Zonguldak’ın kurtuluşunun 103. yıl dönümü ve taş kömürünü bulan Uzun Mehmet’i Anma Günü dolayısıyla etkinlik düzenlendi.
Valilik önünde gerçekleştirilen törende, Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Türk bayrağı göndere çekildi.
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, yaptığı konuşmada, kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümünü kutlamaktan büyük mutluluk ve onur duyduğunu söyledi.
Erdem, 103 yıl önce Anadolu’nun birçok noktası gibi şehrin de yabancı güçler tarafından işgal edildiğini anımsatarak, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla ulusumuzun kararlı ve özverili mücadelesi sonucunda düşmanlar yurdumuzdan uzaklaştırılmış, tüm dünyada örnek gösterilecek özgürlük ve bağımsızlık savaşı verilmiştir. Milli Mücadele sürecinin önemli halkalarından birini oluşturan Zonguldak’ın düşman işgalinden kurtuluş mücadelesi, özü itibarıyla günümüz için de büyük dersler içeren özellik taşımaktadır.” diye konuştu.
Konuşmanın ardından şiirler okundu, halk oyunları gösterisi sunuldu. Şiir yarışmalarında derece giren öğrencilere plaketleri verildi, ardından resim sergisi gezildi.
Daha sonra Uzun Mehmet Anıtı önünde düzenlenen törende çelenk sunumunun ardından kentin kurtuluşu, kömürün önemi ve kömürün Uzun Mehmet tarafından bulunmasına ilişkin konuşmalar yapıldı.
Öte yandan Zonguldak’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılı dolayısıyla ziyarete açılan TGC Kilimli Gemisi gezildi.
Uzun Mehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçiyor.
Öyküde, Uzun Mehmet’in hikayesi şöyle anlatılıyor:
“Uzun Mehmet, Ereğli’ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820’li yıllarda Ereğli’nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapar. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilir ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenir.
Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.
Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul’a götürür. Padişah II. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek Uzun Mehmet’i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.
Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet’in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul’a Fen Heyeti’ne gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet’i Leblebici Hanı’nda öldürtür.”