Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Türkiye; şartlar ne olursa olsun asla boyun eğmeyenlerin ülkesidir.” dedi.
Kurtuluş Savaşı’nda İnebolu Limanı’na gelen silah ve cephanenin Anadolu’ya sevk edildiği güzergahta düzenlenen “Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü” tamamlandı. 9 Haziran’da İnebolu ilçesinde düzenlenen törenle başlayan yürüyüşe katılanların 95 kilometrelik güzergahı Kastamonu’da sona erdi.
Yürüyüşün son gününde kente gelen Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kastamonu Valisi Avni Çakır, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı ve protokol üyeleri ile yürüyüşü tamamlayanları Kastamonu merkez Kışla Parkı’nda karşıladı.
Kasapoğlu ve Çakır’ın katılımcılara çiçek hediye etmesinin ardından askerler, polis ve vatandaşların da eşlik ettiği yürüyüş ekibi Merkez Spor Salonu’na kadar marşlar eşliğinde yürüdü.
Merkez Spor Salonu’ndaki törende saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okunmasının ardından Jandarma Mehteran Birliğinin gösterisi izlendi.
Bakan Kasapoğlu, konuşmasında, İstiklal Yoluna revan oldukları ve istiklale sımsıkı sarılıp istikbale yürüdükleri için gençlere teşekkür etti.
İnsanın hayatını, karakterini, geleceğini yaşadığı toprakların etkilediğini belirten Kasapoğlu, “Aynı şekilde milletlerin de kaderi; yurt olarak belledikleri diyarla benzerlik taşır. Bunun için bir milletin evlatları taşıyla, toprağıyla, ağacıyla vatanı tanımak ve onların ruhunu idrak etmek zorundadır. Milletimizin ebedi hürriyet manifestosu olan İstiklal Marşı, bu vazifemizi en açık şekilde tarif eder: ‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı!’ İşte Kastamonu da tam olarak Büyük Akif’in kastettiği toprak parçasıdır. Coğrafyanın tarihle buluştuğu, istiklâlimizin kurtulduğu, istikbâlimizin kurulduğu yerdir. Bu şehir; Anadolu’yu inançla mayalayan gönül erlerinden Şaban-ı Veli’nin memleketidir. Bir milletin kederini ve kaderini omuzlayan, İstiklal Harbi kahramanı Şerife Bacıların diyarıdır.” diye konuştu.
Kaderin çarkının burada tersine döndüğünü vurgulayan Kasapoğlu, “Esarete mahkum edilen bir millet zincirlerini kırmıştır. Ama burada yaşananların hiçbiri tesadüfi vakalar değildir. Onlarca, yüzlerce, binlerce insanın alın teri, gözyaşı ve temiz kanından bir yol oluşmuş ve bu güzergah Anadolu yaylasını hürriyete taşımıştır. İşgal altındaki İstanbul’da mücadele edenlerin ve kelle koltukta direnişe silah sağlayanların bu yolda hakkı vardır. Fındık kabuğu gibi sallanan küçük takalarda, Karadeniz’in azgın dalgalarına kafa tutan gençlerin, askerlerin evlatların bu yolda hakkı vardır. Kağnıların ağır yürüyüşüyle dağları aşıp o silahları taşıyan çilekeş kadınların bu yolda hakkı vardır.” ifadelerini kullandı.
İstiklal Yolu’nun önemine vurgu yapan Kasapoğlu, şunları kaydetti:
“İşte İstiklal Yolu, istilacıların hayallerinde açılan keskin ve derin yaranın adıdır. İstiklal Yolu, evladından önce top mermisini sarmayı düşünen anaların fedakarlık destanıdır. Tarihin en meşru müdafaa hareketi bu yol sayesinde yükselmiştir. Devrin en teknolojik imkanlarıyla donanan ordularını nasırlı elleriyle durduranlar; kalbindeki umudu bu yola bağlamıştır. Uzak ülkelerden kalkıp dünyanın diğer yarım küresine taarruz edenler; yalnızca bu topraklarda mukavemet görmüştür. Korkunç devleri, sapan taşıyla durduran kahramanlar; sadece masallarda olmaz. Bizim milletimizin tarihi, bu sürecin ne kadar gerçek olduğunun ispatıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret fişeğiyle başlayan Milli Mücadele yolunda işte bu hat; o sözde devlerin diz çöktüğü yerdir. Bu yürüyüşte atılan her adım; güzergahın son durağına değil, hakikatin ta kendisine ulaşmamızı sağlıyor. Bu büyük hakikat, yüzyıldır değişmeyen bu yalın gerçek şu ki: Türkiye; şartlar ne olursa olsun asla boyun eğmeyenlerin ülkesidir. Kastamonu, Kurtuluş Savaşı’nın en çetin günlerinde hem şehit hem de şahittir. ”
Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu Nasrullah Camisi’nde verdiği vaazın ülkeye dalga dalga yayıldığını dile getiren Kasapoğlu, “Maalesef günümüzde bile; devletimizi çökertmek, boynumuzu eğmek, hayatımızı ipotek altına almak isteyenler var. İşin en acıklı tarafı ise; bazılarının bu planlara bakarak el çırpması. Allah’a şükürler olsun ki bizim istikametimiz, milli mücadelenin kahramanlarıyla aynı istikamettir. Bizim istikametimiz dün olduğu gibi İstiklal yolu, istikbal yolu, büyük Türkiye yoludur. Bizi onlarca yıldır milletimizin karşısına başı dik ve alnı açık çıkaran, değişmeyen duruşumuz, istikametten sapmayışımızdır. Allah’ın izniyle, bu yürüyüş hep olduğu gibi 2023’ten sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde devam edecek. Bunca yıldır başka yollardan medet umanlar ise, yüzyıl önceki gibi hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur.” şeklinde konuştu.
Ülkenin gençlerinin manipülasyonlara kanmayacak kadar zeki olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, “Bunca yıldır kendileri için çaba gösterenleri bilecek kadar, feraset ve dirayet sahibidir. Eğitim hayatlarını huzurlu, mutlu ve donanımlı bir şekilde sürdürmeleri için yurtlar, tesisler inşa edenleri, proje üretenleri, kaynak oluşturanları, onlara güvenenleri gençler çok iyi biliyor. Son dört yılının her günü, mesaisini bu ülkenin gençlerine ayıran ve ‘gençler için gençlerle çalışan’, yol yürüyen bir kardeşiniz olarak söylemek isterim ki, bu ülkenin pırıl pırıl gençlerine hizmet etmek ve onlar için üretmek, çabalamak benim için bir şereftir.” diye konuştu.
Türk gençliğinin tüm insanlığın umudu olduğunu belirten Kasapoğlu, “Her fırsatta söylüyorum; bizim gençlerimiz yalnız Türkiye’nin değil, bütün insanlığın ümidi. Birilerinin alfabeden harf seçip kurguladığı kuşaklar değildir. Büyük milletin büyük gençliği; geleneğin izinde, geleceğin ışığında hedeflerine yürüyor, onlarla gurur duyuyoruz. Derdimiz, davamız, çabamız onların mutluluğu, esenliği ve başarısı içindir. Bizim iddiamız bir gün bile değişmedi; gençler neredeyse biz oradayız.” ifadelerini kullandı.
Kastamonu Valisi Avni Çakır, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik ve Kastamonu Belediye Başkan Vekili Mehmet Yurt’un katıldığı program, tiyatro gösterisi ve Yücel Arzen’in “İstiklal Türküleri” konseri ile sona erdi.
