Tarih 10 Ocak 2025–Saat 17.50.. Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneği olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde, Yenişehir Büyük Kulüp’te “BÜYÜK KARABÜK BULUŞMASI” etkinliğindeyiz. Karabük ve ilçelerimizden herkes orada. Sayın Valimiz başta olmak üzere, Karabük’ümüzün 3 değerli milletvekili, Karabük’e ve bölgemize bakanlık yaptığı dönemlerde çok emekleri geçmiş Devlet eski Bakanlarından Hasan Gemici’den, Karabük ve ilçelerimizde 30-35 yıl öncesinden günümüze Belediye Başkanlıkları yapmış dostlarımız, önceki dönem milletvekillerimiz, Başsavcımızdan Defterdarımıza, il müdürlerimizden, Karabük’teki STK başkan ve yöneticilerine kadar hemen hemen herkes oradaydı.
Etkinliğimiz başlamış, Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneği yöneticilerimizin çok kısa öz geçmişleri ile 12 ilkemizi misafirlerimize sunduktan ilk konuşmayı yapmak üzere kürsüye geldim, konuşmam bitti. Yerime oturdum, salonda bir hareketlenme oldu. İlimizdeki önemli olayları telsizlerden takip eden ajans muhabirleri hızlıca salondan ayrıldılar. Önemli bir olay yaşandığı belliydi. O sırada, gazeteci arkadaşlarımız “Safranbolu’da maskeli kişilerin silahlı bir soygun yaptığı” bilgisini verdiler. İçimden “eyvah bu güzel etkinlik şimdi dağılır” diye düşündüm. Benim ardımdan, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay ve sırası ile AK Parti Karabük Milletvekilleri Ali Keskinkılıç ile Cem Şahin, Devlet eski Bakanı Hasan Gemici konuşmalarını yaptılar. Konuşmalar yapılırken, değerli konuşmacıların kısa konuşmaları ve Sayın Valimizin son konuşmayı yapması için içimden adeta dua ediyordum. Öyle de oldu, son konuşmayı Sayın Valimiz yaptı. Plaket takdiminin ardından, Sayın Valimiz Mustafa Yavuz kulağıma eğilerek “Mehmet bey, Safranbolu’da bir kuyumcu soygunu var, ekiplerimiz soyguncuları yakalama çalışmalarını sürdürüyorlar. Ben de olay yerine gidiyorum” dedi. “Biliyorum Sayın Valim, bizi yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim” dedim.
Valimiz ayrıldıktan sonra, BÜYÜK KARABÜK BULUŞMASI etkinliğimiz bir süre daha devam etti. Konuklarımıza, plaket ve kalem hediyelerimizi takdim ettik ve Karabük’te birkaç günden bu yana konuşulan o güzel buluşma sona erdi. Bir süre sonra, Karabük Valimizin olay yerinde yaptığı açıklamaları Karabük basını olarak yayınladık. Soygunda çalınan altınların ele geçirildiğini, soyguncuların yakalanmaları için her türlü çalışmanın yapıldığını ve mutlaka yakalanacakları vurgusunu yaparak, Devletimizin kararlı duruşunu net olarak ortaya koydu. Soyguncuların kaçtıkları bölgenin kanyonlardan oluşması ve arazi şartlarının durumu göz önüne alınarak Çankırı’dan Özel Harekat ekipleri Safranbolu’ya kısa sayılabilecek bir sürede intikal etti.
Karabük Valimiz Mustafa Yavuz’un soygunun ardından, emniyet birimlerine verdiği kesin ve net talimat “Sabah gün aydınlanmadan, Safranbolu esnafı kepenklerini açmadan soyguncuları yakalayın ve esnafımızın Safranbolu sakinlerinin Devletimize olan inancı sarsılmasın”şeklindeydi. Çankırı’dan gelen özel donanımlı polisler ile Karabük-Safranbolu emniyeti ile Jandarma’nın ve istihbarat birimlerinin etkin çalışmaları sonunda, zanlıların önce kimlikleri tespit edildi, ardından da gece boyu müthiş bir kovalamaca başladı. Kanyon “termal drone”ler ile gece boyunca tarandı. Kanyonun içinde yer yer bir metreyi aşan suların içinden geçen emniyet birimleri Hüseyin Çelebi Mahallesi’nde soygunculardan Emre Ü’nün babasına ait olduğu belirlenen şu anda kullanılmayan ve kanyondan ancak halat ile çıkılması mümkün olan evin alt kısmında altınları buldular. Gece boyunca yapılan arama-tarama çalışmalarının ardından, henüz gün ışımadan soyguncuların izi bulundu ve Aşağın Tokatlı Mahallesi’nde metruk bir evde yakalandılar.
