WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

KRİZ YÖNETİMİ BECERİ İSTER, LİYAKAT İSTER…!

Bu haber 04 Ocak 2025 - 21:53 'de eklendi ve 4.697 kez görüntülendi.

Yaklaşık 15 gün önce, “BAŞINI AÇAN AKADEMİSYEN OLAYI..!” başlıklı bir köşe yazısı yazarak, Karabük Üniversitesi ilahiyat Fakültesi’ndeki bir Araştırma görevlisi akademisyenin başını açtıktan sonra, yaşadığı bazı sıkıntıları yakın çevresi ile paylaştığını, daha sonra da kendisinin Edebiyat Fakültesi’nde görevlendirildiğini konu alan bir yazı kaleme almış ve bu olay ile ilgili somut bazı gelişmeleri belirtmiştim. İlahiyat Fakültesi Dekanı Abdülcebbar Kavak’tan randevu aldığımı, ancak randevu günü kendilerinin cep telefonuma bir mesaj atarak, bize ajandasına bakmadan randevu verdiğini, yoğun işleri olduğunu belirterek birkaç saat önce randevusunu iptal ettiğini yazmıştım. Bu yazımda, bazı olayların ilk bakışta basit gibi gözükse de aslında sıradan olmayabileceğini, bu olayın da bu şekilde büyüyebileceğine dikkat çekmiştim. Ancak, Üniversite yönetimi başta Sayın Rektör olmak üzere, iletişim ile ilgili birimleri kamuoyunu açık, net ve şeffaf biçimde bilgilendirmek yerine, iletişim yerine iletişimsizliği tercih etti. O günlerde, başını açan Araştırma görevlisi hanım kardeşimiz ile de görüştüm. Açık yüreklilikle, korktuğunu ve işinden olabileceği kaygılarını bize dile getirdi. Olayın basında yer almaması taraftarı olduğu için biz konuyu orada kapattık.

Karabük Üniversitesi’nin bizzat rektörü, Karabük Net Haber’de bu konuda bir köşe yazısı yazan Ergün Başkaya kardeşimizin yazısının kaldırılmasını, bizim yazımızda da yer alan bir bölümü bize göndererek makam odasında; içki içen Dekan ve başını açan araştırma görevlisi ile görüşme yaptığını nereden bildiğimizi bize sordu. Bizde, 40 yıllık gazeteci olduğumuzu, bu iki görüşmeyi kesin bir biçimde teyit etmesek yazmayacağımızı ve yazımız ile ilgili bir rahatsızlığı varsa, Cumhuriyet Savcılığı’na başvurması gerektiğini belirttik.

Ne bizim köşe yazımız, ne de bildiğimiz kadarı ile Ergün Başkaya’nın yazısı için her hangi bir yasal süreç başlamadığı gibi, bir açıklama, tekzip vs. yapılmadı. Olay ulusal basında birkaç gün boyunca yer alınca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı “Halk TV ve Sözcü Gazetesi” haberlerinin üzerine çarpı işareti koyarak, bir açıklama yaptı. Açıklamanın bazı beslemelerin, soytarılığa soyunmuş ama onu bile beceremeyen soytarı bozuntularının ima ettikleri gibi Karabük yerel basını ile bu açıklamanın bir ilgisi yoktur.

        Başından bu yana süreci iyi yönetemeyen, yerel basına aklı sıra baskı yapmaya çalışan Karabük Üniversitesi Rektörü ve etrafındaki değerli zat-ı muhteremler bu önemli konuyu yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Bu olay ile ilgili, halen Araştırma Görevlisi Akademisyen ya kendi kendine, ya da üniversite yönetiminin baskısı ile tuhaf şeyler yapmaya devam ediyor. Bu gidişle olay, basın boyutunu aşıp, siyasi hatta insan hakları ile ilgili boyuta gidebilir. Şöyle ki, bu Araştırma görevlisi Akademisyen, başını açtıktan sonra yaklaşık 1,5, 2 aylık süre içinde herkese açık biçimde, yani yurt içi ve yurt dışından herkesin ulaşımına açık Youtube kanalından 5 adet video paylaşmış. Bu videolarda, değişimden söz etmiş, hatta konuşmalarından birinde “…Olaylar çok hızlı cereyan ediyor, bir şeyler yaşanıyor. Hem Dünya genelinde, hem Türkiye genelinde siyasi anlamda, sosyal anlamda, kültürel, inanç konularında, değer konularında böyle bir uyanış olduğunu görüyorum ben insanlarda.. Benim çevremde aslında bu uyanışı yaşayan yok. Bu konuda yalnız da hissediyorum. Böyle olması gerekiyormuş, böyle olmasını daha hayırlı hissediyorum ben….” şeklinde ilginç sözleri var. Üniversitelerde, Akademisyenler-Araştırma görevlileri için sosyal medya yasağı var mı bilemiyorum. Ama, olduğunu sanmıyorum. Aslında, bizim üniversite yönetimi Youtube kanalını kapatan, değerli Araştırma görevlisi hanımefendiden “Youtube kanalımı kendi hür iradem ile kapattım. Benim üniversitem özgürlükçü bir üniversitedir” şeklinde bir yazılı beyanı şimdiden hazır tutsa gerekli olabilir.!

