Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya bir mektup göndererek, dünya gazetecilerine ve masum Filistin halkına yönelik katliamın durdurulmasını istedi. Mektubun içeriği şu şekilde;
‘Sayın Başbakan,
Yaklaşık iki aya yakın süredir, Gazze bölgesinde Filistin halkına yönelik olarak devam edegelen saldırılar ve Hamas ile çatışmalar hakkında Türk ve dünya kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Gazze’de çok sayıda gazeteci görev yapmaktadır.
Bildiğiniz üzere, gazeteciliğin evrensel kurallar içinde icra edilebilmesi ve gazetecilerin her ne şart altında olursa olsun yaşamlarının korunabilmesi asıldır.
Dünyaya bölgedeki gelişmeleri aktarabilmek, yaşananlara tanıklık edebilmek amacıyla, üzerlerinde ”press” bantları olduğu halde görev yapan çeşitli ülkelerden olay yerine gelmiş olan gazetecilerin korunmadığı gibi, İsrail güçleri tarafından hedef alındıkları, sert müdahalelerle görevlerini yapmalarının engellendiği, kameraların kırıldığı, kendilerine doğrudan silah doğrultulduğu ,hatta yaşamlarına kast edildiği görüntülerle sabittir.
Tüm dünyanın gözü önünde İsrail güçlerinin masum halkı, kadınları, çocukları, hasta ve yaşlıları hedef aldıkları görülmektedir.
Bu arada, kabul edilemez nitelikte insanlık dışı olaylara tanıklık eden gazetecilerin çalışmaları engellenirken, 7 ekim tarihinden buyana 60’ın üstünde gazetecinin de hedef alınarak öldürüldüğü bilgisinin tarafınıza rapor edildiğini öğreniyoruz.
Türkiye Basın Konseyi olarak, savaş alanında, sahada çalışan gazetecilerin can güvenliklerinin sağlanmasını talep ediyoruz.
Savaşa başlarken, ”0rtadoğu’yu değiştireceğiz” diyerek girişilen tüm dünyanın ibretle izlediği Gazze savaşında, çağın tanıklığını yapmakla görevli olan gazetecilerin, ölümü bekleyen çocukların, yaşlıların, kadınların çaresizlik içindeki dramını tüm dünyaya taşımaları beklenirken, onlarca gazetecinin katledilmiş olması tarihin kara sayfalarına geçmiştir.
Türkiye devletinin kurucusu, kurucu liderimiz ATATÜRK’ün çizdiği yolda ilerleyen ülkenin gazetecileri olarak biz de MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN vaz ettiği, “Yurtta barış, dünyada barış” mottosu ile, “Savaşa hayır” diyoruz. Bölgede barışın sağlanmasını ve insanlık adına yaşanan büyük dramın sonlandırılmasını diliyoruz ve dünya gazetecilerinin can güvenliklerinin sağlanmasını, masum halkla birlikte gazetecilerin de daha fazla öldürülmemelerini hem meslek, hem de insanlık adına acilen bekliyoruz.’