UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, ilkbaharla uyanan doğasıyla seyrine doyulmaz güzellikler sunuyor.
Bafra, 19 Mayıs ve Alaçam ilçeleri sınırlarında bulunan, Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü alanın da içinde yer aldığı, 359 kuş türünün yanı sıra yılkı atları ve manda varlığı ile öne çıkan, endemik bitki türlerine sahip 56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası, Türkiye’nin önemli sulak alanlarının başında geliyor.
İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelgeyle 29 Nisan’da başlayan ve 17 Mayıs’a kadar sürecek tam kapanmanın ardından ziyaretçilere açılması planlanan Kızılırmak Deltası, doğa tutkunları ve kuş fotoğrafçıları başta olmak üzere her sene yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi ağırlıyor.
İlkbaharın gelmesiyle rengarenk çiçeklerde donanan delta, kuşlar ve diğer hayvanlarla adeta görsel şölen sunuyor.
19 Mayıs Belediye Başkanı Osman Topaloğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında bir süre önce ziyarete kapatılan deltanın, Ramazan Bayramı sonrasında açılmasını beklediklerini söyledi.
Deltanın dünya markası haline gelmesini hedeflediklerini vurgulan Topaloğlu, Türkiye’nin uluslararası öneme sahip sulak alanlarından Kızılırmak Deltası’nın pek çok endemik bitki, balık ve kuş türünü bünyesinde barındırdığını anlattı.
Deltanın 11 bin 600 hektarının, sulak alan ekosistemleri ve bu sistemlerle ilişkili habitatların doğal ve yarı doğal alanlarından oluştuğuna dikkati çeken Topaloğlu, “Deniz, ırmak, göl, sazlık, bataklık, çayır, mera, orman, kumul ve tarım alanları gibi farklı yaşam alanları bulunması, deltayı eşine az rastlanır önemli biyolojik çeşitliliğe sahip kılıyor. Bu dünyada cenneti görmek isteyenlerin deltayı mutlaka görmesini istiyoruz.” dedi.
Bütün bu özelliklerin, deltayı, eşine az rastlanır önemli biyolojik çeşitliliğe sahip kıldığına işaret eden Topaloğlu, şunları kaydetti:
“Güzellikleri ve özellikleri nedeniyle yerli ve yabancı doğaseverleri yöremize bekliyoruz. Bunun için de tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları yürütüyoruz. Herkesin burayı tanımasını ve ziyaret etmesini arzuluyoruz. Özelikle bu mevsimde açan su düğün çiçeklerini, su papatyalarını, gelincik çiçeklerini, nilüferleri, kır çiçeklerini, göl soğanlarını, mandaları, yılkı atlarını, bütün fauna ve florasındaki yaşam alanlarını herkesin görmesini arzuluyoruz.”