Almanya izlenimlerimizin 4. Bölümünde, Münih’te kaldığımız 2 dolu günü yazacağım. Lennestadt şehrinden, Münih için navigasyonumuzu ayarladığımızda en kestirme yol olarak Frankfurt ve Nürnberg üzerinden 559 km. lik ve 5 saat 56 dk.lık mesafe gösterdi. Yol kenarında verdiğimiz molalar ile birlikte yaklaşık 7 saatte Münih’e ulaştık. Yol boyunca, Almanya genelinde olduğu gibi gittiğimiz otobanda da viyadükler ve köprü gibi birçok alt yapının yenilendiğini gördük. Otobanın büyük bölümü adeta şantiye gibiydi. Dikkatimi çeken bir başka konu ise, yol boyunca harika yemyeşil ormanlar, birbirinden güzel kasabalar ve köyler oldu. 100-150 hatta belki de 200 yıl önce planlanmış harika köyler uzaktan bakıldığında bir tabloyu andırıyor, yaklaştıkça ne kadar derli toplu ve tertemiz olduğu görülüyordu.
Keyifli bir yolculuğun ardından akşam saatlerinde Münih’e ulaştık. Değerli dostumuz, Murat Kekeç bize bir konum atarak Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nde buluşma noktamızı belirlemiş. Almanya ve Avrupa’nın genelinde navigasyonlarda milim şaşma olmadığı için belirtilen adresi elimizle koymuş gibi rahatça bulduk. Burada Murat kardeşimiz ve Münih Belediye Meclis üyesi Iraz Taştan hanım bizi karşıladılar. Tarihi Sultan Ahmet Köftecisi’nin sahibi Siirtli iş insanı Zeki Kavun ile tanıştık. Bir dönem Siirt’te yaklaşık 1.5 yıl Devlet Memurluğu yaptığım için Siirt ile ilgili hoş bir sohbet yaparken, firma sahibi Zeki Kavun’un da aynı yıllarda Karabük’te askerlik yaptığını öğrenince sohbet daha da koyulaştı. Zeki bey, sohbetin bir bölümünde “Biz zaman zaman BRTV’yi izliyoruz. Çok beğeniyorum yayınlarınızı” dedi. Restaurant’ta açık olan TV’de Türk kanallarını gösteriyordu. BRTV’yi açtı ve işte bu kanal, “biz zaman zaman izliyoruz” deyince mutlu oldum. Zeki Kavun ile kısa bir çekim yaptık. Kendilerinin kardeşleri ile birlikte Münih yakınlarındaki turistik bir şehir olan Garmisch-Partenkirchen’de otelleri olduğunu, ayrıca Mühin’te de inşaattan, turizme çeşitli alanlarda faaliyet gösterdiklerini öğrendim. Ülkemizin her yöresinden Avrupa’da yaşayan aileler gibi Kavun ailesi de Bavyera Eyaleti’nde tanınan, çalışkanlıkları ve başarıları ile nam salmış bir aile haline gelmişlerdi. 2-3 saat süren akşam yemeği ve sohbetin ardından, konaklayacağımız Mercule Otel’e geçtik. Otelin Genel Müdürü Ivan Tusic bizi kapıda karşıladı. Murat Kekeç kardeşimizin dostu olan Hırvat kökenli Ivan ile keyifli bir gece sohbeti yaptık. Kahvaltıda kendisi ile kısa bir söyleşi yapmak üzere anlaşıp, yol yorgunluğumuzu atacak şekilde 5-6 saat keyifli bir uykuya daldık. Sabah, kahvaltımızın ardından Hırvat kardeşimiz Ivan ile makamında hoş bir röportaj gerçekleştirdik. Tercümanlığı kamera arkasındaki Ali İnan kardeşim gerçekleştirdi.
