Uğur ve Ufuk Bayraktar’ın babalarından izler taşıyan ve merakla beklenen “Dayı 2”, 7 Şubat’ta Türkiye ve Avrupa’da sinemaseverlerle buluştu. İlk filmde olduğu gibi aksiyon ve dram dolu sahneleriyle dikkat çeken yapım, izleyicilere unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyor.
Yönetmen koltuğunda Ufuk Bayraktar’ın oturduğu “Dayı 2”, güçlü oyuncu kadrosu ve etkileyici hikayesiyle vizyonda fark yaratıyor. Safranbolu’daki sinemaseverler ise filmi, Atamerkez Cine Boss Sineması’nda izleme fırsatı buldu.
Serinin ikinci filminde, sadakat, mücadele ve cesaretle örülmüş bir kabadayının hikayesi anlatılıyor.
Senaryoyu eşi Ece Bayraktar’la kaleme alan yönetmen Uğur Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dayı 2’nin ilk filme nazaran daha dinamik bir yapıya sahip olduğunu belirterek, “İlk filmde biraz daha Yeşilçam tadı vardı. Seyirciler duyguların, sertliğin, dramın daha yoğun olduğu bir hikayeyle karşılaşacak.” dedi.
“Yayınlandığı dijital mecralarda elde ettiği başarıyla seyirci bizden devamını istediğini gösterdi”
Uğur Bayraktar, filmde izleyicilerin daha çok Dayı karakterine odaklanacağına işaret ederek, şunları aktardı:
“İlk filmde babamızdan esinlendik. Yani hikayenin neredeyse yüzde 60’ı ve ana karakterin bütün özellikleri babam ve Sabahattin amcanın dostluğundan esinlenerek yaptığımız bir filmdi. Bu film biraz daha dışına çıkıyor. Artık kurgusal olarak başka bir boyuta geliyor. Tabii ki onun karakterinden ve özelliğinden ilham aldığımız konular çok ama olaylar tamamen kurmaca burada. Seyircinin zevk alacağını düşünüyorum. Benim içime sindi.”
Serinin ilk filmini Kovid-19 salgınına rağmen sinemada 500 bin kişinin izlediğini söyleyen Uğur Bayraktar, “O şartlara göre bu çok ciddi bir rakam. Daha sonra da yayınlandığı dijital mecralarda elde ettiği başarıyla seyirci bizden devamını istediğini gösterdi. Yani bu filmi yapabilmek adına, o bizim en büyük cesaretimiz oldu. Ben inşallah seyircinin beklentisini karşılayacak, onlara layık olabilecek bir film çıkarmışızdır diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Babamın hayatını yazmak, en büyük motivasyon oldu”
Uğur Bayraktar, ilk filme sinemaseverlerden güzel yorumlar aldıklarını da aktararak, “İlk film iyiliğe, dostluğa, vefaya, merhamete yani insanların özlediği duygulara ulaştığı için seyirciden çok güzel geri dönüşler aldık ve hala da almaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
İlk filmin senaryosunu yazarken o dönem kardeşi Ufuk Bayraktar’ın cezaevinde olduğunu aktaran Uğur Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ufuk, o zaman babamdan kalan ruhsatsız silahtan dolayı cezaevindeydi. Övülecek bir şey değil tabii ama haylazlık döneminden. Onu ziyarete gitmiştim. Ufuk’a ‘Biz Dayı’yı yapmak istiyoruz. İki kelime yaz.’ dedim. O da ‘Abi, cezaevinde oturacak yer yok. Nerede senaryo yazacağım?’ demişti. Böyle iki hafta geçmişti. Ondan sonra senaryo yazacağım hiç aklımda yoktu açıkçası. Yazarken beni ne motive etti? Babama hayranım ben. Yani biz 15 yıl kirada oturmamıza rağmen, o zaman 3 çocuk kolejde okuduk. Bizi okutmaya kendini adamış bir adamın oğluyum ve genç yaşta kaybettiğimden dolayı babama karşı hizmet edememenin, ona iyi bir şey yapamamanın, onun başarılarımı görmemesi içimde hep eksikti. Babamın hayatını yazmak bana en büyük motivasyon oldu.”
Uğur Bayraktar, senaryoyu başta herkesten gizli tuttuğunu, fakat daha sonra eşinin kendisine senaryoda destek olduğunu belirterek, “Yani güzel bir aile işi oldu. Ben mutluyum. İnşallah seyirci de mutlu olursa daha da mutlu olacağız. Ben elimden geleni yaptım. Vicdanım çok rahat. Benim tek istediğim çok izlenmesi değil, çok beğenilmesi.” dedi.