Türkçe’de “Özgür Şehir” anlamına gelen Gabon’un başkenti Libreville’de orta gelirli bir ailenin kızı Jenannah Danys Dinabangho Ibouango henüz 17 yaşında iken yaklaşık 3 ay önce Karabük’e geliyor. Kamuoyunda bilinen adı ile Dina, Karabük Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü hazırlık sınıfına başlamıştı. Genç kızın Türkçe’si yok denecek kadar azdı. Ailesinin “kızımız modern ülke Türkiye’ye gidiyor, Makine Mühendisliği eğitimi alacak” umutları ile Türkiye’ye ve Karabük Üniversitesi’ne gönderdikleri kızları hepimizi derinden üzen, yaralayan “sırlarla dolu dramatik bir ölüm” ile yaşama veda etti. Dina’nın Filyos Çayı’ndaki cesedini, Karabük-Zonguldak seferini yapan bir trenin makinisti Yeşilköy mevkiinde görmesi ile üzücü ve hatta kahredici olay ortaya çıktı.
Karabük’te yayın yapan ve ömrünün yarıdan fazlasını bu şehirde gazetecilik yapan biri olarak bu haber ile ilgili önümüzde iki yol vardı. Ya tek sütuna bir haber olarak adlandırılan sıradan bir haber ile geçiştirecek, ya da “Dina’nın sır ölümü”nün aydınlatılması için olayı geniş kitlelere duyuracaktık. Son yıllarda, bu şehirde yaşanan her kahredici olayda, konunun muhataplarının “Karabük’ün adını kötü olaylarla ulusal basına taşımayın, Karabük bundan zarar görür,” şeklindeki sansürcü, yaklaşımlara rağmen biz ikinci yolu seçtik. Dina’nın sır ölümünün nedenlerinin araştırılması ve genç kızı ölüme sürükleyen kişi ya da kişilerin belirlenip Yüce Türk Adaleti’ne teslim edilmesi yönünde yayınlar yaptık. Doğan Haber Ajansı(DHA) gibi güçlü bir ajans ile yakın temas kurarak, o ajansın Genel Müdürü dostumuz Celal Korkut’un da özel ilgisi ile olayı ülke gündemine taşıdık.
Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın temelinin atılışının 86. Yıldönümü olan 3 Nisan akşamı düzenlediğimiz ve her kesimden 400 dolayında seçkin davetlimizin katıldığı iftar davetimizde de, Türkiye ve Karabük’e emanet edilmiş Gabonlu 17 yaşındaki Dina’ya sahip çıkamamamızın üzüntüsünü içeren bir konuşma yaparak, bundan sonra yeni Dina’ların kurban olmamaları için Üniversite çevresindeki yerleşim yerlerine ve özellikle Afrika kökenli öğrencilere kendi evlatlarımız gibi sahip çıkmamız gerektiğini anlattık.
BAŞSAVCILIK, EMNİYET VE JANDARMA DİNA’NIN SIR ÖLÜMÜNÜ AYDINLATMAK İÇİN BÜYÜK ÇABA HARCIYOR…
Gabonlu genç öğrenci Dina’nın cesedinin bulunduğu 26 Mart 2023 tarihinden itibaren Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma ve Emniyet olayın aydınlanması için çok büyük çaba harcadı. Olayla ilgili 8 zanlı emniyet ekipleri tarafından gözaltına alınarak, adli makamlara teslim edildi. Bu zanlılardan bazıları savcılık sorguları, bazıları da çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldılar. Ancak, Cumhuriyet Başsavcılığı Dina’yı cesedinin bulunduğu günün önceki gecesi özel otomobiline aldığını tesbit ettiği D.A. adlı zanlının serbest bırakılmasına itiraz etti. Daha önce 3 kez adli kontrol şartı ile serbest bırakılan 55 yaşlarındaki zanlı D.A. dördüncü kez hakim karşısına çıktı ve önceki gün tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Cesedi Filyos Çayı’nda bir tren makinistinin dikkati sayesinde bulunan Dina’nın, ölümünden kısa bir süre önce 100. Yılda bir evde arkadaşları buluştuğu ancak söz konusu evden çıplak ayakla ve yaklaşık 3 metreden atlayarak yaptığı koşu binanın güvenlik kameralarını yansıdı. Söz konusu görüntüleri BRTV’nin deneyimli muhabiri Murat Özelci ve DHA Zonguldak Muhabiri Ali Sencer Arslan binanın çevresinde röportaj yaptıkları sırada, bina yöneticisinden rica ederek Dina’nın adeta ölüme koşarcasına, çıplak ayakla yaptığı koşunun görüntülerine ulaştılar. Bu görüntülerin ulusal basında yayınlanması ile birlikte, “Dina’nın sır ölümü”nün aydınlatılması yönünde kamuoyu baskıları arttı.
