Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özcan, odanın kurumsal yapısını güçlendirebilmek adına 2015-2018 yıllarını kapsayan ayakları yere basan stratejik planı hazırladıklarını söyledi.
Karabük TSO Başkanı Tuncay Özcan, beraberinde Meclis Başkanı Timurçin Saylar ile birlikte Hasan Doğan tesislerinde basınla bir araya gelerek 1 yıllık çalışmaları değerlendirerek, gündeme dair gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Özcan, yaklaşık bir yıldır oda başkanlığında bulunduğunu kaydederek, “Akredite olmuş bir kurum olarak 2015-2018 yıllarını kapsayan stratejik bir plan hazırladık. Ayakları yere sağlam basan bir stratejik plan hazırladık. Bu TSO’nun yol haritasıdır. Bu koltukta kim oturursa otursun, onun bir baş ucu kitabı. İş olsun diye hazırlanan bir kitap değil Öncelikle personel eğitimleri başta olmak üzere,dijital arşivleme sistemi,web sitesi oluşturmak üzere odamızda önemli yenilikler oluşturduk. İŞ-KUR,BAKKA ve KOSGEB gibi kuruluşlarımızla ortaklaşa yaptığımız çalışmalar kapsamında bin 700 kişiye girişimcilik kursu verdik ve akabinde 200 yeni iş yeri açıldı. Türkiye gelinde bu bir rekordur” dedi.
“FİLYOS LİMANI PROJESİNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ”
Filyos limanı bizim bölgemiz açısından çok önemli diyen Başkan Özcan, “Şu an liman yapım aşamasında iki tane mahkeme olayı ortadan kalktı. Bu projenin başlaması için gayretlerimiz sürüyor. Bilindiği gibi bu hükümetin bir yatırım programı. Umarım kısa süre içinde bu yatırım başlatılacak ve gelişmekte olan sanayimize büyük katkı sağlayacaktır. Diğer yandan Eskipazar İhtisas Organize sanayi bölgemizle ilgili 2015 yılının ikinci yarısında başvurumuzu yapmıştık ve 7-8 ay gibi bir sürede sonuç aldık.Karabük TSO Bugün itibarı ile iş bitmek üzere geldi ve çok önemli mesafe aldık.Bilim Sanayi Teknoloji bakanlığından uzmanlar bu bölgede inceleme yaptılar.360 hektar alan kesinleşmiş durumda. Mevcut Organize sanayi bölgemiz içinde yapacağımız Arge- İnovasyon Merkezi projemizde var. Yaklaşık 6 ila 6.5 milyon liralık bir proje. Burada TOBB tarafından yapılan okulu Üniversitemize devrettik.Burada mini bir kampus oluşturmak ve sanayi üniversite ilişkilerini geliştirmek istiyoruz.Burada açılacak Meslek Yüksek okul ile birlikte yeni ürünler ortaya çıkacak. Bizim artık Karabük olarka yarı mamül ve mamül üretmemeli. Katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz lazım. Onun için 4.5 milyon lirası hibe olacak şekilde Arge – İnovasyon Merkezini kurarak sanayileşmenin önünü iyice açacak bilimsel bir katkı sağlayacağız. Buradaki sürecimiz uzun olmayacak ve 1.5 yıl gibi bu bina hizmete girecek. Ortaya koyduğumuz işler basit işler değil. Bu koltuğun ağırlının bilincindeyiz. İyi hizmet yapmak adına bir ekip olarak hizmet etmeye çalışıyoruz” ifadesinde bulundu.
“TSO ŞOV YAPAN BİR YER DEĞİL”
İsmetpaşa Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili resmi başvurunun 2015 yılının ikinci yarısında Bakanlığa yapıldığını da anımsatan Tuncay Özcan, “ Bu gün İhtisas Organize Sanayisinin kurulacağı günü konuşuyoruz. TSO sürekli gündemde şov yapacak her konuya görüş bildirecek yer değildir. TSO icraat yapan bir yerdir ve icraat yaparak mega projelerle uğraşmalı.
