Başkanı Ayhan Özmekik ”ABD ekonomisi için 2023 yılında resesyon öngörülüyor”başlıklı bir yazı kaleme aldı. ASKON ABD Başkanı Özmekik yazısında şu ifadelere yer verdi;
ABD EKONOMİSİ İÇİN 2023 YILINDA RESESYON ÖNGÖRÜLÜYOR
ABD ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,9 daraldı. 2022 yılının ilk çeyreğinde de %1,6 küçülme gerçekleşen ABD ekonomisi üst üste iki çeyrek daralma kaydederek teknik resesyona girdi. Ama yetkililer bu durumu yanıltıcı buluyor ve resesyon olarak kabul etmiyorlar.
Amerika’da açıklanan verilere göre Eylül ayında enfasyon bir önceki yılın aynı ayına göre %8,2 olarak gerçekleşti. Haziran 2022’de gerçekleşen %9,1’lik enflasyona göre enflasyonun düşüşe gectigi ileri sürülebilir fakat birçok ürün ve hizmetin fiyatındaki artış devam ediyor.
ABD’de ortalama maaşlar yıllar sonra ilk kez artsa da, gıda, kira, otomobil ve sağlık hizmetleri gibi kalemlerdeki yüksek enflasyon sebebiyle maaş artışlarının hızı, ürün ve hizmetlerdeki fiyat artışlarına yetişemedi.
IMF, ABD ekonomisi için 2022 büyüme tahminini yüzde 3,7’den 2,3’e düşürerek revise etmişti. IMF Baş ekonomisti Gourinchas, baz senaryomuzda ABD’de ne 2022’de ne de 2023’te bir resesyon görmüyoruz; ama çok büyük bir yavaşlama olacaktır. 2022’deki yüzde 2,3’lük büyüme, 2023’de yüzde 1’e yavaşlayacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Fakat bu yaklaşım Washington DC çevrelerinde oldukça iyimser olarak karşılanıyor ve 2023 yılında ABD ekonomisinin daha sıkıntılı olması bekleniyor.
Başkan Joe Biden, benzin fiyatlarının düşüşe geçmesinin, uyguladığı politikaların yükselen maliyetlerin azalmasını sağladığının işareti olduğunu söyledi. Bu politikaların başında, Biden’ın Amerika’nın ulusal stratejik rezervinden büyük miktarda petrolü kullanıma açma kararı yer alıyor.
Amerika’da enflasyonun önümüzdeki aylarda yavaşlayabileceğinin işaretleri görülse de enflasyonun önümüzdeki yıl ve hatta 2024’te Merkez Bankası’nın (FED) yüzde 2’lik yıllık enflasyon hedefinin çok üzerinde seyretmeye devam edeceği öngörülüyor. FED Başkanı Jerome Powell, faiz arttırımlarına ara vermeden önce çekirdek enflasyon verilerinde aylık düşüş olduğunu görmeleri gerektiğini söyledi.
Kovid-19 küresel salgını ile birlikte tedarik zincirinde yaşanan ciddi aksaklıkların giderilmeye başlandığı gözleniyor. California eyaletinin güneyindeki limanlarda demirleyen yük gemisi sayısı azalırken deniz nakliye maliyetleri de düşüyor. Mısır, buğday ve bakır fiyatlarında da sert düşüşler olduğu görülüyor.
Ancak kira gibi fiyatların sabit kalma olasılığı yüksek kategorilerde ise maliyetler artmaya devam ediyor. Bu arada Amerikalılar’ın üçte birinin kirada oturduğunu ifade etmek gerekli.
TÜRKİYE AMERİKA İLİŞKİLERİ
ABD ile yatırım ve ticaret açısından yeni bir dönem başladı. Türkiye Kovid-19 döneminde üretime hiç ara vermeyerek Dünya’da yaşanan tedarik zinciri krizinin aşılmasına çok büyük katkı sağladı. ABD’li şirketler, Çinde yaşanan yoğun kısıtlamalar nedeniyle tedarik zincirlerinde ciddi problemler yaşadılar. Bu durum bir çok yeni şirketin yüzünü Türkiye’ye dönmesini sağladı. Oluşan bu ortam, Türk ve ABD şirketleri arasında yeni ekonomik ilişkiler kurulması adına bir şans olarak görülebilir.
