Az sonra yazdıklarımı okuduktan sonra, “bu kadarı da olmaz, pes artık…” diyeceksiniz. Karabük’te geniş kesimler hatırlayacaktır, hatta uzun yıllar Karabüklülerin hafızalarından silinmeyecek olan Bulak Kavşağı’nda 30 Haziran 2022 gecesi feci bir kaza meydana gelmişti. Dönemin Karabük Valisinin oğlu Ali Emre Gürel, gece 01.12’de Safranbolu’dan Karabük yönüne aşırı süratli bir biçimde gelirken, Bulak Kavşağı’nda yakın bir akrabasını ziyaretten 100. Mahallesi’ndeki evlerine dönen emekli öğretmen Salih Portakal ile eşi Behiye Portakal’ın içinde bulunduğu araca kavşakta çarpmış, çarpışmanın etkisi ile iki değerli hemşehrimiz feci şekilde can vermişlerdi.
Aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra, feci kazada vefat eden Portakal çiftinin oğulları Emrah ve Erdem Portakal’ın evlerine 174.258,63 TL. ödeme emri gelmişti. Ödeme emrini gönderen, dönemin Karabük Valisi Fuat Gürel’in sigorta şirketiydi. Kazanın üzerinden henüz 1.5 ay bile geçmeden, aşırı süratli biçimde kazaya karışan aracın tamir parası olarak sigorta şirketi aracın sahibi Fuat Gürel’e 280.000 TL. ödemişti. Ödeme emrini gönderen sigorta şirketi, ödeme yaptığı paranın bir kısmını Salih Portakal’ın sigorta şirketinden mahsup etmiş, kazada da yüzde 75 kusurlu gösterildiği için ölen Salih Portakal sigorta şirketine 160.000 TL. borçlu hale gelmişti. Faizi ile birlikte bu rakam 174.258.63 TL olarak rahmetli öğretmen Salih Portakal’ın çocuklarından tahsil edilmek üzere adreslerine ödeme emirleri gönderilmişti.
Bir dostumun bana “Valinin oğlunun hızla çarptığı rahmetli öğretmen ve eşinin çocuklarının evlerine 175 bin TL’ye yakın icra gitmiş” şeklinde bilgi vermesi ile konuyu araştırmaya başladım. Çocuklarına ulaştım, çok üzgünlerdi ve ödeme emrini doğruladılar, hatta belgesine de bana attılar. Kendileri ile konuşurken, “Babam BRTV’yi çok izlerdi, sizi de çok severdi Mehmet bey, bu olayda maalesef bizi yalnız bıraktınız. Size de hak veriyorum, bir yandan Valinin oğlu, bir yanda sıradan yurttaşlar” şeklinde sitem edince, yüreğim parçalandı. Rahmetli Salih Portakal hocamızı çok iyi tanırdım. Karabük’te çok sevilen, saygı duyulan bir eğitimci ve kardeşim Osman ile de bir dönem komşuluk yapmışlardı.
Ne yapabilirdik biz haberimizi verdik, hatta Valinin oğlunun kaza yaptığını da yayınladık dediğim de “Rahmetli babamın kazada bir suçu olmadığını kamuoyuna gösterebilirdiniz. Mobese görüntüleri izleyen, vicdan sahibi herkes kazada kimin suçlu, kimin suçsuz olduğunu zaten görecektir.” deyince, “Biz o mobese görüntülerini çok aradık, bir türlü ulaşamadık” dedim. Bu konuşmanın üzerinden yarım saat geçtikten sonra, mobese görüntüleri cep telefonuma geldi. Hem, BRTV’de hem de ulusal basın aracılığı ile görüntüleri bütün Türkiye gördü ve vicdanlar sızlamakla kalmadı, kanadı. Bunun üzerine, merkeze alınan Vali Fuat Gürel bir açıklama yaparak bizi suçladı. Bizim hakkımızda dava açacağını falan yazdı. Ama aradan bir yıl geçti, dava açılmadı. Çünkü, biz sadece gazetecilik görevini yapmış, kamuoyunu aydınlatmış ve kaza anının mobese görüntülerinde oğlunun kullandığı aracın ne kadar süratli olduğunu bütün Türkiye’ye göstermiştik. O dönemde, Merkez Valisi Fuat Gürel sigorta şirketinin aileye ödeme emri gönderdiğinden haberi olmadığını söyledi.
