Karabük Ticaret ve Sanayi Odası’ndan “Karabük İhracat söyleşileri” adlı bir etkinlik daveti aldık. Konferansın, Karabük Üniversitesi Hamit Çepni Konferans Salonu’nda olduğunu görünce, TSO Başkanı Fatih Çapraz‘ı telefon ile arayarak, Üniversite rektörünün geçtiğimiz günlerde BRTV kameramanını bir etkinlik sırasında salondan dışarı çıkardığını yine aynı sorun yaşanırsa canımızın sıkılacağını belirttik. TSO Genel Sekreterine, konu ile ilgilenmesi ve bana bilgi vermesi talimatını verdi. Bir süre sonra, TS0 Genel sekreteri arayarak üniversite ile görüştüğünü, çekim yapmanın izine tabi olduğunu, BRTV’nin izni olmadığını söyleyince biz çekim yapmaktan vaz geçtik.
Kendi şehrimizin üniversitesinde yaşadığımıza bakar mısınız? Ego tavanda, imza dersen Türkiye’deki rektörler arasında en iyi imza, makam odası Valinin makam odasından aşağı kalır yanı olmayan biri Karabük’ün ve Batı Karadeniz Bölgesi’nin tek Türksat uydu kanalı BRTV’nin kameramanını, kendi gönderdikleri programa ve halka açık bir toplantı olmasına rağmen çekim yaparken salondan dışarı çıkarttırıyor. Karabük Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteklediği ve bizi davet ettiği etkinliği çekmemize izin vermiyor.
BRTV kameramanını salondan dışarı attıran, ardından da güvenlik güçleri ile üniversite dışına çıkartılması talimatı veren Üniversitenin başındaki “egosu tavan yapmış” Sayın Rektör, göreve başladığınızdan bu yana BRTV’ye karşı ön yargılısınız. Olabilir, birileri “BRTV’den uzak dur” demiş olabilirler. Başka birileri, sizi hak etmediğiniz kadar yükseklerde görüp karşınızda el göğüs durabilirler, başka birileri sizi bizden uzak tutarak size yaranmak isteyebilirler. Her ne olursa olsun, siz hasbelkader ya da bileğinizin, derin ve engin bilgilerinizin sonucu olarak Cumhuriyet Kenti Karabük Üniversitemizin şu anda Rektörüsünüz, biz de bu şehrin 30 yıllık televizyon kanalının yöneticisiyiz. BRTV kameramanını salondan dışarı çıkarttırmanızın hesabını bir gün mutlaka yasal platformlarda sizden soracağımızdan mutlaka emin olun. Bugün Ticaret ve Sanayi Odası’nın önemli bir etkinliğine “BRTV’nin izni yok” diyen görevlileriniz her kim ya da kimlerse onlara söyleyin, BRTV Karabük ili sınırları içinde halka açık bir toplantıyı takip eder ve yayınlar. Egosu tavan yapmış, haddinden ve hakkından fazla cukkalarla şımarmış hiç kimse buna engel olamaz.
Cukka deyince, geçtiğimiz günlerde Çankırı’daki gazeteci arkadaşlarımız çok ilginç bir habere imza attılar. Üniversite içinden edindikleri bilgilere dayanarak, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörünün aylık gelirinin 1 milyon 200 TL. olduğunu yazdılar. Çankırı kamuoyu ayağa kalktı. Orada belli ki, halk biraz daha duyarlı. Oradaki haberlerin altına yüzlerce yorum yapmışlar. “Haram zıkkım olsun” şeklinde tepkilerini dile getirmişler. Biz de geçenlerde, Karabük Üniversitesi rektörünün KBÜ döner sermayesinden aylık 200 bin TL. dolayında para aldığı yolunda bilgilere ulaştığımızı kamuoyuna açıkladık. Ama, fazlaca bir tepki olmadığı gibi, rektöre yaranmak isteyen bazı tipler “bundan öncekilerde alıyorlardı, ne var bunda” diye cılız bir takım sesler çıkardılar.
