WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

Mustafa Yanık Şiir Yarışmasında Işılay Acar 1. Oldu

Bu haber 04 Nisan 2014 - 13:34 'de eklendi ve 4.176 kez görüntülendi.

Mustafa Yanık Şiir Yarışmasında 1. olan Işılay Acar’ın şiiri [jwplayer mediaid=”9198″]

ŞEHR-İ KARA

 

Belki ilk defa

Yalnızlığı tattım bu şehirde

Aydınlığı gördüm belki de

Dumanların içinde.

Çoğumuz için ilim irfandı erek

Umuyorduk

Ulaşmayı mutlu sona,

Dik yokuşlarından yürüyerek.

 

Sonra…

Kara sisin içinde gördüm fabrika işçilerini

Yürekleri,

Bacadan çıkan mavi ateş misali

Aheste ve yorgun.

Demir ağırdı evet,

Çelik de öyle

Ama hayat daha ağırdı taşıttığı yükle.

 

Bu şehir,

İyi ile kötüye

Zevk ile hüzne aynı anda sahip olan

Bir tezatlar zinciriydi.

Ya da aklımız bizi

Araç Çayı’nın misafir suları gibi

Kendimizi misafir hissetmeye mi itmişti?

 

 

Dünyada eşsiz olanı ise;

Dolaştığımda içinde,

Osmanlı’nın büyüsüne daldığım

Her bir taşında tarih yudumlatıp,

Köşebaşı çeşmelerinden

Zemzem tadında sular ikram eden

Beni bir şiir gibi içine çeken

Eski Çarşı…

 

Cumbalı ihtiyar evlerin

Kelamlarını duyarım sanki

Yıllardan dem vururlar

Görüp geçirdiklerinin,

Tarifi imkansız …

Sonra derim onlara

Siz hep ayakta kalın

Ben olurum payandanız.

 

Demir halkalı ahşap kapılar üzgünler

Merdivenler de öyle

Evin yıllar önceki çocuklarını özlerler

Koşup oynayan çocukları.

Fotoğraf süsü olmaktan sıkılmışlar

Seyredip giden turistler,

Yalnızlıklarına çare değildir.

Hele ecnebiler,hiç anlamazlar onları

Asmalar vardır önlerinde

Papatyalar,lavantalar,krizantemler

Yazları onlarla dertleşirler.

 

Sokaklar safran kokmakta buram buram

Kahvedeki amca nargile tüttürmekte.

Hanım teyzeler ise tezgahlarını

Elleriyle değil,

Gönülleriyle işledikleri

Kaneviçelerle süslemekte.

 

Tüm şehri ayaklarının altına alıp

Herkese tepeden bakan Hıdırlık,

Mağrur gözükür.

Tüm miras avuçlarımın içinde der gibi

Bir yandan da korkar tabi

Ya dökülürse bir bir incileri.

 

Akşam olunca güneş

Gitmek istemeyen,direnen bir çocuk gibi

Kızarır,kızıllaşır.

Ama el mahkumdur.

Yerini huzur nağmelerine bırakır

İzzet Mehmet Paşa’nın minaresindeki nağmelere.

 

Bu şehir;

Kendini size keşfettirir

Sanırsınız her tarafı sis,pus,karamsarlık

Aslında bu şehir;

Kendine adım adım bağlayan,

Çifte kavrulmuş lokuma benzer

Çok şekerli,hafif acımsı,biraz da yanık…

 

Rumuz:Andarkan

 

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.