CEZAEVİNDEN GELEN MEKTUP….
Bu yazı ülkemizi yöneten Sayın Cumhurbaşkanı’na, Başbakana, Adalet Bakanı’na ithaftır….
Bir ülkede ya da bölgede gazeteciyseniz zaman zaman size ilginç konular ulaşır. İhbarlar gelir, mektuplar gelir. Bunların kimi asılsız, kimi bir garibanın sesini duyarmak için size sığınışıdır, size umut bağlamasıdır.
Bugün geldiğimde masamda bir mektup vardı. Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi mahkumlarından M.Ç isimli bir kardeşimiz 8 yıl 4 ay gün aldığını ve suçsuz yere hem kendisinin hem de babasının 4 yıl 2 ay hapiste olduklarını yazıyordu. Mektubu dikkatlice iki defa okudum. Bu mektubu yukarıda da belirttiğim gibi ülkemizin üst düzey yöneticilerine ithaf ederek kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. İşte mektubun özeti: “Mehmet bey merhaba. Benim adım M. Sizden yardım istediğim konuyu özetlemek istiyorum. Ben 2005 yılında severek evlilik yaptım. Eşim F. ve ben birbirimizi severek evlendik. Önce ailesi razı olmadı. Biz kaçtık. Daha sonra ailesi razı oldu. Önce imam nikahı, sonra da resmi nikah yaptık. Eşim 2005 yılında hamile kalınca hastaneye gitti. Ancak, eşimin anne ve babası evlendikten yani eşim dünyaya geldikten 4 yıl sonra resmi nikah yaptıkları için eşimin yaşı nüfusa 3 yıl geç yazılmış. Bu durum da eşim 18 yaşında olduğu halde hastanede 15 yaşında gözüktüğü için, hastane bizim hakkımızda şikayetçi oldu. Dava açıldı. Dava 2008 yılına kadar devam etti. Bu süre içinde bizim resmi nikahımız yapılmıştı. 2006 yılında bir kızımız oldu. Ellerinizden öper. 2008 yılının sonunda yasal düzenleme olmadığı için bana 8 yıl 4 ay, evinde kalıyoruz diye babama da 4 yıl 2 ay ceza verildi. 2013 yılında ceza onandı. Ben ve babam cezaevine girdik. Her şeyimiz mahvoldu. Normalde eşimin yaşı büyüktü kimlikte yaşı küçük gözüktüğü için kemik testi raporu alındı. Nitekim gerçek yaşı ortaya çıktı. Bu sene de eşim gerçek yaşının tesbiti için mahkemeye dava açtı. Sonuçta olay tarihinde 18 yaşındadır diye mahkeme kararıyla yaşı büyüdü. Şu anda nüfüs kayıtlarında gerçek yaşını kullanmaktadır. Ama, yine de yerel mahkeme yaş kararını delil mahiyetinde saymadı. Mehmet bey sizden ricam benim sesimi tv kanalınızda tüm Türkiye’ye duyurmanızı istiyorum. Burada bir Karabük’lü mahkum arkadaşım sizin bu konularda ne kadar hassas olduğunuzu anlattı. Kızım ilkokul üçüncü sınıfa gitmektedir. İnanın psikolojisi bozulmuş. Evde okulda kimseyle konuşmuyormuş. Baba oğul cezaevine girdik ve perişan olduk. Annem 9 kez ameliyat geçirmişti. Ve çok zor durumda ayakta duruyor. Bize ağabeylik yaparak bize ışık olmanızı istiyorum. Bize bu konuda yardımcı olursanız ömrüm boyunca size minnettar kalırım. Aileme ulaşabileceğiniz telefon numaralarını da yazıyorum. Selam ve saygılarımla. M.Ç. “
Mektupta belirtilen ailesinin numarasını aradım. Eşinin beni aramasını rica ettim. Kısa bir süre içinde eşi F. Telefonla beni aradı. Cezaevinden gelen mektubu tamamen onaylayan sözler söyledi. F isimli kadın, şu an eşi MÇ.’den ayrı olduklarını 9 yaşında bir kızlarının olduğunu, eski eşinin ve babasının çok iyi insanlar olduklarını ve boşu boşuna hapishanede yattıklarını anlattı.
Düşünebiliyor musunuz iki genç birbirlerini seviyorlar. Önce kaçıyorlar, sonra evleniyorlar. İki aile de bu evliliğe rıza gösteriyor. Şu an 9 yaşında olan bir kız çocukları var. Kızın anne ve babasının resmi evlilikleri 4 yıl geciktiği için F isimli kızın hamile kaldığında gerçek yaşı 18 olmasına rağmen, nüfus kayıtlarında 15 gözüktüğü için taaa 2005’lerde başlayan dava serüveni aradan 9 yıl gerçikten sonra dağ gibi bir delikanlının 8 yıl 4 ay, babasının da yardım ve yataklıktan 4 yıl 2 ay ceza almalarına ve tabiri caizse şu an Karabük cezaevinde çürümelerine neden oluyor.
Biz bu yazımızla birlikte Karabük Cezaevi’nden gelen mahkum kardeşimizin mektubunu ve şu an yaşını mahkeme kararıyla 3 yaş büyüten F isimli mahkumun eski eşinin mektuplarını bu ülkeyi yöneten ilgililere ulaştıracağız. Ancak, Karabük cezaevinde tabiri tam anlamıyla caizse “pisi pisine” yatan baba oğuldan kamuoyunun da haberi olmasını istedik. Yazıktır, günahtır. Büyük bir insanlık ayını ve dramıdır bu…. Ve, mutlaka bu yanlışlığın düzeltilmesi için bu ülkede etkili ve yetkili makamdaki insanların yapabilecekleri bir şeyler olduğuna inanıyorum.
Sevgili Mehmet kardeşim
Bu durum yüzlerce ailenin kanayan yarası,böylesine hassas bir konuyu gündeme getirdiğiniz için şahsınıza ve BRTV ailesine teşekkür ediyorum.
Başarılarınız daim olsun.
Saygılarımla
Hamdi GÜNEŞ