Karabük İl Planlama ve Koordinasyon müdürlüğü görevine henüz 1 yıllığını bile doldurmamış bir memurun atanması kamuoyunda tepki ile karşılandı.
Devlet memurluğu görevine istisnai kadro ile yaklaşık 9 ay önce Şırnak ilinde atandığı ardından Safranbolu Kaymakamlığına getirilen Nurmelek Danışmaz Akgün ülke deprem acısını yaşadığı bir dönemde Karabük İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü görevine getirildi.
Bu atama başta Karabük Valiliği birimlerinde görev yapan deneyimli memurlar ve müdürlük bekleyen şefler arasında büyük tepki ile karşılandı. Kendisi ile görüştüğümüz Cumhuriyet Kenti Karabük İlimizin Planlama ve Koordinasyonun emanet edildiği henüz bir 1 yıllık memurluk süresini bile doldurmadığı belirtilen Nurmelek Danışmaz Akgün ‘ Basında yalan haberler yapılıyor’ dedi. Doğrusunu siz açıklayın dediğimizde ise ‘ Konuşmak istemiyorum ’ ifadelerini kullandı.
Karabük kamuoyundaki tepkiler üzerine AK Parti İl Başkanı İsmail Altınöz ve Karabük Milletvekillerinin sorunu çözümlemek için Ankara’da bir dizi temaslar yaptıkları öğrenildi.
YILLARDIR KARABÜK İL PLANLAMA VE KOORDİNASYON MÜDÜRLÜĞÜ BİR TÜRLÜ DİKİŞ TUTMUYOR
Karabük’ün Koordinasyon ve Planlamasını yapan söz konusu müdürlükte yıllardan bu yana tuhaf olaylar yaşanıyor. Yaklaşık 4-5 yıl önce Karabük Valiliği İl Planlama ve Koordinasyon müdür olan Hüseyin Z. bir bayan personele tacizde bulunduğu gerekçesi ile soruşturma geçirmiş ve açığa alınmıştı. Ardından Karabük dışında bir belediyeden başka bir müdür gelmiş söz konusu müdürde pasif biçimde görev yapmıştı son aylarda söz konusu müdürlüğe Valilikte ki deneyimli memurlar eşliğinde bir başka müdürlükte görevli Emre Erakçaoğlu vekâlet ederken tam planlama ve koordinasyon müdürlüğünde işler rayına giriyor diye düşünülürken bu kez de planlama ve koordinasyon konusunda hiçbir bilgiye sahip olmayan bir yıllığını bile doldurmamış memurun getirilmesi şaşkınlık yarattı.
KARABÜKLÜ AVUKAT SERHAT ÇETİN BRTV’YE KONU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMEDE BULUNDU
Yaşamını İstanbul’da sürdüren ve başarıları ile adından sıkça söz ettiren Karabüklü Avukat Serhat Çetin BRTV’ye açıklama yaptı.
Avukat serhat Çetin 647 devlet memurları kanununa dikkat çekerek ‘Halen yürürlükte olan 657 sayılı devlet memurları kanunun 3. maddesinin c fıkrası liyakat kavramını kamu görevlerine girmenin sınıflar içinde ilerleme ve yükselmenin görevin sona erdirilmesinin ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasının temel ilkesi olarak tanımlamıştır. Liyakat kavramı devletin kurumlarını ayakta tutan kolonlar- kirişler gibidir. Liyakat olmazsa kurumlar çöker. Bu minvalde Karabük’ün yetiştirdiği bir hukukçu olarak bahse konu haksız atama iddialarına ilişkin TCK’nın 257’de tanımlı (görevi kötüye kullanma, suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının takdiri ve sorumluları hakkında kamu davası açılması talebi ile Karabük Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağımı ifade etmek istiyorum ‘ dedi.