3 soyguncu ile gözcülük yaptığı belirtilen bir şahıs emniyet birimleri tarafından, adli makamlara teslim edildi. Yapılan duruşmanın ardından, 3 soyguncu ile gözetim yaptığı belirtilen şahıs tutuklanarak cezaevine konuldu. Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturmayı çok yönlü olarak sürdürüyor. Cep telefonlarına el konulan 4 kişinin, son günlerdeki görüşmeleri kimlerle yaptıkları, olayın sadece bu şahıslar tarafından mı planlandığı, yoksa perde arkasında başka kişi ya da kişilerin olup olmadığı soruşturma sonunda ortaya çıkacak.
Safranbolu’da Amerikan filmlerindeki gibi tuhaf bir soygun olayı yaşandı. Soygun sırasında, kuyumcunun güvenlik kamerasındaki görüntüler ülke genelinde adeta bir filmden alınmış sahne gibi izlendi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, soygun olayının ardından zanlıların yakalanmaları için Karabük Valiliği’ne her türlü desteği verdi. Safranbolu’da yaşanan bu soygundan, başta emniyet birimlerimiz olmak üzere hepimizin ders alması gerekiyor. Bir kez daha öğrendik ki, toplumda güvenlik her şeyin başında geliyor. Olayın yaşanmasının ardından Devletimizin kararlı duruşu, olay akşamı Karabük Valimiz Mustafa Yavuz’un soyguncuların en kısa zamanda yakalanacakları konusunda kesin ve net tavrını koyması, Karabük ve Safranbolu Emniyeti ile Çankırı’dan gelen Özel Harekat ekiplerinin zor arazi şartlarında gece boyu sürdürdükleri arama-tarama çalışmaları ile soyguncular sabah olmadan yakalandılar. Olayın bizleri teselli eden yanı ise, soygun anında ve ardından yaşanılan arama-tarama çalışmaları sırasında can kaybının, hatta yaralanma olayınınyaşanmamasıdır.
Olayın yaşandığı anda Karabük Valimiz Mustafa Yavuz, Başsavcımız Selçuk Akman, Safranbolu Kaymakamımız Şaban Arda Yazıcı başta olmak üzere Karabük ve Safranbolu’dan yüzlerce konuğumuz ile beraber Yenişehir Büyük Kulüp’te beraberdik. Olay anından itibaren, Devletimizin kararlı duruşunu gösteren başta Sayın Valimiz olmak üzere, Cumhuriyet Başsavcılığımızı, Emniyet birimlerimizi ve emeği geçen herkesi içtenlikle kutluyor, bir daha bu tür üzücü olayların meydana gelmemesini temenni ediyorum. Kuyumcu soyguncularının çok kısa bir süre içinde yakalanıp adalete teslim edilmeleri ve cezaevine konulmalarını önemsemek gerekir. Maskeli, silahlı soyguncular yakalanamasa, maddi değeri 50-60 milyon TL. olduğu belirtilen altınlar ele geçirilmese çok daha vahim olacaktı. Soyguna maruz kalan bölgemizin tanınmış iş insanlarından, kuyumcu Adem Güldemir dostumuz ile ailesine ve Safranbolu esnaflarımıza da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Soygun anından itibaren, olayın bir an önce aydınlatılması, soyguncuların yakalanması için büyük çaba harcayan bir dostumu da son olarak ilave etmek istiyorum. Kuyumcular Derneği Başkanı değerli kardeşim İlhan Ündar, olay anından itibaren tüm gelişmeleri yakından takip etti. Soygun görüntülerinin ülke genelinde Amerikan filminden bir sahne gibi izlenmesinde ve kamuoyu oluşturulmasında büyük katkıları oldu. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde verilen mesajlarda olduğu gibi, ilimizde meydana gelen üzücü bir olay idari, adli, emniyet birimleri, basınımız ve STK ve halk iş birliği ile çözüme kavuşturuldu. Emeği geçenleri tekrar kutluyorum.