HABERİ OLDU DA BAKIN NE OLDU…
Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında, sigorta şirketinin rahmetli Salih-Behiye Portakal çiftinin oğullarına 174.258.63 TL ödeme gönderdiğini hem bütün Türkiye duydu, hem de merkez Valisi Fuat Gürel öğrenmiş oldu. Herkes bekledi ki, acılı aileden bu para talep edilmez, Vali Gürel kazadan kısa bir süre sonra aldığı 280 bin TL’den bu 174 bin küsür TL. yi sigorta şirketi ile bir şekilde halleder ve konu kapanır gider. Ama öyle olmadı, dün Kastamonu’da faaliyet gösteren bir hukuk bürosunun Kastamonu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 6 avukatın sigorta şirketinin vekili olduğu bir dilekçe elimize geçti. Dilekçenin özünde ilgili mahkemeden Emrah ve Erdem Portakal’ın 174.258,63 TL. icra takibine yaptıkları itirazın İPTALİNE, tüm alacak yönünden TAKİBİN DEVAMINA ve davalı aleyhine yüzde 20’den az olmamak kaydı ile İCRA İNKAR TAZMİNATINA hükmedilmesi talep ediliyordu.
Hatta, mahkemeye sunulan dilekçenin bir bölümünde de “….müveklilin alacağının tahsilini geciktirmek amacı ile kötü niyetli olarak itiraz ettiği ortadadır.” deniliyordu. Emekli öğretmen rahmetli Salih Portakal, pırlanta gibi iki evlat yetiştirmiş her ikisi de ülkemizde çok önemli görevlerde bulunuyorlar, anne ve babalarının ölümlerine neden olan aracın tamiri için para ödemek istemeyen bu iki pırlanta insana “KÖTÜ NİYETLİ” deniliyorsa, artık söylenecek söz kalmamış demektir.
Merkez Valisi Fuat Gürel’e bir çağrı yapıyorum. Sayın Vali, Karabük şehrinde 5 yıla yakın kamu görevi yaptınız, Valilik yaptınız. Yaptıklarınız, yapamadıklarınız, çeşitli skandallar, cümbüş evleri vs. bu şehirde çok konuşuldu. Artık, onlar geride kaldı. Siz, Karabük’ün eski Valilerinden biri olarak şu an Merkez Valisi olarak görev yapmaktasınız. Artık, Portakal ailesinin yakasını lütfen bırakın. Sigorta şirketiniz ile konuşun acılı çocukları rahatsız edip durmayın, rahmetlilerin kemiklerini sızlatmayın artık yeter… Hayır, ben illa da bu paranın peşindeyim diyorsanız lütfen bize bildirin, BRTV olarak bir kampanya açacak ve bu parayı biz size vereceğiz. Rahmetlinin çocuklarının bana dün bizzat söylediklerini size buradan iletiyorum. “Biz parasında değiliz, anında öderiz. Ama, anne ve babamızın canını almış bir aracın tamiri için o parayı ödemek istemiyoruz.” Bir Vali olarak sanırım rahmetlinin çocuklarının ne demek istediklerini anlıyorsunuzdur. Ayrıca, yargı süreci henüz bitmedi. Ailenin avukatlarının itirazı henüz İSTİNAF MAHKEMESİ’nde sonuçlanmadı. Belki sizin lehinize sonuçlanacak, belki de mahkeme yeniden görülecektir.
Burada elbette Cumhuriyet kenti KARABÜK KAMUOYUNA’da görev düşmektedir. Lütfen hep birlikte empati yapalım. Bir Valinin oğlu, aşırı süratli bir biçimde anne ve babanızın içinde olduğu araca feci şekilde çarpıyor. Anne ve babanızı kaybediyorsunuz ve bir de o çarpan araç için 200 bin TL. dolayında para ödeyeceksiniz. “Ne var bunda, öderiz” diyorsanız, bizim diyecek bir şeyimiz yoktur. Bu kadarı da olmaz diyorsanız, tepkinizi gösterin. Merkeze giden Valiye mesajlar atın, telefon ile konuşun ve bu konu artık kapansın. Ya da illa da o parayı istiyorum diyorsa, minik bir kampanya yapalım ve fazlası ile kendilerine verelim de ALLAH AŞKINA bu konu kapansın artık..!
