KARABÜK – BARTIN VE MARZİNC
Karabük ve Bartın iki komşu il.
Eskiden ikisi de Zonguldak’a bağlıydı.
Ama aralarında o kadar çok fark var ki, inanılmaz.
1970’li yılların başında TBMM Başkanı Bartınlıydı.
Kaç bakan çıkardılar ilçe halindeyken bile, şaşarsınız.
İnanır mısınız, bizden önce il bile oldular…
Demokrattırlar hatta sosyal tarafından…
Hak aramsını bilirler.
Amasra’ya kurulması düşünülen termik santral için verdikleri mücadele çok güzeldi ama oranın merkezine kömür ocakları açılmasına nasıl izin verdiler hala anlayabilmiş değilim.
MARZİNC VE BARTIN
Şimdi de Marzinc işine el atmışlar…
Valla, el attılar mı kolay kolay peşini bırakmazlar.
Benden söylemesi.
Eğer bana yansıyanlar doğruysa bu iş bazılarının epey canını yakacak gibi.
Bartın’da işyeri olan eski bir Karabüklü işadamının alanına bir şeyler depolamaya başlandığını gören köylüler hemen harekete geçmişler.
Köylüsü buysa kentlisi ne yapmaz ki…
İlk iş olarak deponun etrafına alel-acele yüksek duvarlar çekmişler.
Kentin avukatı, ziraatçısı, esnafı-tüccarı düşmüşler işin peşine.
Depo için belediye başkanını sorgulamışlar, “bu depolar neyin nesidir?” diyerek.
“Gayr-ı sıhhi malzemeler” için izinden falan sözetmiş başkan.
Her ne demekse pek anlayamadım..
Liman Müdürlüğü’ne koşmuşlar, “bu gelen malzeme nedir?” diye.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na sormuşlar, gelen malın özelliklerini…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı topa tutmuşlar adeta gemilerin nereden geldiğini öğrenmek için.
Bakanlıktan gelen yanıtta “Ukrayna” adı bile geçiyormuş başka bilgilerin yanında.
Şaşırıp kalmışlar…
“Yurtiçi yetmemiş gibi, yurtdışından da baca tozu mu getiriliyor” endişeşini duyuyorlarmış.
Karabük mü?
Sanırım hala daha bazı yakınlarını işe koymak için torpil arayanlar olduğu söyleniyor, zehirlendiklerini iddia edenlerin yanında…
MARZİNC VE KARABÜK
Hastayız ya, pek caddelere falan çıkamıyorum.
Kısacası detaylı bilgim var dersem yalan olur.
İlgili firmanın yönetici ve basınla ilişkileri sürdürdükleri söylenen ekipler de pek bizim sokağa uğramıyorlar.
Sanırım hastalığım bulaşır falan diye korkuyorlardır.
Korkmayın, bulaşıcı değil…
Ama duyduğuma göre şimdi de partiler arasında kapışma başlamış.
“Ak Parti neden kurulmasına izin verdi?” diyenler varmış.
“Kapattık ya” diyormuş Ak Partililer…
“Ama yine de siz açarsınız bir süre sonra” diye ısrarcıymış karşı taraf.
“Siz Rafet Vergili’ye sorun” diye de devam ediyorlarmış Ak Partililer.
“Davet edenler kim?” sorusunu soranlar çoğunluktaymış.
Dedim ya bu kentin halkı duyarsızdır, asla Bartınlılar gibi olamazlar diye.
Bilseler de unutmuşlardır.
Unutanlardan daha çoğu da unutmuş gibi görünmeyi tercih edenlerdir.
Korkak tavuğuzdur çoğumuz.
Gölgemizden bile korkarız.
Onun için protokol imzalanırken atılan nutukları unutmayız da unutmuş görünürüz.
Valimizi…
Belediye Başkanımızı…
Zamanın TSO Başkanını…
Tek haklı olan CHP’liler ama onlar da ses çıkarmayı bilmezler ki.
Kendi aralarında tartışmak, küsmek, darılmak bu konularda eylem koymaktan daha zevkli geliyor sanırım kendilerine.
O kadar da haksızlık etmeyelim, kaç vekil getirdiler.
Vekiller TBMM’de yankı uyandırıyorlar da il ve ilçe örgütleri kentimizde ses çıkartamıyorlar.
Yakında her partiden milletvekilleri, belediye başkanı ve halk elele vererek Bartın’da yankı uyandıracak hareketlere başlarlarsa şaşırmayalım.
Ben pek izleyemiyorum gelişmeleri…
Lütfen siz izleyin ve bizleri de uyarın.
Olur mu?…
Öncelikle,sağlık haberlerinize üzüldüğümü belirtmek isterim. Geçmiş olsun.Karabük ‘te Gazeteci olarak ilk aklıma gelen isimsiniz.Zaman zaman yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum.Marzinc konusundaki çırpınışlarınızı da okumuştum.Ben,1968 Kimya Y.Mühendisiyim.Bu nedenle konuya ilgi duymuştum.Marzinc konusunda bir Bursa taraflarındaki örnek var iken,deyim yerindeyse ,ince eleyip sık dokunmalı idi.Diğer taraftan ben,Karabük’e gelmeden, Çevre Bakanlığında ÇED İzleme ve Kontrol Daire Başkanı olarak da görev yapmıştım.Çok kısa söylemek gerekirse,Marzinc gibi herhangi bir Tesis için ÇED Rapou verilirken ,çeşitli kriterlere uyma koşulları vardır.Marzin ÇED Belgesi alırken bu koşullara uymayı taahhüt etmiş olmalıdır.Ne var ki,bu koşullara uyulmaz/uyulamaz ise sonuç kapanmaya kadar gidebilir.Dünyadaki Marzinc tesisleri nasıl çalışıyor ise,Karabük’ te de öyle çalışması gerekirdi.Bazı noktalarda kontrolların yapılmamış/yapılamamış olabileceği akla geliyor.Temennim,çevreye sıfır olumsuz etkisi olan bir Marzinc’in Karabük ‘te çalışması.
Ankara’ya yolun düşerse,görüşmek dileğiyle sağlıklı ve mutlu günler..