Hayvanlar alemi belgesellerini izlemeyenimiz yoktur. Biz de fırsat buldukça izleriz. Dağ gibi fillerin, aslanların yaralanma, yaşlılık gibi dönemlerinde çevresini saran çakalların, sırtlanların iğrenç saldırılarına hepimiz tanık olmuşuzdur. O dev gibi filler, aslanlar önce çakalların, ardından da akbabaların yemi olurlar..!
Hayvanlar aleminden kısa bir hatırlatma yaptıktan sonra, Batı Karadeniz Bölgemizin şirin ilçesi, bünyesinde Erdemir gibi bir dev sanayi kuruluşunu barındıran “Sevgi, Barış, Dostluk” şehri Ereğli’de yaşanan bir dramı kamuoyunun gündemine getirmek istiyorum.
Anlatacağım olayın 3 kahramanı var. Biri, Orhan Madenci, oğlu Mehmet Arif Madenci ve 3. Kuşak Mehmet Madenci… Orhan Madenci, Türkiye’nin en zor yıllarında, 12 Eylül askeri darbesinin yapıldığı 1980 yılında Ereğli’de bir tersane kurmaya karar verir. 2 yıl içinde ilk gemiyi inşa edip, kızağa oturturlar. 1983 yılında “Arkansas” adındaki gemi İtalya’ya ihraç edilir. Yıllar içinde ikincisi, üçüncüsü derken 37 gemi yapar. Avrupa başta olmak üzere bu gemiler ihraç edilir, ülkemize 500 milyon dolar dolayında döviz kazandır.
Madenci Gemi Sanayi, 2008 yılına kadar müthiş başarılara imza atar. Hem, Ereğli’nin hem de ülkemizin gemi üreten önemli tersanelerinden biri olur. Bir yandan ülkemize yüz milyonlarca dolar döviz kazandırırken, bir yandan da Ereğli’nin sosyal ve kültürel yaşamına önemli katkılar sunar. 2006 yılında, Halk Kahramanı ödül töreninde, Madenci Ailesi adına Yasemin Madenci’ye eğitime, sosyal ve kültürel yaşama katkıları ve örnek yaşamı nedeni ile “Halk Kahramanı” ödülü verilir.
1980’li yıllardan, Dünyada ve ülkemizde krizin yaşandığı 2008 yılına kadar Madenci Gemi Sanayi, bin dolayında istihdam sağladı. Krizin yaşandığı 2008-2009 yıllarında son olarak 1180 işçi çalışıyordu.
Her şey yolunda giderken, yeni yatırımlarla Madenci Gemi Sanayi büyürken yaşanan ekonomik kriz nedeni ile üst üste 4 gemi kızakta dururken alıcılar tarafından tek taraflı iptal edildi. 30 yıla yakın sürekli büyüyen şirket, bankalardan kullandığı kredileri geri ödeyemedi; çalışanlarına ücret ödemekte zorlandı. 1983 yılında ilk ürettiği ve İtalya’ya ihraç ettiği Arkansas adlı geminin ardından, yıllar içinde Bahamalardan, Norveç’e, Portekiz’den Panama’ya kadar 37 gemiyi inşa eden ve Dünya denizlerinde halen onlarca gemisi olan Madenci Gemi Sanayi, şimdilerde zor günler yaşıyor.
