WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

SAYIN BAŞBAKANIM

Bu haber 24 Ağustos 2013 - 12:18 'de eklendi ve 2.639 kez görüntülendi.

SAYIN BAŞBAKANIM

 

Ağladığınızı görünce şok oldum.

Gözyaşlarınız süzülüyordu yanaklarınızdan.

Konuşamaz hale gelmiştiniz.

“Sahte mi?” diye baktım, değil gibi görünüyordunuz.

Benim de gözlerim doldu birden.

 

Ağlamak insanca bir duygudur.

Bir de beynimizin bir köşesine “ağlamayan çocuğa meme vermezler” sözü çakılıp kalmışsa ağlamak adeta “farz” haline geliverir.

Ben de çok ağlarım, eşimden, çocuklarımdan saklayarak.

Yerli filmlerde bile ağlayacak bir şeyler bulurum.

Onun için siz çok iyi anladığımı sanıyorum.

 

Esma’nın ölümüne ağlıyordunuz.

 

“”Benzer şeyleri ben yaşadım. Geceleri tabii eve geç geliyorduk. Bir gece kızım da odamızın kapısına bir pusula asmıştı, ‘Bir geceni de bize ayır’ demişti. Bizim ayıracak vaktimiz yoktu. Bulunduğumuz hareket içinde tabii koşturuyorduk, geceleri eve gelişimiz 01.00-02.00. Tabii geldiğimde çocuklarım yatıyordu. Esma’ya el-Bilteci tabii bu mektubu yazarken, o ifadelerde adeta ben de çocuklarımı gördüm.”

Diyordunuz.

 

Çocuklarınızın başına böyle “ölümcül” bir şeyin gelmemiş olması yine de sevindirici bir olay Esmaya göre.

Allah korusun, kapıya asılan bir mektup yerine aynı acıyı yani çocuğunuzun Esma gibi ölümünü yaşamış olsaydınız kimbilir nasıl dayanırdınız.

 

Burada anlayamadığım bir başka şey var sayın başbakanım…

Bu denli duyarlı olmanıza, Mısır’da bir kızın ölümüne gözyaşı dökmenize karşın bizim çocuklarımıza karşı nasıl oluyor da bu kadar duyarsız kalabiliyorsunuz?

 

İşte Abdullah Cömert…

Mustafa Sarı…

Mehmet Ayvalıtaş…

Ethem Sarısülük…

 

Ve de Ali İsmail Korkmaz…

 

Bunların ellerinde de silah yoktu ama öldüler.

Öldürüldüler…

Ve öldürenlere sizin emrinizle ödül ve ikramiye verildi.

 

İşte Ali İsmail Korkmaz’ın video görüntüleri düştü ekranlara…

Bir sokakta ellerinde odunlar ve sopalarla siviller…

Diğer yanda copları ve ekmeleriyle polisler sotaya yatıp sokağa düşecek garibanları bekliyorlar ve gelene saldırıyorlardı.

Ali İsmail Korkmaz da bunlardan biriydi.

Önce çelme takılıp düşürüldü yere. Ardından tekmeler, odunlar, coplar ve yumruklarla bir güzel dövüldükten sonra kafasına atılan bir tekmeyle final tamamlandı.

19 yaşında bir çocuk artık yok oldu bu dünyadan.

Vali; “ belki arkadaşları yapmıştır “deme cüretini bile gösterebildi.

 

Ağlamanızı beklemedik elbette

Zira çocukarınızın başına böyle bir şey gelmediği için olsa gerek belki de yeterince etkilenmediniz.

Ama bu ülkenin bir başbakanı olarak…

Bir insan olarak…

Bir baba olarak:

 

“Benim başbakan olduğum bir ülkede böyle bir canavarlık yaşanamaz. Alınız bu valiyi görevden. O canilerin kim olduklarına bakmadan gerekli cezaları almaları için amme davası da açınız.

Hatta benim adına açınız o davaları…

Ben de özür diliyorum ulusumdan, anasından-babasından…”

 

Diyemez miydiniz?

 

Esma’ya evet…

Üzülmeyen kimse yok.

Dünya’nın neresinde olursa olsun öldürmeye karşı olmayan olabilir mi?

Biz de üzülüyoruz, hem de çok…

Ama önce kendi çocuklarımıza…

 

Sizin de aynı üzüntüyü duymanız için illa ki “Mısır’lı Müslüman Kardeşler’den mi olması gerekiyor ölenlerin, öldürülenlerin?

 

Hem Türk…

Hem Müslüman…

Hem de kan kardeşi-can yoldaşı olması yetmiyor mu?

 

Bir de belediyelere bir tamim yayınlayarak her türlü eğlencenin bulunduğu programları iptal etmelerini istediğiniz açıklandı.

Yardımcınız Menderes Türel imzalı imiş.

Nedeni de mısır’da ölenler için yas…

 

Reyhanlı’da ölenler için…

Afyon’da patlayan mühimmat deposunda ölenler için..

Ve daha niceleri için bu halk ulusal yas ilanını çok beklemişti.

 

İlla Mısır mı olmak zorundayız ölenlerimize yas tutabilmek için?

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.