Gezi Parkı eylemlerine destek için 1 günlük greve gittiler.
Bugün yurt genelinde DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu), TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği),KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu), TTB (Türk Tabipleri Birliği) ve TDB (Türk Diş Hekimleri Birliği) tarafından Cumartesi günü akşam saatlerinde Gezi Parkı’nda yaşanan müdahale sonrasında protesto amacıyla bir günlük grev yapıldı.
Karabük’te de KESK Karabük Şubeler Platformu’na bağlı sendika üyeleri ve Karabük Tabip Odası’na bağlı doktorlar Karabük Belediyesi önünde basın açıklaması yaparak grevin amacını ve eylemlere yönelik müdahalelerin bir an önce durdurulmasını istediler.
Belediye önündeki basın açıklamasında KESK Karabük Şubeler Platformu adına Dönem Sözcüsü Ayşegül Sarı Terzi yaptığı açıklamasında;
“Bizler Türkiye halkının hak, adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin en köklü emek ve meslek örgütleri olarak, AKP iktidarının despotik bir rejim oluşturma yönündeki bu saldırganlığının durdurulmasının bugünün en yakıcı demokratik görevi olduğu kanısındayız. Bu nedenle AKP hükümetinin polisi tarafından uygulanan şiddete derhal son verilmesini ve Başta Taksim olmak üzere şehirlerin meydanlarında uygulanan polis ablukasının kaldırılmasını talep ediyoruz.
Ayrıca bizler adı geçen meslek örgütü üyeleri olarak yaşananlara tepkisiz kalmayıp hizmet üretimini durdurma kararı almış olup bugün greve gitmiş bulunmaktayız.
Halkımızı söz konusu direnişimizde katkıya, hizmet alımından dolayı yaşanacak aksamalardan dolayı anlayışa, eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için alanlarda birlikte olmaya çağırıyoruz.” dedi.
KESK’in ardından Karabük Tabip Odası Başkanı Talat Bayburtluoğlu da;
“Bu gün itibariyle dört can alan, yüzlerce, binlerce yaralıyı arkasında bırakan bu tablo son olarak da dün akşam saatlerinde ekmek almak için evinden çıktığı ifade edilen ve başına isabet eden gaz bombası kapsülü nedeni ile yaşam savaşı verdiği bildirilen 14 yaşındaki bir yavrumuzla yüreklerimizde derin yaralar açmıştır.
Gaz bombaları fütursuzca kullanılmaktadır. Kapalı mekanlara, evlerin balkonlarına, otellere ve hatta hastanelere dahi bombalar atılmaktadır. Halbuki savaşlarda bile hastaneler güvencededir, bombalanamaz, bombalanmaz. Bombaların kapsülleri ile yaralanmalar, göz kayıpları, ölümler olduğu bildirilmektedir. Her koşulda ve her zaman insanlara hizmet andı içmiş meslektaşlarımız, insani ve vicdani görevlerini yaptıkları için gözaltına alınabilmektedir.
Bir zamanlar ötekileştirilmekten dolayı mağdur olduklarını söyleyenlerin bu gün aynı davranışları kendileri gibi düşünmeyenlere uygulamaları da özellikle düşünülmesi gereken bir başka konudur. Halkımızın bu kin ve nefret söylemlerine prim vermeyeceğine inanıyor, farklı düşüncelerimizin ve yaşam tarzlarımızın bir renk oluşturduğunu hatırdan çıkartmadan, bu ayrıştırmalardan nemalanan kişilere her kim olurlarsa olsunlar, artık dur denmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Hukuk dışı, insanlık dışı uygulamaları şiddetle kınıyor, yetkili mercileri bu uygulamalara son vermeye ve sorumlularını saptayarak gerekli yasal süreçleri işletmeye davet ediyoruz.” dedi