Yazar, müzikolog, folklor uzmanı, saha araştırmacısı, eğitimci ve devlet sanatçısı Sadi Yaver Ataman, vefatının 27. yılında anılıyor.
“Anadolu halk sazları”, “Bu toprağın sesi/toprak kokan-memleket havaları”, “Okullar için halk müziği ve müsamere türküleri”, “100 Türk halk oyunu”, “Atatürk ve Türk musikisi” gibi 32 kitap yazan Ataman’ın “Kavakta Turna Sesi Var”, “Kabe’nin dalları bölük bölüktür” ve “Bir giderim beş arkama bakarım” gibi onlarca türküsü hala çalınıp söyleniyor.
Sivaslı Aşık Veysel (Şatıroğlu), İnebolulu Sarı Recep (Güray) ve Bayram Aracı gibi halk müziğine kaynak olmuş değerleri bir dönem halk müziği yayınları yöneticiliğini yaptığı Ankara Radyosu vasıtasıyla topluma kazandıran Ataman, genç yazarlara, müzikologlara, folklor uzmanlarına, sanatçılara ve eğitimcilere ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Kurduğu ve şefliğini yaptığı “Memleket Havaları Saz ve Ses Birliği” ile halk müziğini ilk kez konser salonlarına taşıyan, Atatürk’ün huzurunda iki kez saz çalarak türkü okuyan Ataman, gün yüzüne çıkarılması ve aslına sadık kalınarak yaşatılması konusunda yaptığı önemli çalışmaları dolayısıyla Türk halk oyunlarının nesilden nesle geçmesini sağlıyor.
Bin civarında müzik ve folklor konularında makale ve tefrikaya imza atan Ataman, memleketi Karabük’ün tarihi evleriyle ünlü ilçesi Safranbolu’daki Kent Tarihi Müzesi’nde yer alan bazı eşyaları, eserleri ve fotoğrafları ile genç nesillere yol gösteriyor.
Ataman, her yıl 10 Aralık’ta düzenlenen törenle Safranbolu Şehir Mezarlığı’ndaki kabri başında anılıyor.
– “Değerlerimizi unutmamamız lazım”
Sanatçı ile ilgili birçok kitabı bulunan araştırmacı yazar Aytekin Aytekin, Ataman’ın ülkeye büyük hizmetlerde bulunmuş bir halk bilimci olduğunu, hala basılmamış eserlerinin bulunduğunu söyledi.
Ataman’ın dönemin en ünlü derlemecisi olduğunu vurgulayan Aytekin, “Bütün Türkiye’yi dolaşmıştır. Türküleri ana kaynağından toplamıştır. Oğlu Adnan ile bunların notasını çıkartmak suretiyle 30’a yakın oyun havasını ve türküyü ulusumuza kazandırmıştır. Her ikisi de hem radyo hem de televizyonda yaptıkları programlarla yurt genelinde her bölgenin özelliklerini, gönül haritasını Türk izleyicisine aktaran, bire bir yerinden toplayan, düzelten, yaşamlarını bu folklor dediğimiz halk bilimine adamış kişilerdir.” diye konuştu.
Aytekin, Ataman’ın Atatürk’ün huzurunda türkü okuduğunu aktararak, “Atatürk’ün Türk musikisi sevdalısı olması dolayısıyla huzura davet edilmiş. Orada iki tane Safranbolu parçası çalmış. Ulu Önder Atatürk olağanüstü mutlu olmuş. Atatürk bu iki parçayı dinledikten sonra özel bir halk müziği söylemesini istemiş. Bunu da başarılı bir şekilde icra eder. Yıllar sonra Atatürk, Ataman’la karşılaştığında ismiyle değil de istediği halk müziğinin sözlerini okuyarak seslenir ve hala onu mutlulukla belleğinde tuttuğunu, sanat ve sanatçıya verilen önemi, takdiri göstermiş bir devlet büyüğüdür. Büyüklerimizi, değerlerimizi unutmamamız lazım.” ifadelerini kullandı.
– Sadi Yaver Ataman
Sadi Yaver Ataman, 23 Nisan 1906’da babasının görevli bulunduğu Yanya’da dünyaya geldi.
İlk ve orta öğrenimini Safranbolu’da, liseyi İstanbul İstiklal Lisesinde tamamlayan Ataman, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliğine kaydoldu fakat müzik tutkusu nedeniyle eğitimini yarıda bırakarak, o zamanki ismi Daru’l-Elhan olan İstanbul Konservatuvarına girdi.
Buradan 1930 yılında mezun olan Ataman, eğitim sürecinde Mehmet Fuad Köprülü’den dersler aldı. Ataman, 1930-1931’den itibaren müzik öğretmeni olarak devlet hizmetine girdi, 1938’de öğretmenlik görevinden kendi isteğiyle ayrıldı.
Ataman, 1938-1940 yıllarında Ankara Radyosu Halk Müziği yayınları yöneticiliğine getirildi. Bağımsız olarak 1940 yılında Karabük Belediye başkanlığına seçilen Ataman, Görsel Türkiye Ansiklopedisi ve Renkli Büyük Türkiye Ansiklopedisi gibi ansiklopedilerin, folklor ve halk müziği maddelerini yazdı. Milli ve Milletlerarası Folklor ve Türkoloji Kongreleri ile sempozyum, panel ve seminerlere bildirilerle katılan Ataman, 32 kitap yazdı.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1991’de “devlet sanatçısı” unvanı verilen dört çocuk babası Sadi Yaver Ataman, 10 Aralık 1994’te İstanbul’da 88 yaşında hayatını kaybetti. Ataman’ın cenazesi, 11 Aralık 1994’te çok sevdiği memleketi Safranbolu’da toprağa verildi.