Bir yandan da, Karabük Emniyet Müdürü Kadir Yırtar’ın bizzat yakın ilgisi ve deneyimli Asayiş Müdürü Bülent Yeşilyurt öncülüğündeki ekipler adeta iğne ile kuyu kazarcasına, Dina’nın son günlerde kimlerle temas kurduğunu, o gece kimlerle beraber olduğunu, arkadaşları ile buluştuğu evden çıplak ayakla kaçtıktan sonra bindiği otomobili belirlediler. Bölgemizde yapılan yol ve kavşak çalışmaları nedeniyle mobeselerin geçici olarak devre dışı kalması emniyet ekiplerimizin işlerini zorlaştırdı. Ancak, onlar çok büyük çabalar ile Dina’nın son kez bindiği otomobili ve onun sürücüsü D.A.’yı tespit ettiler. 100. Yıl bölgesinden, Karabük şehir merkezine doğru ilerleyen aracın Karabük Valiliği’nin yakınlarında durduğu ve 17 yaşındaki genç kızın otomobilden inerek ve orta şeritteki tel bariyerleri atlayarak Araç Çayı’na doğru yöneldiği belirlendi. Kısa bir süre sonra da, D.A adlı zanlının Karabük Terminali kavşağından U dönüşü yaparak Dina’nın kaçtığı Araç Çayı kenarına otomobilin girdiği de belirlendi. Dosyada gizlilik kararı nedeni ile fazla detaylara girmiyoruz ve zanlının ifadelerine fazlaca değinmek istemiyoruz ama o gece yaşanan ve görüntülere yansıyan bu anların zanlı tarafından teyit edildiğini ancak Dina’nın ölümü ile kendisinin ilgili olmadığını ısrarla söylediğini belirtebiliriz. Zaten, D.A.’nın avukatı Yusuf Çolak’ta müvekkilinin suçsuz olduğu gerekçesi ile tutuklama kararına itiraz ettiklerini bir basın açıklaması ile duyurdu ve bu olayın sır perdesinin aralanması ve Dina’nın o gece çıplak ayakla o evden kaçmasının çok yönlü araştırılmasını talep etti.
GABON DEVLETİ, “DİNA’NIN BAŞINA NELER GELDİ, ÖĞRENMEK İSTİYORUZ.”
Gabonlu öğrenci, 17 yaşındaki Dina’nın Karabük’te Filyos Çayı’nda ölü bulunmasının ardından, olayın 2.5 milyon nüfuslu ülkede duyulması ile birlikte kamuoyu adeta ayağa kalktı. Gabon Devleti’de Türkiye ile resmi temas kurarak, vatandaşlarının başına ne geldiğinin aydınlatılmasını talep etti.
Gabon Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği Avukatı Kerim Bahadır Şeker, Karabük’e gelerek Dina’nın ailesi, hem de Gabon Devleti adına “Dina’nın sır ölümü”nın aydınlatılması için büyük mücadele verdi. Av. Şeker, BRTV’yi de ziyaret ederek “Dina’nın sır ölümünün aydınlatılmasını hem ailesi hem de Gabon Devleti Türkiye’den talep ediyor. Bu konuda ülkemize nota verdiler” dedi. Genç ama deneyimli Avukat Kerim Bahadır Şeker, hem kendi sosyal medyasında hem de ulusal basındaki dostları aracılığı ile ülke genelinde kamuoyu oluşması için büyük çaba harcadı.
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı da, Dina’nın sır ölümü ile ilgili olarak bütün gelişmeleri basın açıklamaları ile kamuoyu ile paylaştı. Şu anda, Dina’nın ölümü ile ilgili, çıplak ayakla evden koşar adımlarla uzaklaşırken bindiği otomobilin sürücüsü D.A. tutuklandı. Olayın sır perdesin aralanması için Cumhuriyet savcılarımız ve Emniyet birimlerimiz çalışmalarını yoğun biçimde sürdürüyorlar.
Karabüklüler olarak bizlerin de, Gabonlu 17 yaşındaki Dina’nın başına gelenlerden ve üzücü bir biçimde ölümünden ders alarak, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından ülkemize, Karabük’ümüze gelen öğrencilere misafirimiz ve evlatlarımız olarak görmemiz, onlara göz bebeklerimiz gibi bakmamız gerekiyor.
Ruhun şad olsun Sevgili Dina, seni bu şehirde koruyamamanın derin üzüntüsü içindeyiz. Dina’nın ailesine başsağlığı diliyorum, Gabon halkının derin üzüntüsünü bir Türk ve Karabüklü gazeteci olarak yüreğimin derinliklerinde hissediyorum. Lütfen modern Türkiye Cumhuriyeti’ne, Bağımsız Türk yargısına ve Türkiye’nin güvenlik güçlerine güvenin. Onlar, Dina’nın sır ölümünün aydınlatılması için gece gündüz çalışıyorlar. Bizler de, Türkiye’nin özgür basını olarak sevgili Dina’nın sır ölümü ile ilgili tüm gelişmeleri şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşıyoruz, paylaşmaya da devam edeceğiz…