Yazımızın son bölümünde, özetle gelinen son noktayı yazacağız ancak, şu an dedesinden, babasından devir aldığı mirası devam ettirmek için çırpınan Mehmet Madenci’den de söz etmek istiyorum. 1986 yılında doğan Mehmet Madenci’yi, ailesi çok iyi eğitim alması ve gelişen güçlenen Türkiye’de iyi bir sanayici olması için henüz 12 yaşında iken yatılı olarak İngiltere’ye göderir. Mehmet Madenci, ortaokul, Lise ve Üniversite’yi İngiltere’de tamamlar. Her gencin rüyalarını süsleyen Oxford Brookes Üniversitesi’nden mezun olur. Ekonomi ve İş Yönetimi alasında eğitim almıştır. İngiltere’den Türkiye’ye ve Ereğli’ye döner. Ekonomik krizin Dünyayı ve ülkemizi sardığı yıl olan 2009 yılında, şirketin kurucusu Ereğli’nin tanınmış iş insanı olan dedesi Orhan Madenci Hak’kın rahmetine kavuşur. Şirket bir yandan krizlerle boğuşur ve çıkış yolu ararken 2017 yılında da 65 yaşındaki babasını kaybeder. İngiltere’de iyi eğitim almış Mehmet Madenci için zor yıllar başlamıştır. Dünyadaki ekonomik kriz nedeniyle felç olmuş işlerini yeniden yoluna koymak için ailesinin yıllar içinde edindiği birikimleri bu uğurda harcarken şimdi de, 40 yıllık şirketlerinin olduğu tersanelerine iddialara göre yerel siyasi destekler ile yine Ereğli’de faaliyet gösteren bir başka şirkete peşkeş çekilmek isteniyor. Madenci Ailesinin 3. Kuşağı, Mehmet Madenci adeta çırpınıyor. Sesini duyurmak istiyor. “Dedemin, babamın ailemizin 40 yıllık emekleri var. Biz, ülkemize 500 milyon dolar döviz kazandırmış, devletimize yıllarca vergisini ödemiş, ülkemize ve bölgemize katma değer katmış bir şirketiz. Dünyada yaşanan büyük kriz bizi etkiledi. Gemi siparişleri iptal edildi. Bankalar, yok pahasına o gemileri ve şirketimizin mal varlıklarını sattılar. Talan olmuş durumdayız.” diye feryat ediyor. Fırsat verilmesi halinde, şirketlerinin 40 yıllık deneyimleri ve aldığı çok iyi eğitime güvenerek “Ben şirketimizi düzlüğü çıkarır, yeniden ülkemize döviz kazandırmaya devam ederim” diyor.
Ereğli Belediye Başkanı, Ereğli’nin tecrübeli siyasetçisi ve ağabeyi Halil Posbıyık ile konuştum. Halil Başkan, “Madenci ailesinin Ereğli’ye çok büyük emekleri ve hizmetleri olmuştur. Şimdi, sıra Ereğli halkı olarak zor durumda olan ailenin yanında olmaktır” diyerek vefa duygusunu göstermiştir. Her zaman söyler, yazarım. İnsanlar gibi, şehirlerin de ruhu, duyguları vardır. Vefa duygusu olmayan insanlar gibi, vefa duygusunu kaybetmiş şehirler iflah olmazlar.
Batı Karadeniz’in incisi, SEVGİ, BARIŞ, DOSTLUK kenti Ereğli’nin şimdi topyekün MADENCİ AİLESİ’ne sahip çıkma zamanıdır.
Son olarak da, Zonguldak AK Parti Milletvekilleri Polat Türkmen, Hamdi Uçar ve Ahmet Çolakoğlu Madenci ailesinin 40 yıllık emeklerini, Ereğli’ye ve ülke ekonomimize kazandırdıklarını göz ardı etmeden alınan kararın bir kez daha gözden geçirilmesi ve Ereğli’de sevgi, dostluk ve barış içinde sorunun çözümü için lütfen çaba harcayın. CHP Zonguldak Milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz, topu birbirinize atmayın. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın tavrını bekliyorsanız, tecrübeli başkanın tavrı çok açık ve net, “Vefadan yana…!”
“ İyi Parti’nin Aksaray Milletvekili, sorunu TBMM’ye taşıyor, ilgili bakana soru önergesi veriyor. Siz de, muhalefet milletvekilleri olarak hem bölgenizde, hem de TBMM çatısı altında, hatta ulusal medyada Madenci ailesinin dramını dile getirin. İktidar ve muhalefet milletvekilleri olarak unutmayın koltuklar geçici, yapılan vefa ve insanlık bakidir… Ve, şimdi vefa zamanıdır. 1980’lı yıllarda Arkansas adlı gemiyi üreterek ülke ekonomisine yüz milyonlarca dolar döviz kazandıran Madenci ailesini akbabalara yem ettirmeyin…!
Siyasi çıkarları İçin insanların emeğine ve malına el konulmasına atadan kalan yadigarlarının ellerinden alınması uygun değil.Bu kararın peşinde koşanların tekrar düşünmesi dileğinde.