ABD-Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2009’da 10,8 milyar dolar iken, 2020’de 18 milyar dolara, 2021’de ise 28 milyar dolara çıktı. Ve hâlâ mevcut ticari hacmi ve ticari çeşitliliği yükseltme konusunda büyük bir potansiyel var.
Son dönemde bakanlarımızın yoğun Amerika ziyaretleri, Amerikalı mevkidaşlarının ilgi ve alakaları neticesinde Amerikalı yatırımcılar Türkiyedeki gelişmeleri yakından takip etmeye başladı.
Dünyada ekonomik olarak daralma ve ABD’de resesyon öngören büyük kredilendirme kuruluşları Türkiye’nin büyüme tahminlerini yukarıya çektiler.
Geçtiğimiz günlerde G20 Maliye Bakanları zirvesi için ABD’de bulunan Hazine ve Maliye bakanı Sn. Nurettin Nebati, Amerika’nın önde gelen yatırım bankası Goldman Sachs’ın üst düzey yöneticileriyle son derece verimli bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantıda, küresel gelişmeler başta olmak üzere Türkiye ekonomisinin sunduğu fırsatlar ve güçlü yatırım potansiyelleri ele alındı.
Amerika’nın önde gelen şirket yöneticilerine de sunumlar yapılarak ülkemizdeki yatırım ortamı ve doğrudan yatırımları geliştirmek için atılan adımlar anlatıldı ve Amerikadaki yatırımcılar ülkemize davet edildi.
Covid-19 küresel salgını sonrası ABD ile ticari hacmi ve çeşitliliği yükseltme konusunda yeni bir döneme girdik ve ticari alanda büyük potansiyel olduğunu düşünüyoruz.
ABD’nin tedarik zincirlerinde yaşadığı sıkıntılar, bir çok alanda iyi bir üretim altyapısına sahip Türkiye’ye önemli fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Ticari ilişkilerimizin güçlü olduğu klasikleşmiş sektörlerin dışında bir çok yeni sektöre giriş fırsatlarını iyi değerlendirmemiz ve bu sektörlerde önemli ekonomik oyuncular olabilmemiz gerekiyor.
İNŞAAT SEKTÖRÜ
Türkiye, inşaat sektöründe dünyada önemli bir aktör konumunda. Dünyada, en büyük 250 şirket içerisinde, Çin’den 71, Amerika’dan 41, Türkiye’den ise 40 şirket bulunuyor. İnşaat sektöründe, Türk ve Çin şirketleri kıyasıya rekabet halinde fakat Türk şirketlerinin sahip olduğu bu büyük gücü Amerika’da hissedemiyoruz. 90’lı yıllardan itibaren devlet tarafından düzenlenen yurtdışı gezilere inşaat firmaları davet edildi ve bu sayede Türk inşaat firmaları Dünya’da marka oldular. Ayrıca Türkiye’nin yapı malzemeleri ihracatı’da büyük oranda arttı. Türk inşaat ve yapı malzemesi sektörü için ABD pazarının önemli fırsatlara sahip olduğunu düşünüyor ve Askon USA olarak farklı sektörlerden iş insanlarımızı Amerika’ya davet ediyoruz.GIDA SEKTÖRÜ
Kuru incir, fındık ve kuru kayısı gibi niş ürünlerin dışında da hala Amerikan pazarına girebilecek çok sayıda ürünümüz mevcut. Türkiye ile ABD arasında süt ürünlerinde yakın zamanda 1 milyar dolardan fazla ihracat gerçekleştirildi. Amerika’da yaşayan vatandaşlarımızın çoğunluğunun gıda sektöründe faaliyet gösterdikleri düşünüldüğünde, bu konunun daha iyi çalışılarak ticaret hacminin artırılabileceğini düşünüyoruz. ABD’nin sadece doğu yakasında binlerce pizza, café, restaurant sahibi Türk vatandaşı var. Maalesef kendi vatandaşlarımıza dahi ülkemizin ürünlerini satmak noktasında ciddi çalışmalar yapılmadığını düşünüyoruz.MOBİLYA SEKTÖRÜ
ABD’de yıllık yaklaşık 130 milyar dolarlık mobilya ticareti gerçekleşiyor. Türkiye’nin Amerikaya sattığı mobilya miktari ise sadece 300 milyon dolar. ABD’de yaygın bir talep görmeyen İsveçli İkea bile ABD çapında sadece 54 mağazasıyla 2021 yılında yaklaşık 6 milyar dolar ciro elde etmiş durumda. Bu durum göz önüne alındığında mobilya sektörünün önemli yatırım fırsatları sunduğunu düşünüyoruz. Bazı illerimizde açılan Mobilya AVM’lerin benzerlerini en kısa sürede Amerika’da açmalıyız.