        Karabük Üniversitesi, yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları ve daha da nereye gideceği belli olmayan bu olayda olduğu gibi, yerel basın ve Halkla İlişkiler konusunda biraz gayret sarfetmeleri gerekiyor. Aslında, biz el uzatıyoruz. Ama, uzattığımız el havada kalıyor. Sadece Karabük’ün değil, tüm Batı Karadeniz Bölgesi’nin uydu kanalı BRTV’den Batı Karadeniz üniversiteleri azami ölçüde yararlanıyor. Rektörleri ya BRTV stüdyolarına geliyorlar, ya da bizim ekiplerimiz Batı Karadeniz Üniversitelerine giderek çekimler yapıyorlar. Aylardan bu yana, Sayın Rektör Fatih Kırışık BRTV’de bir program yapacak ama bir türlü yapamıyor. Genel Müdürümüz Zafer Acar ile Sayın Rektörün iletişim Danışmanı Prof. Dr. Mustafa İnce programın içeriği, Sayın Rektöre ne gibi sorular sorulacağını, hatta kendilerinin ne gibi cevaplar vereceği hepsi yoğun biçimde hazırlık yapılıyor, ama program bir türlü gerçekleşmiyor. Canlı yayından çekiniyor olması ihtimaline karşılık, yayının banttan verilmesini dahi öneriyoruz ama yine olmuyor. “Oynamasını bilmeyen kız ‘yerim dar’ demiş, yerini genişletmişler ‘yenim dar’ demiş” Atasözünü rahmetli atalarız demek ki boşuna söylememişler.

        Buradan değerli Rektörümüze bir çağrı yapıyorum. Üniversitenizin basın bölümünden, her gün “Rektör bugün şunu yaptı, Rektör bugün bunu yaptı. Muhtarları davet etti, şurayı ziyaret etti, buradan ziyaretçi geldi” gibi haberlerin birçoğu suyuna tirit cinsinden yani baştan savma, değersiz ve özensiz…  Bunun yerine, buyurun gelin BRTV ekranlarında canlı yayında Cumhuriyet Kenti Karabük’ümüzün güzide üniversitesinin başarılı çalışmalarını konuşalım. Kamuoyunun merak ettiği soruları da size soralım. Bunu sadece BRTV ekranlarında yapmayın, ilimizde internetten yayın “Derin TV” ve “Karabük Net Haber”den de zaman zaman yapın. “Birlik Medya” ya gidin oraya açıklamalar yapın, belki bilmiyor olabilirsiniz ilimizde iki özel radyo çok uzun yıllardır yayın yapıyor. Magic FM’ye, Bizim FM’e gidin radyolardan Karabüklülere seslenin. Birbirinden değerli basın yayın organlarında arkadaşlarımızı ziyaret edin. İlimizdeki ulusal ajansların temsilcileri ile yakın diyalog halinde olun. Bizim aramıza nifak sokmaya çalışmayın, asla bunu yemez, yutmayız. Hele hele, bir takım soytarı bozuntularını tetikçi olarak kullanmaya hiç çalışmayın, o da çok ters teper. Siz o soytarı bozuntularını belki tanımazsınız, ama biz tanırız. Hayır ben onları kullanmıyorum, kendi kendilerine yalakalık yapıyorlar diyorsanız o zaman bizlerle iletişimde kalın lütfen…! Ayda bir olmasa bile iki-üç ayda bir basın toplantısı yapın kamuoyunu bilgilendirin. Tek yönlü bilgilendirmeler olmasın, bizler de gündemdeki soruları soralım.

        Son bir mesajım da çok değerli Karabüklü hemşehrilerimize… Karabük Üniversitesi, Karabük yerel basını için çok önemlidir. O güzide eğitim yuvası bizim yıllardır hayallerini kurduğumuz, kuruluşundan günümüze kadar her zaman emrinde olduğumuz eğitim yuvasıdır. Biz, bazı uyarılar yapıyorsak, o güzide eğitim yuvamızın çağdaş bir bilim yuvası olarak kalması, huzurlu olması, kibirli bir takım insanların liyakatsız yönetiminde geriye gitmemesi, kibirli bir takım yöneticilerin halkımıza tepeden bakmaması içindir. Başka bir KARABÜK ÜNİVERSİTESİ yoktur, ama bu güzide bilim yuvasını en iyi biçimde yönetecek, likayatlı, kibirsiz, bilgi ve beceri sahibi, yılların deneyimine sahip ülkemizde çok değerli yüzlerce, hatta binlerce çok iyi yetişmiş çok çeşitli alanlarda uzmanlaşmış çok değerli bilim adamlarımız vardır. Ayrıca, Karabük dışında çok değerli Profesörlerimiz, Doçentlerimiz, Araştırma görevlilerimiz vardır. Karabüklüler olarak, Karabük’ün öz evlatlarını, yetişmiş beyinlerimizi eğer istiyorlarsa Karabük Üniversitemize gelmeleri için kamuoyu olarak bizlerin de duyarlı olmamız şarttır. Karabüklü çok değerli bir Profesöre bir yıldan bu yana randevu verilmiyorsa bu sadece randevu vermeyenin suçu değil, ona baskı yapmayan kamuoyunundur. İşte, şehrimizin 40 yıllık gazetecisi olarak biz kamuoyu adına Karabük insanının onuru, gururu için mücadele ediyoruz.

Mehmet Çetinkaya
Mehmet Çetinkayamehmet@brtv.com.tr
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunudur. Gazeteciliğe Karabük'te Batı Karadeniz Ekspres Gazetesi'nde başlamıştır. 29 Mart 1996 tarihinde BRTV ile televizyon ve radyo yayıncılığına sektörüne girdi. 18 yıla yakın karasal yayıncılığın ardından; BRTV yayınları günümüzde milli uydumuz Türksat'ın kapsama alanındaki 70 dolayında ülkeden izlenmektedir. BRTV bölgemizin Dünya ya açılan penceresi olarak bilinirken, Mehmet Çetinkaya'da çeyrek asırdan bu yana Dünyayı gezmekte ve gittiği ülkeler ile ilgili yayınladığı gezi notları ile tanınmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.