Yalandan onu yaptım bunu yaptım olmaz.Mega projeler zaman alır. Benim bir ayda 15 günde sonuçlanacak projem olmaz. Olursa bu ufuksuz bir TSO olur. Bugün filyos liman projesini herkes konuşuyoruz. Burada Karabük TSO’nun pozisyonu ne olacak, neresinde olacak. Karabük’ün geleceğinde filyos limanında Karabük TSO ne kadar söz sahibi olacak. Burada lobicilik önemli” diye konuştu.
“KARDEMİR’İN EN BÜYÜK SAVUNUCUSU HALKTIR”
Çin’in uyguladığı dışarıya ucuz mal satma politikası demir-çelik sektörünü etkilediğini de kaydeden Özcan, şunları söyledi:
Bildiğiniz gibi Türkiye’de kurulu olan bir demir-çelik üreticileri derneği var. Duyduğumuza göre bu dermek içinde 3 ayrı görüş varmış. Güçlü bir ses ve müdahale ortaya koyulmuyor. Şuanda devlet yetkililerimizin konuyla ilgili acilen çalışma yaparak tedbir alması lazım. çalışma yaptığını duyuyoruz. Dahiliye işleme rejimini yeniden gözden geçirmeli. Bizim önerimiz sürenin 36 ay değil 3 ay olması yönünde.Kesinlikle Çin ürünlerine kota uygulanması lazım. Bu konuda KARDEMİR yetkililerimizle görüşerek kendilerinden belge ve detaylı bilgiler aldık. Tabi ki Ankara’da bizimde çalışmalarımız var. Bu sorunun kaynakları ve sorunun çözümü konusunda gerekli girişimlerde bulunduk. Sektör şuan zor günler yaşanıyor. Söylediğim gibi KARDEMİR bizim halkımızın olmazsa olmazları arasında.Ancak şirket yetkilileri de halkla bütünleşmesi lazım. Örneğin Cumapazarına gidip oradan domates alması lazım.Esnaftan alışveriş yapması lazım.KARDEMİR sahada halkın için şehri kucaklayıcı taleplerimiz oldu. KARDEMİR kimin olursa olsun, Karabükündür. Biribirinde ayrı düşünemeyiz. KARDEMİR’in başına bir şey gelse bu halk etten duvar örerek içeriye sinek bile sokmaz. KARDEMİR’in en büyük savunucusu Karabük halkıdır.”
“DEDİKODULARLA BİR ŞEHİR İDARE EDİLMEZ”
Karabük Ticaret ve Sanayi Odası olarak iyi bir takım ve iyi bir ekip olduklarını da vurgulayan Tuncay Özcan, “ İster demir çelik isterse inşaat diyin, Karabük’te en çok üretilen şey dedikodur. Karabük bir dedikodu merkezidir. Bundan hicap duyuyorum. Birilerinin batması sanki ekonomiye şehre zarar vermeyecek gibi birilerinin hoşuna gider gibi bundan nemalanan ağzı boş gereksiz konuşan arkadaşlarımızın kendisine çeki düzen vermesini istiyoruz. Dedikodularla bir şehir idare edilmez. Bir şehre dedikodularla yön verilmez” dedi.
“PARALEL BİR KUMPAS VAR”
Son olarak Karabük’te ki naylon fatura olayı ile ilgili sorulan bir soru üzerine Özcan, “ Bu naylon fatura konusunda Karabük’te çok beyaz, açık gri, gri ve koyu gri var.Vardır da diyemeyiz, yoktur da diyemeyiz. Arkadaşlarımızın geneli mağdur olmuşlardır. İşin kaynağı bir yerdir. Buda Karabük değildir. Burada yasanın emrettiği şekilde, malın faturası, depo fişi gibi kanun maddesinde yazan şartları yerine gelmiştir.Burada vergi mahkemelerin aynı olaya maruz kalan 2 kişi farklı, 2 kişiye ceza verdiğini belgeleri de elimizde. Aynı olaydan muzdarip 4 kişi aynı mahkemeden ikisi beraat ediyor ikisi ceza alıyor. Burada paralel bir kumpas var. Tabi ki ilgili bakanlıklarımızla bizimde görüşmelerimiz oldu. Önerilerimizi verdik. Bu şekilde süreç devam ediyor. Hukuki manada arkadaşlarımız haklarını aramaya devam edecek.Kanun nezrinde istenilen değişiklikler var. Bu sadece Karabük’ü değil, Türkiye’yi ilgilendiriyor. Bu işler Türkiye’de bir daha konuşulmasın diye kanun teklifi ve önerilerimizi sunduk” dedi.