Ardından, Murat Kekeç dostumuzun turizm ve sigorta ağırlıklı iş yerine gittik. Burada da kendisi ile yaşam öyküsünden kesitleri anlattığı çekimler yaptık. İş yerine gelen, Almanya Cumhurbaşkanı’ndan liyakat nişanı olan çok değerli bir bilim adamı Prof. Dr. Hans Hinrich Sambraus ile röportaj yaptık. Harika bir diyalog ve röportajın ardandan, bir anda kaybolan bilim adamı az sonra elinde çiftliğinde özel olarak beslediği tavuk yumurtalarından birer paket Ali İnan ve bana hediye olarak getirdi. Duygulandık, duygusal anlar yaşadık.
BAVYERA UŞAKLILAR DERNEĞİ ZİYARETİMİZ
Merkezi Almanya’nın Münih şehrinde bulunan Bavyera Uşaklılar Derneği’ni ziyaret ettik. Dernek Başkanı İbrahim Nacar’dan derneğin çalışmaları ile ilgili bilgiler aldık ve çok keyifli yaklaşık 45 dakika süren bir röportaj yaptık. Değerli Başkan İbrahim Nacar, program öncesinde Uşak ilimize verdiğimiz önem ve Egem TV ile işbirliği halinde Uşak ve Ege’nin yayınlarını uydu aracılığı ile Avrupa’da kendilerine ulaştırmamızdan duydukları memnuniyeti dile getirerek, bize Ege Poşisi hediye ederek “Sizi artık Uşak’ın fahri hemşehrisi olarak görüyoruz” dedi. Çok mutlu olduk elbette…
MÜNİH’TE MİLLİ MAÇ HEYECANI…
Bavyera Uşaklılar Derneği Başkanı İbrahim Nacar, “Milli maçı birlikte izleyelim, bir Restaurant’ta yer ayırdım” demesine rağmen, daha önceden bir başka randevumuz nedeni ile bu samimi ve içten davete katılamadık. Kendilerine teşekkür ederek, dernek lokalinden ayrıldık.
Yaşamını Almanya’da sürdüren iş İnsanı ve aynı zamanda Almanya’da birçok polisiye ağırlıklı film ve dizide rol alan, son aylarda da Türkiye’den teklifler aldığını öğrendiğimiz Sebat Cananoğlu kardeşimizin daveti ve organizesi ile milli maçımızı Münih’te bir Meksika Restaurant’ta izledik. Dev bir ekran kurulmuş, bizim 10-15 kişilik masamız ise en önde özel olarak rezerve yapılmıştı. Almanya’nın her yerinde olduğu gibi, burada da kendimizi çok özel hissettik. Çekya galibiyeti ile bir anda Münih’teki Türkler çılgınca caddelere çıktılar. Biz de, o gruba katılarak gece geç saatlere kadar Çekya galibiyetinin coşkusunu yaşadık. BRTV için çok özel çekimler yaptık. Gece boyunca, değerli dostumuz Murat Kekeç ve Münih Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda finans ve sigorta sektöründe iş kadını olan Iraz Taştan ve Ali İnan ile birlikte milli coşkuyu doyasıya yaşadık.
Ertesi sabah artık Münih’ten ayrılma zamanıydı. Murat kardeşimizin, dev bir iş merkezinin zemin katında dostları ile birlikte kiraladıkları iş merkezini ziyaret ettik. Murat Kekeç ve değerli sanatçı kardeşimiz Sebat Cananoğlu ile vedalaştıktan sonra bir süre önce tanıştığımız, “Biz gurbetçilere sizin kadar önem veren bir kanal görmedim. Eşim ile birlikte evimizde BRTV izliyoruz” diyerek gece geç saatlerde bizi çok duygulandıran bir masaj yazan, Denizli Acıpayamlı yarım asırlık gurbetçi dostumuz Mehmet Söyleyici’nin yaşadığı Karlsruhe şehrinde geceyi geçirmek üzere yola çıktık.
Almanya izlenimlerimizin önümüzdeki bölümünde, Ulm şehrindeki kısa bir gezintimiz Metin Doğan ile tanışmamız, Avrupa’nın en uzun kilisesi ve meydanında yaptığımız çekimler ve ardından da Karlsruhe şehrinde sanatçı dostumuz Mehmet Söyleyici ve değerli eşi Emine hanım ile yarım asırlık gurbet öykülerini BRTV için kayıt altına aldığımız anılarımızı paylaşacağım.
