BRTV’nin 24. Kuruluş yıldönümünde şehirdeki gazeteci kılığındaki bir internet şebekesine dikkat çekmiş ve yaptıkları birkaç haberi de salondaki perdeye yansıtmıştık. Ardından hemen yazdılar- çizdiler. Bizim nerede oturduğumuzdan, nasıl araçlara bindiğimize, dünya ülkelerini gezimize kadar her şeyi yazdılar. Seviyelerine inmeden biz de kendilerine bir şeyler yazmaya çalıştık.
Şebekenin başı, ortası ve kuyruğundaki marifetlerinin sadece bir kaçını sayacağım sanal medya kalemşörleri, Aslanın artığını bekleyen sırtlanlar gibi yine ciyaklamışlar. Daha düne kadar kapımızda, “Bir emrin var mı?” diye gözümüzün içine bakanlar, BRTV’ye övgü düzenler, Kardemir’den yüz kızartıcı bir suç nedeniyle kovulduğunda bize sığınanlar adam olmuşlar, akılları sıra bize gazetecilik dersi vermeye kalkışıyorlar.
İsimlerini bile yazmaya gerek duymadığım Karabük’ün yüz karası tipler; ben sizinle asla baş edemem. Sizler ki, Karabük’te nicelerine diz çöktürmüş büyük büyük adamlarsınız. Sabun köpüğü gibisiniz, kiminiz Belediye Başkanlarına, Milletvekiline saldırıyor. Sonra bir bakmışsınız, oooo yağlı-ballı olmuşsunuz. Önünüze atılan bir kemiğe tamah edip, dün tu kaka dediklerinizi, bugün baş tacı etmişsiniz. Kiminiz Karabükspor Yönetiminden kovdu diye, ikide bir eski Başkanına saldırır. Hayali haberler üretip, “gözaltına alındı, tutuklandı” diye haberler yapar. Damadın ihalelerini takip eder. İhale vermeyen kurumun güzide bir sağlık kuruluşu olduğuna bile bakmadan vicdansızca karalar. Kiminiz yüz kızartıcı suç nedeniyle işten kovulur. İşsiz güçsüz kalınca internet gazeteciliğine soyunur. Memleketin koca adamlarını yaza yaza dize getirir, sonra da gider o koca adamın heybetli kucağına oturur. Yok yok beyler, ben sizlerle gerçekten asla baş edemem. Mümkün mü bu…?
Siz yeni yapılmış çok güzide bir eğitim kurumuna, BRTV’de çok görünüyorsunuz, ona ne verdiyseniz bana da vereceksiniz diye tehdit edip, önünüze bir kemik atılmayınca insafsızca, vicdansızca yüzlerce öğrenciyi, öğrenci velisini ve öğretmeni hiçe sayıp, rakiplerinden bir parça kemik koparabilmek için iftiralar atacak kadar mangal gibi yüreğe sahipsiniz… Ben sizinle gerçekten baş edemem. Memleketin koca adamları, sizden tiril tiril titrerken, sizi görünce önlerini iliklerken ben kimim ki sizinle baş edebilecek, gariban yerel bir televizyoncuyum. Pes ediyorum. Ama, bende sizin önünüze atacak kemik yok. Yüz karası tipler olduğunuz için zaman zaman geçmişte çıktığınız BRTV ekranlarını sizin gibi karanlık tiplerle kirletecek halim de yok.
Ben sizinle gerçekten baş edemem. Çünkü benim ve BRTV ailesi olarak bizim Karabük’te, Bartın’da, Zonguldak’ta, Kastamonu ve diğer çevre illerimizde başka bir TÜRKSAT uydu kanalı olmadığı için yapacağımız o kadar çok işimiz var ki, sizinle kaybedecek bir dakikamız bile yok. Siz günübirlik yaşarken, önünüze atılan kemikleri yalarken, bizim bu Karabük’e ve bu coğrafyaya 35 yıllık deneyimimiz ile vereceklerimiz var. Başta, Karabük olmak üzere bölge illerimizin her türlü sorununda bölgenin tek uydu kanalı olarak öncü olma rolümüz var. Bizim Almanya başta olmak üzere Avrupa’daki yüz binlerce bölge insanı ile kurduğumuz “Gönül Köprüsü”nü daha da geliştirme çabalarımız var. İstanbul’da, Ankara’da Türkiye’nin her yerindeki bölge insanımıza, hemşehrimize her ay bu krizde TÜRKSAT’a tomar tomar dolar ödeyerek yayın ulaştırma gibi bir sevdamız var. Sizin gibi seçim zamanlarında belediye başkan adaylarının önüne cep telefonu tutarak, “canlı yayın yaptım abi, üç beş kuruş ver de gideyim” diye günü birlik işlerle işimiz yok. İşte, bu yüzden bizim sizinle baş etmemizin asla imkan ve ihtimali yok. Siz ki ALLAH’tan korkmaz, kuldan utanmaz hale gelmişsiniz ki, insanlara dansöz elbiseleri giydirip, kentin onurlu şahsiyetli insanlarını şekilden şekile sokma gibi bir huyunuz da var ki sizin gibi ahlak yoksunu, gözü dönmüş, kanun, kural nizam tanımayan yaratıklarla bizim baş etmemiz mümkün değil. O yüzden sizi kendi çöplüğünüzde, kendinizle baş başa bırakıyorum. Ve, mübarek günlerde sizi ALLAH’a havale ediyorum. 30 küsur yıldır hizmetinde olduğum saygıdeğer hemşehrilerimizin vicdanına havale ediyorum.