Çankırı basınının rektörün aylık gelirleri arasında üniversite içindeki bazı döner sermayelerden de söz ediliyor. Karabük’te de uluslararası öğrenciler ile ilgili bazı birimlerde döner sermaye payları var mı? O ile gitti harcırah, bu ülkeye gitti dolar bazında harcırah, oradan döner sermaye, buradan dönmez sermaye derken Karabük Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Fatih Kırışık sizin aylık geliriniz Çankırı rektöründen az mı, yoksa daha mı fazla mı? Biliyoruz ki, bu yazıyı okuyacak ama okumazdan geleceksiniz, BRTV’den izleyecek ama görmezden geleceksiniz. Ama, demokrasilerde böyle olmaz. Gazeteci kamu adına bir şey sorarsa, muhatabı kamuoyuna açıklama yapar. Açık ve net olarak soruyorum o zaman geçtiğimiz günlerde, imzanızın güzel olduğunu söyleyen protokol uzmanı denilen kişiyi iki defa Karabük’e getirdiniz? Bu uzman, sizin imzanızın güzel olduğunu söylemek, makam odanıza övgüler düzmek, üniversite içindeki Profesörler, Doçentler ve diğer görevlilere Zat-ı alilerinize nasıl hitap edeceklerini öğretmek için Karabük üniversitemizden ne kadar ücret aldı? Yoksa babasının hayrı için mi ya da sizi çok sevdiği için mi iki defa geldi?
Geçtiğimiz haftalarda, sorduğumuz soruların hiç birine cevap alamadık. “O fest, bu fest” diye Karabük ve çeşitli yerlerden topladığınız ve mahiyetinizdeki kişilere toplattığınız paralar ile ilgili bir açıklama yapmadınız. Sizin yerinizde bir başkası olsaydı, şimdiye kadar çoktan yaptığımız o fest, şu fest adlı etkinlikler için şu kişilerden, şu kurululuşlardan, şu kadar aldık, işte kalem kalem listesi diye açıklardı. Harcanan paraları da yazardı. Ama, henüz bir açıklama yapmadınız, belli ki yapmayacaksınız.
Ayrıca, geçtiğimiz günlerde TBMM’de birkaç öğrenci ile birlikte AK Parti Karabük Milletvekillerimiz Cem Şahin ile Ali Keskinkılıç’ı ziyaret etmişsiniz. Çok iyi yapmışsınız. Ama, Karabük’te iki değil 3 milletvekili var. Üçüncü milletvekili de CHP Milletvekili Cevdet Akay’dır. Biz, Sayın Akay’a sorduk, “Sayın rektör bize gelmedi” dedi. İlk fırsatta, Sayın Akay’a da gidin lütfen. Çünkü, Karabük üniversitesi bir siyasi partinin değil, tüm ülkenin ve Karabük’ün üniversitesidir.
Son olarak, Sayın Kırışık aslında sizde suç yok. Sizi bu kadar yüksek gelirlere neden kavuşturdular bunun sorgulanması gerekiyor. Biz geçtiğimiz günlerde, Ankara’da bir takım ziyaretler sırasında bu konuyu gündeme getirdiğimizde, üst düzey makamlarda olan kişiler bile “Vay be, gerçekten bir rektör bu kadar yüksek gelirler elde ediyor mu?” diye şaşırdılar. Önümüzdeki günlerde, yine çok üst düzey ziyaretlerimiz olacak, oralarda da dilimizin döndüğünce bu durumu anlatmaya devam edeceğiz. Eminim ki, şu anda yasal gibi gözüken ama tüyü bitmemiş yetimin hakkının olduğu döner, dönmez sermayeler adı altında ödenen paralar yasal olabilir ama sormak isteriz helal mi? Rahmetli Alev Alatlı’nın “her yasal hak helal değildir ve olamaz” sözlerini hatırlatmak isterim. Bir rektöre döner sermayeden 200 bin, oradan 100 bin, şuradan 300 bin bilmem nereden 150 bin vs. diyerek Çankırı’da iddia edildiği gibi aylık 1 milyon 200 TL. ödemenin helal olduğunu düşünen varsa, gerçekten helal olsun! Asgari ücretli, 22 bin TL. ile çile çekerken, onun 50-60 katını bir kamu görevlisine kazandırmak ne kadar doğrudur ilgililerin ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Helal diyorsanız, helal olsun; ne diyelim…!