“KARABÜK TSO KİMSENİN PİSLİĞİNİ ÖRTMEZ”
Karabük TSO naylonculara sahip çıkıyor diye dedikodu yapıyor. 50 üyenin içinde bilsem ki bir tanesi temiz, o biri için bile bu mücadeleyi yaparım. Ben işine gelenlerin Ticaret Odası Başkanı, işine gelmeyenlerin başkanı falan değilim. 50 tane üyemden konuya maruz kalmış bir tanesi bile temiz ise onun için mücadeleyi yaparım. Karabük TSO kimsenin pisliğini örtmez.Kimsenin ayıbını halının altına süpürmez. TSO Karabük’te ekonominin ayakta kalması için namuzu, şerefi ile iş yapan adamları ekonomiye katkı vermesi için bunun yanında art niyetli para kazananlar varsa cezasını çeksin. Bunların yanında durmayız. Durmadıkta durmayız da” ifadesinde bulundu.
TİMURÇİN SAYLAR; “KARDEMİR KONUSUNDA KAVGA ETMEYECEĞİZ, ETTİRMEYECEĞİZ”
Toplantıda konuşan TSO meclis başkanı olan Timurçin Saylar’da bir dizi açıklamalarda bulundu.
Karabük’ün KARDEMİR başta olmak üzere,Safranbolu,Üniversite ve Karabükspor olmak üzere 4 önemli değeri olduğuna vurgu yapan Saylar,”KARDEMİR bizim olmazsa olmazımızdır.İkinciye Safranbolu gelir.Üçüncüye Karabükspor,dördüncüye Üniversite gelir.Bunlar bizim için çok değerlidir. Bunlara hiçbir zaman hiçbir siyasetçi zarar vermez, verecek olanında karşısında oluruz.2002 yılında 90 milyon dolar borcunu silinerek KARDEMİR bu hale geldi. Hükümetimiz buradan ürünler alarak desteklemiştir.KARDEMİR devlete ray satıyorsa bu Ulaştırma Bakanımızın sayesindedir.Biz kavga etmeyeceğiz ve bu konuda kimseyi de kavga ettirmeyeceğiz.Çin konusu ile ilgili bakanlarımızla görüşüyoruz. Hükümetimizde Çin’le alakalı olarak tedbir almaya çalışıyor. KARDEMİR halkla birleşmelidir. Şuanda göründüğü gibi KARDEMİR’in öyle çok büyük sıkıntısı da yoktur. Dünya firmasıdır ve 3-4 tedbirle KARDEMİR Çin krizini atlatır. Hükümetinde destek vermesi gerekir. İşçiler müsterih olsun dedikodulara bakmasın” dedi.
2019 YILINA KADAR ÇALIŞAN SAYIMIZ 10 BİNLERE ULAŞACAK
Karabük Ticaret ve Sanayi odasının en büyük çalışmalarından biri de arsa üretmek olduğunu belirten Saylar,”Şuanda sanayimizde ki arsa sorununu tamamıyla çözdük.2019 yılına kadar organize sanayi bölgemizde ki çalışan sayımız 10 bin kişiyi geçer.Karabük merkezde ki sanayicilerimiz de organizeden yer aldılar ve almaya da devam ediyorlar.Taba ki sanayimizle birlikte çevre yolu konusunu da siyasilerimize ilettik.
Mehmet Ali bey ve Rafet beyle konu görüşüldü .Karayolları genel müdürümüz çalışmalarını sürdürüyor.İlk etapta Soğuksu bölgesi ile Organize sanayi bölgesi arasında ki çevre yolu tamamlanacak.Kastamonu yolu ile ilgili de taslak çalışmalar sürüyor.Yine Bartın yolu Eflani yolundan itibaren başlanacak duruma geldi” açıklamasına yer verdi.