(HOREKA) HOTEL-RESTAURANT-KAFE
Türkiye, cafe mobilyaları, endüstriyel ürünler, mutfak malzemeleri konusunda Amerika’dan çok daha ileride. Sadece Amerika’daki otel renevasyonu hacmi yıllık 60 milyar dolar civarında. Bu konuda öncü olabilecek ciddi ihracatçılarımızı ve yatırımcılarımızı mutlaka iş gezisi için Amerikaya bekliyoruz.
YAYGIN SEKTÖRLER
Başta demir-çelik sektörü olmak üzere, kimyevi maddeler, otomotiv endüstrisi, mücevherat ve hazır giyim gibi ABD’ye en fazla ihracatını yaptığımız kategorilerde geçen yıla oranla güçlü artışlar söz konusu. Bu sektörlerde hali hazırda büyük potansiyellerin devam ettiğini düşünüyoruz.
ABD İLE TİCARET
Son dönemde üreticilerimiz de yönünü ABD’ye dönmeye başladı. Türk üreticiler, zayıf, istikrarsız ve güvensiz pazarlarda büyünemeyeceğini geçte olsa anladılar. ABD, en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında Birleşik Krallık’ı geride bırakarak Almanya’nın ardından ikinci sıraya yerleşti.
ABD’ye ihracatımız 2021 yılında 15 milyar dolara, ABD’den ithalatımız 13 milyar dolara ulaştı. Ticaret hacminde bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yaklaşık %30 civarında bir artış söz konusu.
Hatırlatmakta fayda var, tarihimizde ilk defa ABD’ye ticari fazlası verdik bu da ayrıca büyük bir gurur. ABD iş planlarımızı eyaletleri baz alan bir yaklaşımla profesyonel olarak kurgulamamız gerekiyor.
ABD birbirinden farklı dinamiklere sahip 50 eyaletten oluşuyor. 21 trilyon dolarlık ekonomisi, 400 milyonluk nüfusu ve dünyada en çok ithalat yapan ülke olmasıyla tam bir cazibe merkezi. Eyaletlerin birbirinden farklı sosyal, kültürel ve iktisadi dinamiklere sahip olduğunu dikkate alarak, ABD eylem planımızı eyaletleri baz alan bir yaklaşımla kurgulamamız gerekiyor. Bu sebeple, ABD pazarında halihazırda bulunan ya da pazara girmek isteyen Türk firmalarımızın etkin temsiliyeti için ASKON USA çatısı altında 7 konsolosluk bölgesi ve toplamda 30 eyalette temsilciler belirledik.
Bu temsilciliklerimiz birer yatırım merkezi gibi hizmet verecekler, yine üye avukatlarımız, muhasebecilerimiz, uzman danışmanlarımız ve sektör temsilcilerimizle ASKON USA olarak Amerika’da tüm üyelerimizin ve vatandaşlarımızın hizmetinde olacağız.”