Avukat Serhat Çetin bu konu ile birlikte gündemde olan KBÜ Eğitim ve Araştırma hastanesi ve KBÜ Başak Cengiz Mimarlık Fakültesindeki Dekan atamalarına da değinen bir sosyal medya paylaşımı yaptı ve bu paylaşımında şöyle dedi;
‘Karabük basınında son günlerde art arda haber konusu olan “HAKSIZ ATAMA” iddialarını yakından takip ediyorum… Her gün bu konularla alakalı, Karabüklü hemşerilerimden rahatsızlıklarını bildiren mesajlar alıyorum.
Halen yürürlükte olan (!) 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. Maddesinin C fıkrası, LİYAKAT kavramını :
“kamu görevlerine girmenin, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmenin, görevin sona erdirilmesinin ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasının” TEMEL İLKESİ olarak tanımlamıştır.
“LİYAKAT” kavramı, devletin kurumlarını ayakta tutan kolonlar – kirişler gibidir… Liyakat olmazsa kurumlar çöker… Kurumlar çökerse devlet çöker…
Bu minvalde Karabük’ün yetiştirdiği bir hukukçu olarak ;
– KBÜ Mimarlık Fakültesi Dekanlığı görevine bir İlahiyat Profesörünün getirilmesi ile alakalı olarak YÖK BAŞKANLIĞINA,
– KBÜ Eğitim Araştırma Hastanesinde, istifa ile boşalan başhemşirelik görevine bir Anestezi Teknikerinin atanması iddiası ile alakalı olarak TC Sağlık Bakanlığı’na,
– Karabük Valiliği İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü görevine, henüz asaleti tasdik edilmemiş 9 aylık bir “aday memurun” atanması iddiası ile alakalı olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne,
– Her üç atama iddiasının da araştırılması, hukuka ve hakkaniyete uygunluğunun denetlenmesi talebiyle Kamu Başdenetçiliği Kurumu’na müracaat edeceğimi,
– Bahse konu haksız atama iddialarına ilişkin, TCK 257’de tanımlı (Görevi Kötüye Kullanma) suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının takdiri ve sorumlular hakkında kamu davası açılması talebiyle Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağımı paylaşmak istiyorum.
Bahse konu atama işlemlerinin halk ve basın nezdinde tepki görmesi üzerine, atananların kurum yönetimince “istifasının istenmesi” ise kesinlikle yapılanların üstünü örtmeye yetmez. Bu durum sadece sobelendikten sonra dilenen bir özür mahiyetindedir. Kabulü de asla mümkün değildir.
Karabük’ün menfaatleri, üçüncü kişilerin bireysel menfaatlerine feda edilemez. Bu atamaları yapanlar kadar, hiçbir uzmanlığı olmayan kadrolarda “yöneticilik vazifesini” kabul edenler de ilgili makamlara bunun izahını yapmakla yükümlüdür.
Hepsinden öte, yerel basınımız bu konuları işlerken, adeta görmeyen – duymayan – konuşmayan Sayın Büyüklerimizin, bundan böyle Karabük’e sunacakları hiçbir katkının kalmadığı da anlaşılmıştır. Karabük şehrinin, abilere – ablalara değil, insiyatif almaktan kaçınmayacak, her daim hakkı ve hakkaniyeti gözetecek, bir haksızlık söz konusu olduğunda ise karşısında kimin olduğunu önemsemeksizin en üst perdeden karşı çıkabilecek gerçek tesmilcilere ihtiyacı vardır.
Şehrimiz FUTBOL TAKIMINI – HASTANELERİNİ – SOSYAL İMKANLARINI – ŞEHİR MERKEZLERİNİN HAVASINI – KÖYLERİNİN SUYUNU – OKUMUŞ GENÇLERİNİ – BAŞARILI EĞİTİM KURUMLARINI – KALKINMADA ÖNCELİĞİNİ ve hepsinden öte hemşehrilerimizin MÜTEVAZİ – MUTLU YAŞANTISINI yitirmiştir.
Ancak daha fazlasını yitirmeye, hiçbirimizin tahammülünün kalmadığı da herkesçe bilinmelidir…’’