Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneği ve BRTV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında , KAGİD ile Mor Safran Kültür ve Sanat Derneği’nin Türkiye’nin ilk ağır sanayi kuruluşu olan Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın temellerinin atılışının yıldönümünde düzenlediği “3 Nisan Neden Türkiye’de Sanayi Günü Olmalıdır” konulu kompozisyon yarışmasının ödülleriyle ilgili öneride bulundu.
Çetinkaya, paylaşımda, yarışmanın ödüllerini Atatürk’ün silah arkadaşları, KARDEMİR’in temellerinin atılmasında yer alan İsmet İnönü, Celal Bayar ve Fevzi Çakmak’ın torunlarına takdim ettirmeyi hayal ettiğini belirtti.
Mehmet Çetinkaya paylaşımda şu ifadeleri kullandı;”AYŞE GÜLSÜN BİLGEHAN-2. CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ’NÜN KIZI ÖZDEN TOKER İLE GAZETECİ METİN TOKER’İN KIZIDIR.. CELAL BAYAR- 3. CUMHURBAŞKANIMIZ CELAL BAYAR’IN TORUNUDUR. TURGUT BAYAR’IN OĞLUDUR, DEDESİ İLE AYNI ADI TAŞIMAKTA VE İSVİÇRE’DE YAŞAMAKTADIR. Karabük için ortak özellikleri dedelerinin 3 Nisan 1937 tarihinde Türkiye’nin ilk ağır sanayi kuruluşu olan KARABÜK DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI’nın temelini atmış olmaları ve Cumhuriyetimizin kurucu kadrolarının temel taşlarından olan rahmetli İsmet İnönü ile Celal Bayar’ın torunları olmalarıdır. Yaklaşan 3 Nisan nedeni ile “3 NİSAN NEDEN TÜRKİYE’DE SANAYİ GÜNÜ OLMALADIR” konulu bir kompozisyon yarışması düzenliyoruz. Günlerdir bir hayal kuruyorum. Birinciye rahmetli İsmet İnönü’nün torununa, ikinciye rahmetli Celal Bayar’ın torununa, üçüncüye ise rahmetli Fevzi Çakmak Paşa’nın bir yakınına ödülleri verdirebilmek. Hayal işte… Gülsün hanım ile yıllardır tanışıyoruz, her yıl 3 Nisan tarihlerinde röportajlar yapıyoruz. İsviçre’de yaşayan Celal Bayar’ın aynı ad soyadını taşıyan torunu ile de bir kaç ay önce Lozan’da röportaj yaptık ve yakın, sıcak bir dostluk kurduk. Yanımda değerli dostum, okul arkadaşım Feramuz Akbulut vardı. “Fevzi Çakmak’ın bir yakınını bulabilsek çok iyi olur” dedim ve kısa bir araştırma yaptıktan sonra, “galiba buldum” dedim. Ankara’dan bir işyerinin telefonunu çaldırdım. Bir hanımefendi açtı. “Efendim, iyi günler. Fatma Nur Çakmak hanımefendiyi arıyordum” dedim. “Benim beyefendi” dedi çok kibar bir ses tonu ile… Heyecanlandım, “Fevzi Çakmak Paşa’nın akrabası olan Fatma Nur Çakmak hanım mısınız?” diye sordum. Evet, dedi ve sohbetimiz devam etti. Cep telefonlarımızı aldık, Doç. Dr. Fatma Nur Çakmak hocamız rahmetli Fevzi Çakmak Paşa’nın ailesinden çok değerli bir doktor ve bilim insanı… İSMET İNÖNÜ, CELAL BAYAR VE FEVZİ ÇAKMAK PAŞA… Her üçünün de torunlarına ve yakınlarina ulaşmış olduk. 3 Nisan tarihinde, ya da bir başka tarihte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün en yakın silah ve çalışma arkadaşları, Cumhuriyetimizin kurucuları ve 3 Nisan tarihinde Türkiye’nin ilk ağır sanayi tesisi olan Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın temelini atan bu üç değerli Devlet adamımızın torunlarını Cumhuriyet Kenti KARABÜK’te bir araya getirebilmek çok iyi olmaz mı? Yazı uzun belki ama, Karabük tarihi için çok önemli. Yazıyı sonunu kadar okuma zahmetine katlınan dostlarımdan mutlaka yorum bekliyorum. Şehirlerin de insanlar gibi geçmişleri, ruhları vardır. Her ne kadar, bu şehrin ruhunu kaybettirmeye çalışan bir takım kendini beğenmişler olsada biz ömrümüzün yettiğince bu şehirde vefadan, geçmişimize saygıdan ve bu şehrin ruhunu diri tutmaktan yana olacağız. Bu arada, Fatma Nur Çakmak hanımefendinin duyduğu heyecana, mutluluğa Feramuz arkadaşım da şahit oldu. Öylesine mutlu oldu ki, bu mutluluğunu en kısa zamanda zaten BRTV izleyicilerine anlatacak. Ve, kendisine de KARABÜK’ten bir gazetecinin ulaşmış olmasından, rahmetli Fevzi Çakmak Paşa’nın unutulmamasından duyduğu mutluluğu da bizimle paylaştı…”
