Saadet Partisi Safranbolu İlçe Teşkilatı dün 5. Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Safranbolu Zalifre Otel’de yapılan Kongre’ye yoğun bir katılım gerçekleşti.
Tek liste olarak girilen kongrede Adnan Yıldırım başkanlığa seçildi. Kongre’ye Saadet Partisi eski İl başkanları, ilçe başkanları, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve partililer katıldı.
Saadet Partisi Genel Başkan danışmanı Dr. Fatih Erbakan katıldığı kongrede gündeme dair açıklamalarda bulundu. İstiklal Marşı ve Divan üyelerinin isimlerinin okunmasıyla başlayan Kongre, Abdullah Saral’ın Faaliyet Raporunu okumasıyla devam etti.
Saadet Partisi Safranbolu İlçe Başkanı Mehmet Kurşun, Ak Parti hükümetinin ülkeyi bölünmeye götürdüğünü dile getirirken, ‘’Yeni dönemde parti içerisinde gençlerin önünü açmalıyız’’ dedi.
Saadet Partisi Karabük İl Başkanı Muhsin Çebi konuşmasının başında Cumartesi günü meydana gelen Reyhanlı’da ki patlamaya değindi. ‘’Ülkemizin çok güzel müstesna vilayetlerinden biri olan Hatay şehrimizin Reyhanlı ilçemizde kalleşçe yapılan bombalı saldırının sonucunda 40’ın üzerinde vatandaşımız vefat etmiş hakkın rahmetine kavuşmuştur. Saadet Partisi İl Başkanı olarak ölenlere Allahtan rahmet diliyorum. Yaralı kardeşlerimize de Cenab-ı Allah’tan acil şifalar diliyorum. Türkiye büyük bir ülkenin yanı sıra zor bir ülke. Vatandaş olarak millet olarak bu tür sıkıntılara göğüs görecek sabrı ve yumuşaklığı göstermemiz gerekir’’dedi.
Çebi, “Türk ve İslam aleminin huzur ve refahını saadetini temin ederek kardeşçe yaşanabilir herkesin gelirden pay aldığı, herkesin yüzünde mutluluk olduğu bir dünyayı inşallah milli görüş iktidarıyla bizler gerçekleştireceğiz.”
Konuşmasını yapması üzere kürsüye davet edilen Fatih Erbakan’a partililer ‘’Mücahit Erbakan’’ sloganlarıyla destek verdi.
Konuşmasına parti teşkilatı ve organize eden kurumlara teşekkür ederek başlayan Erbakan, Safranbolu Saadet Partisi eski ilçe başkanı Mehmet Kurşuna, parti üyelerine ve çevre illerden kongreye katılan Saadet partililere teşekkür ve selamlarını iletti.
BU FİLMİ DAHA ÖNCE SEYRETMİŞTİK
Erbakan, “Türkiye’mizin içinde bulunduğu siyasi atmosfere bölgemizde yaşanan olaylara baktığımızda milli görüşçüler olarak en sık aklımıza gelen düşünce biz bu filmi daha önce seyretmiştik düşüncesidir. Bizler diğerlerinin bakışından çok daha farklı bakıyoruz olaylara. Biz feraset sahibi insanlarız, bu sebeple dış mihrakları çok iyi tanıyoruz, onların oynamak istediği oyunları çok iyi biliyoruz. Bu sebeple olaylara battığımız zaman herkesten daha farklı değerlendiriyoruz, bu sebeple bugün yaşadığımız olaylara baktığımızda milli görüşçüler olarak bu filmi bir yerlerden hatırlıyoruz diyoruz. Bugün nasıl 10 senedir AK Parti iktidardaysa bundan 30 sene öncede Anavatan partisi iktidara getirildi, on sene tek başına iktidarda tutuldu. 1983 seçimlerinde bu milletin önüne iki seçenek koydular, dediler ki, ‘Bu askerlerin partilerini mi oy vereceksiniz, yoksa diğer taraftaki Erbakan Hoca’nın arkadaşlarının kurduğu Anavatan Partisi’ne mi oy vereceksiniz? Bu Milet imanlı inançlı millet olduğu için ‘Hayır ben askerlerin partisine oy vermeyeceğim, Erbakan’ın Hocamızın kurduğu partiye oy vereceğim.’ Anavatan partisini seçti iktidara getirdi. Milli Görüş’ün aslı nerede Erbakan Hoca nerede? O senaryoyu yazanlar tarafından perde arkasına alınmış. Anavatan iktidara getirildi de ne oldu? Namaz kılan, oruç tutan inançlı insanlardan oluşan bir iktidarımız oldu, din düşmanları yerine hacca gitmiş, umreye gitmiş, namazlı asbestli başbakanlarımız, bakanlarımız oldu” dedi.
HAKSIZ VERGİLER
Haksız vergiler ile vatandaşın ezildiğini söyleyen Erbakan, konuşmalarına şöyle devam etti. “AK Parti iktidara getirildi de ne oldu? Cumhuriyet tarihinde ilk defa Çankaya Köşkü’nde başı örtülü bir cumhurbaşkanı eşi var, bu ne kadar güzel bir olay. Milli görüşçüler olarak bundan en fazla biz iftihar ediyoruz. Bin sene İslam’a hizmet etmiş bir milletin elbette ki bir milletin en yüksek makamında başörtülü kimselerin olması lazım. AK Parti iktidarında tecvitle Kur’an okuyan bir başbakanımız var. Namaz kılan, hacca giden bakanlarımız var. AK Parti iktidarı döneminde geç de olsa başörtülü kızlarımız üniversitelere yeniden kabul ediliyor, imam hatipler yeniden açılmaya başlanıyor. Dış güçlerin küresel planları, milletimiz üzerinde, İslam alimleri üzerinde oynanmak istenilen oyun, uygulanıyor mu uygulanmıyor mu? Bu maddeler uygulanmaya devam ettikçe dünya siyonizminin planları yürüyor demektir, biz millet olarak bir felakete yürüyoruz demektir. Vergileri görüyorsunuz, bir malın kendi bedelinden daha fazla oranda vergiler, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş acımasız vergiler, ANAP iktidarında olduğu gibi alfabede vergilere isim bulmaya imkan kalmayacak derecede yeni vergiler kurulması. Avrupa’da 30 lira olan bir otomobil Türkiye’de 230 liraya satılıyor. Dünyanın en büyük vergileri kesiliyor ve haksız vergilerle halk eziliyor. Şimdi yine zamların patladığını görüyoruz.” dedi.