Sevgili dostlar, bir süredir göz tedavimiz nedeniyle yazılarımıza ara vermek zorunda kaldık. Tedavimiz halen devam ediyor. TV programlarımıza bir şekilde devam ediyoruz ama yazmadan da olmuyor.
Karabük’ün dününden, bugününden ve yarınlar ile ilgili hayallerimizi paylaşmak için yazıyorum.
Bizim gazeteciliğe başladığımız 1980’li yıllarda Karabük, Zonguldak ilimize bağlı bir ilçe idi. İl olma hayallerimiz vardı. Uzun yıllar Karabük il olma hayali ile yaşadı. İktidarı, muhalefeti, bürokratı, iş insanı, esnafı, ev hanımı, genci yaşlısı her Karabüklü il olmayı çok arzu ediyordu. Karabüklüler olarak bu hayalimize, hedefimize 6 Haziran 1995 tarihinde ülkemizin 78. İli olarak kavuştuk. İl olma sürecinin yaşandığı yıllarda Karabük çok büyük sıkıntılardan geçti. 1989 yılında yaşanan 137 günlük Demir Çelik grevi, ardından Kardemir’in zarar ediyor gerekçesi ile kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalması Karabük’te insanları birbiri ile çok yaklaştırdı, kenetledi. Karabük’ün zor günlerinde “Karabüklülük ruhu, Karabüklülük bilinci” had safhaya ulaştı.
1995 yılında il olan Karabük’te ilk valimiz Cemal Ayman ile birlikte “Cumhuriyet kenti Karabük” bilinci ile ciddi çalışmalar başladı. 2000’li yılların başlarında Kardemir büyük sıkıntılara girdiğinde de Karabük halkı birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini verdi. 2002’de tek başına iktidara gelen AK Parti hükümetleri döneminde Kardemir’de yaşanan ciddi iyileştirmeler ve buna paralel olarak Karabük’ün çevresindeki yolların yapılması, ilimizin doğalgaza kavuşması, Karabük Üniversitemizin o dönemin rektörü rahmetli Burhanettin Uysal döneminde adeta şaha kalkması, özel demir çelik sektöründeki ciddi yatırımlar, organize sanayi bölgesindeki doluluk oranının artması ve tamamen dolması gibi etkenler ile Karabük 2003 yılından itibaren yaklaşık 10-15 yıl çok ciddi yatırımlar aldı, ciddi gelişmeler elde etti. O dönemde, Zonguldak, Bartın, Kastamonu gibi çevre iller Karabük’e hep gıpta ile baktılar.
Ancak, son birkaç yıldan bu yana maalesef Karabük ciddi bir durgunluk dönemine girdi. Siyasi ve idari yönetimdeki bir takım zafiyetler nedeniyle Karabük’te hem ilçe olduğumuz dönemleri, hem de 2003 yılından sonraki o müthiş yatırımların kazanıldığı dönemi mumla arar hale geldik. Özellikle, son 5 yılda Karabük’ün tadı tuzu tamamen kaçtı. “Eski köye, yeni adetler” deyiminde olduğu gibi şehire tuhaf tuhaf adetler geldi. 3 Nisan gibi çok önemli bir tarihde şehir protokolünün bir araya geldiği iftar yemeğinden Karabük basını dışlandı. Yaptığımız yayınlar duymazdan görmezden gelindi. Bir çok örnek var ama bir tanesini verelim. Esentepe ile Dereevler’in kesiştiği Valilik lojmanlarının hemen alt kısmında eski dere yatağının tam içine Karabük ilinin Tapu Kadastro Binası yapılmaya çalışılıyor. Yıllardır, buraya bu bina olmaz diyoruz, kimseden bir açıklama yok, çıt yok. Allah aşkına gidip bir bakın, o temel ne halde. Kurbağalar dolmuş, baktığınızda kurbağa dışkıları hemen gözünüze çarpıyor. Ne açıklama yapan var, ne de utanan…!
Karabük’ün ilçe olduğu yıllarda ve il olduktan sonraki süreçte, Karabük’ümüze Cumhurbaşkanları gelir, Başbakanlar gelir. Biz basın mensupları rahatlıkla gelen Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ile yakın diyalog içinde olur, sorularımızı özgürce sorabilirdik. Son yıllarda, bırakın Cumhurbaşkanı’nı bir Bakan, Bakan Yardımcısı, hatta Genel Müdür düzeyinde konuklar geldiğinde Karabük basını yok sayılmaya başlandı. Karabük basını, Karabük protokolünden ve cemiyet yaşamından planlı ve bilinçli olarak koparılmaya çalışıldı. Halbuki, Karabük ilçe iken de, il olduktan sonra da Karabük’te hep güçlü bir basın vardır. Batı Karadeniz bölgesindeki tüm iller Karabük merkezden yayın yapan uydu kanalı BRTV’ye gıpta ile bakarken, Karabük’te bir takım ilgililer başta BRTV olmak üzere Karabük basınını yok saymayı tercih etti.
Ancak, Karabük’te artık yeni bir döneme girdik. İki iktidar, bir muhalefet milletvekilimiz var. AK Parti’den Cem Şahin ile Ali Keskinkılıç, CHP’den Cevdet Akay… Üçü de son derece donanımlı, son derece dinamik. İdari olarak yakında bir değişim bekliyoruz. Karabük halkının çok önemsediği, yıllarca hayalini kurduğu Karabük Üniversitemizde yeni bir Rektör ataması olacak. İçtenlikle inanıyorum ki, yeni milletvekillerimiz, yeni Valimiz, yeni Rektörümüz Karabük’te önümüzdeki dönemde “Nerede kalmıştık” dercesine bu kenti yeniden ayağa kaldıracaktır. Karabük basını olarak biz de, ilçe olduğumuz dönemlerdeki gibi birlik ve beraberlik içinde, Karabük’ün siyasi ve idari yöneticileri ile birlikte Cumhuriyet kenti Karabük’ün çok daha ileriye gitmesi için elimizden geleni elbette yapacağız…
Malumunuz üzere Karabük yönetilme konusunda son 5 yılda gerçekten dip yapmış durumdadir. 50 yıllık Karabük yaşantımda üzülerek söylüyorum Karabük bu kadar dip görmemişti. Mehmet bey yazınızda belirttiğiniz gibi yeni bir döneme girdik. Şahsen ben yeni milletvekillerinden ümitliyim. Milletvekillerimiz sanayicilerimizle bir araya gelip kişisel ve devletimizin desteğini alarak şehrimize artı nasıl istihdanm ve üretimi arttırıcı yatırımlar yapılabilir hesabını yapacakları kanaatindeyim. Gençlerimiz şehrimizde iş bulamayıp şehir dışına gitmektedirler. Başta Kardemir diğer yatırımların getirilmesi İsmetpaşa o.s.b acilken faaliyete geçirilip şehrimize katma değer katacaklarından hiç şüphem yok YENİ DÖNEMDEN ÜMİTLİYİM İŞTENLİKLE YAZIYORUM. NOT: Acilen önümüzdeki seçimlerde yerel yönetimin değişikliğe gitmesi Karabük için en artı olacağı nettir.