Zonguldaklı Tarihçi, BRTV programcısı Hayati Yılmaz Zonguldak’ta dere ıslah çalışması sırasında 1183 yaşındaki porsuk ağacının kesilmesi ile ilgili bir yazı yayımladı.
Yılmaz yazısında şu ifadeleri kullandı; “Zonguldak’ta kesilen porsuk ağacının doğum tarihi , M.S 881.
M.S 881 yılında Anadolu’da ne oldu ?
Doğu Roma İmp. ile Müslüman Abbasiler Anadolu’da karşı karşıya geldi.
Müslüman Emevi Emirliği sadece İspanya’da hakimiyeti kalmıştı..
Vikingler ile Müslümanlar ilk defa karşı karşıya geldi.
Daha Türkler Anadolu’ya girmesine 200 sene vardı ama Türklerin kollarından bir kaçı , 800’lü yıllarda Kuzey’den Balkanlara ulaşmıştı.
Orta Asya’da Uygur Kağanlığı, komşuları Hakaslar ,Karluklar, Kimekler, Peçenekler Kafkaslarda hakimiyet kurmuştu.
Aynı yıl Zonguldak’ta da, bir porsuk ağacı filizlenmişti. Bu ağaç , Zonguldak’a yakın bir mesafede Gökgöl vadisinden akan dere kenarında , bu zamana kadar hayatta kalabilmişti. Filizlendiğinde daha henüz Zonguldak merkezinde insan yerleşimi yoktu. Aradan yıllar geçti . Türklerin Zonguldak’a yerleşmesini de gördü, kömürün bulunmasını da. Zonguldak’ın işgalini de. Hemen önünde Fransızlar ile Kuva-i milliye milislerin çatışmalarına şahit oldu. Zonguldak il olduğunda bile 1081 yaşındaydı. Atatürk’ün Zonguldak’a geldiğinde de oradaydı.
Aradan 100 yıl daha geçti.
Yıl 2024.
Günümüz
Filizlenmesinden tam 1183 yıl sonra , Tarım ve Orman Bakanlığı , DSİ Genel Müdürlüğü 23. Bölge Müdürlüğü ’nün denetiminde olan bir taşeron çalışanı , elinde STİHL marka, MS 881 model, motorlu testere ile kesiverdi.
Ağaç M.S 881 doğumlu idi. Ölümü MS 881 model bir makinadan oldu.
Anca Zonguldak’ta olacak cinsten.
DSİ bir devlet kurumu. İçinde ziraat dahil bir çok dalda mühendis var. Bu bölgede böyle ağaçların olduğunu bilmemelerinin imkanı var mı ? Bu işi taşerona vermelerine rağmen projeyi denetlemezler mi ?
Normalde bilmeleri , takip etmeleri lazım.
Fakat onca görevli maaşlarını tıkır tıkır alırken, bu ağacın kesildiğini Engin Zaman ortaya çıkardı .
Hani şu birkaç sene önce, Zonguldak limanında yeni yapılan camiye doğru “rakı kadehi kaldırdığı” gerekçesi ile Sosyal Medyadan linç yemiş Engin Zaman . Ardından da tutuklanmıştı. Aylarca hapis yattı. Zonguldak’taki üniversite hocalarından bile tepki yedi. “Zaten alkolik” dendi.
Alkolik dedikleri adam eğer bunu ortaya çıkarmasaydı, kimsenin ruhu bile duymayacaktı. Kim bilir daha kaç tane böyle ağaç katledilecekti.
Devletin ayık memurlarının yaptığına bak ,alkolik dedikleri adamın hassasiyetine bak.
Hatırlatayım; Engin Zaman depremde Zonguldak’tan gönüllü , arama kurtarmaya giden ilk kişiler arasındadır. Zonguldak mağaraları ile ilgili araştırmaları var. Bir de şiir kitabı var.
Hazır rakıdan bahsetmişken;
“Anadolu Mavisi” kitabından bir alıntı yapayım.
Mustafa Kemal, tekne ile Marmara denizinde kıyıları gezerken , sahilde çalgıcıları görür . Onları tekneye çağırır. Çok sevdiği türküyü çalmalarını ister. Çalgıcılar Türküyü çalmaya başlar ama solistleri Türkünün sözlerini unutur. Paşa’ya dönerek “Paşam, çok iyi bildiğim türküyü nasıl unuttum” diyerek özür diler. . Atatürk soliste döner .
“rakı içmediğinden “ der. Yaverine , bir bardak daha getirmesini söyler.
Bir zamanlar Zonguldak’ı yönetenler , akşamları Fener’de, Emirgan’da, Deniz Kulübünde, Sürmen’de , ÇATES ,TTK Tesislerinde rakı sofraları kurarlardı. Şehrin önde gelenleri , Mühendisler Lokalinde toplanırdı , yine de böyle garip garip işler olmazdı .
Aşırı olan her şeyin sağlığa zararı var ama mesele rakı değil zaten .
Liyakat , hassasiyet, bilinç, şuur.
Türkiye’de Porsuk ağacının nesli tehlikede olan bir ağaçtır., Buna rağmen Zonguldak’ta birkaç tane var. Bu topraklara tohumu kuşlar tarafından getirildiği tahmin edilir. Tohumdan porsuk ağacı yetiştirme oldukça zordur.
Sorumlular hakkında soruşturma başlatılmış .
Geri getirsinler bakalım ağacı tekrar eski haline getirebilirler mi ?
Giden gitti.
Engin Zaman , doğrudur , yanlıştır ; halkın manevi değerlerine saygısızlıktan dolayı hapse atıldı, cezasını çekti. Bakalım devletin kültür ve tabiat varlıklarını katledenlere ne ceza verecekler.
Hayati yılmaz ile
Zonguldak Tarih “