BRTV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın aynı adı taşıyan torunu Celal Bayar ile İsviçre’nin Lozan şehrinde özel bir söyleşi gerçekleştirdi.
Çeşitli ziyaretler ve temaslarda bulunmak üzere Almanya’ya giden BRTV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya BRTV Almanya temsilcimiz Ali İnan ile birlikte Almanya’da ki temaslarının ardından İsviçre’ye geçti. Burada Batı İsviçre Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Bayar ile bir araya gelen Çetinkaya Bayar ile özel bir söyleşi gerçekleştirdi.
Lozan Şehrinde Lozan Barış Antlaşması için şehre gelen Türk Heyetinin konakladığı otelde gerçekleşen söyleşide Celal Bayar İsviçre’ye yerleşme hikayesini şu şekilde anlattı; “ 1958 doğumluyum İstanbul’da Maçka’da doğdum ondan sonra kısa bir müddet Meksika’ya gittik babam orada büyükelçiydi ardından da işte 27 Mayıs darbesinden sonra da mecburen ayrıldık Meksika’dan Türkiye’ye dönemediğimiz için bir şekilde kendimizi İsviçre’de bulduk. Babam Galatasaray’dan mezun olduktan sonra İsviçre’de bir üniversitede doktorasını yaptı dolayısıyla tanıdıkları vardı o günden bugüne İsviçre’ye geldim ve burada yaşıyorum.’’
Batı İsviçre Türk Dernekleri Federasyonu’nun kuruluş amacını anlatan Celal Bayar Türkiye’ye karşı yapılan iftiraların, yanlış propaganda amaçlı medyadaki bazı lobilerin çabalarına engel olmak olduğunu söyledi. Bayar: ”Federasyonumuz 2007’de kuruldu bunun asıl amacı da şöyle biliyorsunuz 2007’den evvel 2005’te başlayan Prof. Dr. Doğu Perinçek’in bir dizi konferansları olmuştu İsviçre’de bilhassa Ermeni konusuyla ilgili 1915 olaylarını ile ilgili işte “dış güçler’’ diyorum bahsettiği sözde Ermeni soykırımı müthiş bir anti Türk bir kampanyası oluştu ve gördük ki maalesef buradaki yerleşik dernekler, Türk dernekleri bu konuya pek önem vermediler yahut da verdiler ama gereken cevabı veremediler.
Bizde birkaç arkadaşla beraber Doğu Perinçek’in bilhassa Lozan’daki mahkemelere katıldık ve orada ki rezaleti gördükten sonra bir federasyona, bir derneğe, STK ya ihtiyaç olduğunu hissettik ve aslında bu vesileyle de Batı İsviçre Türk Dernekleri Federasyonunda 2007’de kuruldu amaç buydu yani.
Türkiye’ye karşı yapılan iftiraların, yanlış propaganda amaçlı medyadaki bazı lobilerin çabalarına engel olmak. İsviçre’de yaklaşık 130 bin resmi olarak Türk vatandaşı var bildiğim kadarıyla 80’in üzerinde dernek var, STK’lar var ama bazı uluslararası, jeopolitik, tarihsel konularda çok zayıflar ve karşılık vermiyorlar. Biz daha ziyade İsviçreliler için kurulduk yani sesimizi İsviçre’deki siyasetçilere, medyaya duyurmak için Türk toplumuna da değil. Ama yaptığımız faaliyetlerde konferanslarda işte 1915 olayları olsun, Çanakkale olsun işte Orta Doğu politikaları vesaire için olsun bunu tabii ki Türk toplumuna bir hizmet olarak görüyoruz. Bilhassa gençler için bu çok önemli yani tarihimizi bilmeleri açısından.’’ Dedi.
Dedesi Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kendisine anlattığı Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi sayılan Lozan Barış Antlaşmasının imzalanma sürecindeki anıları da paylaşan Bayar: “Tabi dedem bunlar hep bize anlattı yani hangi zorluklarla işte tahsis edilen ödenek konusunda son derece sınırlı yemek içmek olsun ihtiyaçları konusunda olsun yani çok zor şartlar altında o konferansı yapabildiler ve bence çok da mucize diyebileceğiniz bir sonuç alındı ve dediğiniz gibi ilk başta Türkiye’nin tapusu aslında bu da tescil edildi. Biliyorsunuz Lozan antlaşması 2 bölümden ibaretti dedem ikinci safhada ikinci müzakereye döneminde yer aldı. Kapitülasyonlar ile ilgili ciddi İngilizlerin baskısı oldu Osmanlı borçları kapitülasyon dediğimiz genel bir tabirdir o da ekonomist olduğu için ve bankacı olduğu için bu konulara da çok iyi bildiği için onun iştirak edilmesini bizzat Mustafa Kemal Paşa Atatürk istemişti.’’ Dedi.
Mehmet Çetinkaya’nın “siyasete girmeyi düşünmediniz mi?’’ sorusuna cevap veren Celal Bayar yakından ilgileniyorum ama fiilen bulunmadım ifadelerini kullandı. Bayar: “İlk Turgut Özal’dan geldi onun da bir şartı vardı ama şu Türkçedeki şiveni düzelteceksiniz halen o şive de devam ediyor Fransız şivesi ama siyaset zor bir de böyle hep yurt dışında yaşadığınız bir kişi olarak prensiplerinize böyle pat diye Türkiye’ye ithal etme gibi bir ütopik bence söz konusu değil. Ekip meselesi ben hiçbir zaman Türkiye’de okula gitmedim hep yurt dışında bulundum böyle siyasette güvenebileceğim bir ekip yok. Dolayısıyla onu artık uzmanlara bırakıyorum yakından ilgileniyorum ama fiilen bulunmadım siyaseti evde yapıyorum eşim de maalesef iktidarda 25 seneden beri ben de muhalefetteyim.’’
İsviçre’de yaşayan Türklerin neler yaptığına dair bilgilerde veren Bayar Türklerin İsviçre’de sevilen çalışkan ve disiplinli bir toplum olarak gördüğünü belirtti. Türklerin Fransa’ya ve Almanya’ya nazaran İsviçre entegrasyonunu oldukça iyi gerçekleştirdiğinin altını çizen Bayar: “Valla şimdi tabii Türk toplumu bir yerde bir mozaik belki de etnik olarak, hem de felsefe hayat değerleri bakımından yelpaze oldukça geniş burada ki Türkler oldukça iyi entegre olmuş işte Fransa’ya nazaran belki de Almanya’ya nazaran İsviçre entegrasyonu oldukça iyi gerçekleştirdi. Dolayısıyla Türkler burada sevilen çalışkan olarak disiplinli bir toplum olarak görünüyor benim tek eleştirebileceğim bir konu birlik konusunda biraz noksanlıklarımız var. Bide şöyle bir şey var hani şimdi bu da üçüncü nesilden bahsediyoruz İsviçre’de İsviçre’ye gelen insanların işte malum hayat geçimi iş sahibi olmak vesaire vesaire onla tabii ki Türkler için bir önceliktir ama şu anda dediğiniz gibi çok başarılı iş adamlarımız var, işte sanatçılar vs var ama biraz daha böyle Türkiye’nin sesini demeyeyim de Türkiye’nin menfaatlerini biraz daha yakından takip edip destek olabilirler diye düşünüyorum.’’ Dedi.
Söyleşinin sonunda BRTV yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya, Celal Bayar’a Safranbolu Safranı hediye etti.
