WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

ERDOĞAN; “ ANAYASA ASKIYA ALINDI, DİKTA REJİMİ KURULDU “

Bu haber 05 Nisan 2014 - 16:54 'de eklendi ve 3.409 kez görüntülendi.

ba_ro

ERDOĞAN; “ ANAYASA ASKIYA ALINDI, DİKTA REJİMİ KURULDU “

Bu yıl 1-8 Nisan tarihleri arasında kutlanan Avukatlar Haftası dolayısıyla Karabük Barosu Avukatları Atatürk Anıtına giderek saygı duruşu ve çelenk sunumunda bulundular.

Tören sonrası Karabük Barosu Başkanı Av.Rıdvan Erdoğan tarafından basın açıklaması yapıldı.Açıklamasında yargı alanındaki son gelişmeleri sert bir dille eleştiren Baro Başkanı Erdoğan kuvvetler ayrılığı ilkesinin rafa kaldırıldığı, yargının yok sayıldığı bir dönemden geçildiğini bildirdi.

17 Aralık sonrası yargıya yapılan müdahalelerle yolsuzluk soruşturmalarının engellendiği ifade eden Erdoğan şu görüşleri dile getirdi. “ Tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Haftası’nı yürekten kutluyor, vefat eden meslek büyüklerimizi, üstadlarımızı saygıyla, rahmetle anıyoruz. 2014 yılının Avukatlar Haftası’nı kutladığımız şu günde ülkemizin, milletimizin ve mesleğimizin karşı karşıya olduğu  vahim bazı gelişmeleri dile getirmeyi tarihsel bir görev sayıyoruz. Anayasanın fiilen askıya alındığı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin rafa kaldırıldığı, yargının yok sayıldığı, avukatlık mesleğinin itibarsız hale getirilmek istendiği karanlık bir dönemi beraberce yaşıyoruz.Bu süreç bazı toplum kesimleri tarafından tam idrak edilmese de yargının kurucu unsuru Türk Avukatları olarak bu tespiti yapıyor ve tarihe not düşüyoruz.

                  Bilindiği üzere anayasalar kişilerin temel hak ve hürriyetlerini güvence altına almak, siyasal iktidarları hukuk ve yargı yoluyla sınırlamak  amacıyla tarihsel süreçte ortaya çıkmış hukuk metinlerdir. Anayasaların temel işlevi yargı bağımsızlığını sağlayarak  siyasi otoriteyi sınırlamaktır.

                  Ülkemizde son dönemde adalet duygusunu yok eden, yargıya yürütmeye bağımlı kılan düzenlemelerle maalesef anayasamızın temel işlevi ortadan kaldırılmıştır. Siyasal iktidarın yargısal denetiminin imkansız hale geldiği bu süreçte yolsuzluk soruşturmaları örtbas edilmekte, hırsızlık ve rüşvet olayları dinsel kılıflar uydurularak meşru gösterilmeye çalışılmakta, paralel devlet söylemleri ile tüm bürokrasi baskı altına alınmaktadır. Yolsuzluk soruşturması yürüten binlerce yargı mensubu ile emniyet görevlisi somut ve haklı gerekçe gösterilmeksizin sürgün edilmektedir.

                    Yargı yürütmeye bağlanırken yargının kurucu unsuru savunma mesleği de itibarsız hale getirilmekte, avukatların yargısal faaliyetteki işlevi ortadan kaldırılmaktadır.Zira yargının bağımsız olmadığı bir düzende yargıyla işi olan vatandaşın avukata başvurmaksızın siyasi makamlar yoluyla işini çözmeye çalışacağı aşikardır. Dünya üzerindeki pek çok örneğinde görüleceği üzere yargının bağımsız olmadığı dikta rejimlerinde avukatlık mesleği sıradanlaşmakta ve gelişme sağlayamamaktadır Ülkemizde ve Karabük’te son dönemde avukatlık mesleğinin maalesef bu tür bir sürece doğru evrildiğini, yargıda işi olanların avukattan yardım alma yerine başka arayışlar içine girdiğini endişeyle görmekteyiz.Yaşanan bu gelişmeler avukatların iş imkanlarının daha da azalacağı ve mesleğin giderek  yok olacağı  vahim bir  geleceğe de  işaret etmektedir.

                  .

                  Ortaya çıkan vahamet tablosu bunlarla da sınırlı değildir. Günden güne otoriterleşen, yargıyı yürütmeye bağlayan, savunma mesleğini de işlevsiz kılmaya çalışan siyasi iktidarın baskı ve tehditlerinin önümüzdeki süreçte daha da artacağı, yaşamın tüm alanlarında yaygınlaşacağı endişesi giderek artmaktadır. Yurttaşların günlük yaşamlarına, ticari ilişkilerine ve alış verişlerine  müdahale edileceği , muhalif kesimlerin ticari ambargo ile sindirileceği kaygısı giderek yayılmaktadır. İktidar sözcüleri gerilimi artıran, toplumu ayrıştıran ve  kutuplaştıran söylemleri ile bu endişeleri haklı çıkarmaktadırlar.

                 Yaşanan süreç kültür değerlerimiz üzerinde de çok büyük tahribata neden olmaktadır. Dinsel kılıflar içinde çok sayıda  hukuksuzluğun ve ahlaksızlığın icra edilmesi çocuklarımızı ve gençlerimizi olumsuz yönde etkilemekte, toplumsal ahlak çökmektedir.Hukukun asgari ahlak olduğuna inanan biz avukatlar bu çöküşe elbetteki sessiz kalmayacağız.

               Yaşanan bu gelişmeler avukatlara, barolara ve Türkiye Barolar Birliğine olağanüstü görevler yüklemektedir.Ortaya çıkan bu çöküşe itiraz etmek, anayasal düzeni, demokrasiyi ve hukuk devletini yeniden inşa  için çalışmak, bu mücadelede halka önderlik etmek avukatların ve baroların tarihsel görevidir.

              Hiç bir meslektaşımız , hiçbir baromuz bu kutsal görevden kaçmayacaktır, kaçmamalıdır. Karabük Barosunun yürekli avukatları bu tarihsel görevi azim ve kararlılık içinde yerine getirecek, halkımızın önderliğini yapacaktır.

             Karabük halkı ve Türk Milleti umudunu asla yitirmemelidir.

            Yargıyı ve baroları ele geçirerek titan zinciri kurmak isteyenlere karşı mücadele bayrağı daha da yükseltilecek, demokrasimizin sarsılmaz  kaleleri olan barolar asla susmayacaktır.

            Türk Milleti’nin aydınlık güçleri er yada geç galip gelecek, anayasal hukuk devleti ve milli demokratik düzen mutlaka tesis edilecektir.

           Bağımsız Savunma, Bağımsız Yargı ve Bağımsız Türkiye ülkümüz mutlaka gerçekleşecektir.

          Bu duygu ve düşüncelerle meslektaşlarımızın Avukatlar Haftasını bir kez daha kutluyor, savunmanın özgür, yargının bağımsız olduğu aydınlık bir gelecek diliyoruz.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.