Ali Baltacı, 1929 yılında Eflani Abakolu köyünde doğdu. Kendi anlatımı ile ilkokul çağına geldiğinde babası, “bu yeni Türkçe, gavur harflerine benziyor.” diyerek okula göndermedi. Köyünden 15 yaşında ayrılıp İstanbul’a pastacı çırağı olarak gitti. Birçok Eflanilinin yaşam öyküsünde olduğu gibi, bir süre çıraklık, ardından kalfalık, ustalık derken kendi işyerini açmayı başardı. Bu arada, kendi kendine okumayı yazmayı öğrendi. 1960’lı yılların başından itibaren kendi işini kuran Baltacı, kazandığı paralar ile önce kendine ve ailesine bir bina, ardından da köyüne 1969 yılında bir İlkokul yaptırdı.
Ali Baba’nın İstanbul serüveni, 1994 yılında sona erdi ve çok sevdiği Safranbolu’ya yerleşti. Safranbolu’da kendini hayır işlerine adayan Ali Baltacı, Safranbolu Devlet Hastanesi’ne çeşitli katkılarda bulundu. Safranbolu’nun Esentepe Mahallesi’ne “Baltacıoğlu Camii”ni yaptırarak, Safranbolu müftülüğüne devretti. Ardından da, Safranbolu’da bir okula kütüphane, Ali Baba Anaokulu ve Ali Baba İlkokulu’nu yaptırdı.
Ali Baba İlkokulu’nu yaptırırken, inşaatın yüzde 75-80 bölümünü tamamladığında, kendi söylemi ile artık parası bitti. Ali Baba’nın imdadına, dönemin Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer yetişti. Karabük ziyareti sırasında, Bakan için verilen iftar yemeğinin davetlileri arasında Ali Baltacı’da bulunuyordu. İftar sırasında Bakan Özer ile görüşmek istedi, ancak korumaları ve etrafını saran kişiler 90 yaşın üzerindeki Ali Baltacı’yı Bakan ile görüştürmediler. Ali Baltacı’nın aklına kardeşim Osman Çetinkaya geldi ve “Osman Efendi, ben Milli Eğitim Bakanı’nın olduğu yerde iftardayım. Beni bakanla görüştürmüyorlar. Bana yardımcı olun” dedi. Bunun üzerine, Osman “Ali amca sen merak etme, abim de orada, Sayın Bakan ile yakın diyaloğu var ben şimdi abimi ararım, seni görüştürür” dedi. Osman’ın beni araması ile birlikte salonda Ali Baltacı’yı aradım, Bakanın protokol masasında 25-30 kişi bulunurken, 90 yaşın üzerindeki hayırsever Ali amcamız salonda kıyıda köşeye bir yere atılmış, üstelik bakan ile görüşmek istemesine rağmen görüştürülmemişti. Bu durumu, yakın dostluğum bulunan Sayın Bakan Mahmut Özer’e ilettim. Çok üzüldü ve “mutlaka görüşelim” dedi. Sayın Bakan, Ali amcayı dikkatle dinledi. Hayırsever Ali Baltacı, Bakana “Okulun inşaatının büyük bölümünü bitirdim, ama artık param bitti Bakan bey” dedi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi eski Rektörü olan ve bölgemizi çok iyi bilen, bakanlığı döneminde de Zonguldak, Karabük ve Bartın illerine ciddi katkılar sağlayan Bakan Mahmut Özer “Ali amca sen merak etme, senden Allah razı olsun. Biz gerisini, süratle tamamlarız” dedi. Bakan Özer ile Ali Baba arasında son derece hoş bir diyalog yaşanırken, son Valiler kararnamesi ile merkeze alınan dönemin Karabük Valisi Fuat Gürel, “Sayın Bakanım Ali Baltacı Cumhuriyet Gazetesi okur” dedi. Bir an sessizlik oldu. Karabük Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, BRTV muhabiri Tunakan Yıldırım ve etrafta bulunan ve bu sözleri duyan kişiler bir an şok yaşarken Bakan Mahmut Özer “Okusun da ne okursa okusun” diyerek, Ali Baltacı’yı dinlemeye devam etti. Bakan Özer, Ankara’ya döndükten sonra, Ali Baba İlkokulu inşaatının tamamlanması için gerekli ödeneği Karabük Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü emrine gönderdi. Okul geçtiğimiz günlerde, Safranbolu’nun başarılı Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı’nın da katıldığı bir tören ile eğitim-öğretime açıldı.
Bazıları diyorlar ki, bunları Vali Karabük’te iken neden yazmadın. Az önce arşivlerimize baktım, Sayın Bakanın Karabük ziyaretinden bir gün sonra “Lütfen biraz dikkat..!” başlığı ile yazmışım. Biz bazıları gibi, gazeteciliği yalakalık yapalım diye yapanlardan değiliz. Bildiğimiz doğruları yazar, konuşuruz. O zaman da yazmışız, şimdi Ali Baba İlkokulu Bakan Özer’in sayesinde tamamlanarak eğitim ve öğretime başladığı, konu gündeme yeniden geldiği için yazıyoruz.
Bu duygularla, Eflanili hemşehrimiz çok değerli büyüğümüz Ali Baltacı amcamızı yürekten kutluyor, kendisine sağlıklı, uzun ömür diliyorum. Dönemin Milli Eğitim Bakanı, çok değerli dostumuz Prof. Dr. Mahmut Özer’e de okulun tamamlanması için sağladığı katkı nedeni ile teşekkür ediyoruz. Hayırsever Ali Baltacı için, merkeze alınan Valinin “Sayın Bakanım Ali Baltacı Cumhuriyet Gazetesi Okur” sözleri üzerine “Okusunda ne okursa okusun” diye tepki gösterip, konu ile ilgilenmemiş olsa o inşaat uzun yıllar o şekilde kalırdı. Valilik Lojmanına bitişik derenin içinde 5 yıldan bu yana içi kurbağa dışkıları ile dolu olan Tapu Kadastro inşaatının temeli nasıl öyle rezil biçimde kaldıysa, Ali Baba İlkokulu inşaatı da o şekilde kalırdı. Bunları yazıyorum ki, dönemi içinde “Sahipsiz Karabük” diye çırpındığımızı, dönemi bittikten, merkeze alındıktan sonra da Karabük’ün nasıl 5 yıl kaybettiğini cümle alem bilsin, öğrensin..!
